English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Dorian

Dorian traducir turco

740 traducción paralela
L'incident avec Dr Dorian, je vous jure que ça n'arrivera plus, même s'il le méritait.
Dün Dr. Dorian ile aramızdaki olay- - Bir daha asla olmayacağına dair yemin ederim- - Hak etmiş olsa da.
Les dons de Dieu font souffrir. Pour Dorian Gray, c'est la beauté. "Dorian Gray"?
Tanrının verdiklerinden ötürü acı duyarız ve, korkarım Dorian Gray, güzelliği için bir bedel ödeyecek.
Je ne l'exposerai donc pas.
O Dorian Gray'in.
Il appartient à Dorian Gray.
ve tabloyu ona vereceğim.
- Ça me revient. - Quoi? Où j'ai entendu ce nom.
Dorian Gray adını nerede duyduğumu hatırladım.
J'imaginais un raté à lunettes et à cheveux longs.
Bu Dorian Gray'di. Ben başka birisini resmettim. tören, adımlar,... onunla tanışmak istemedim.
Heureusement que vous n'avez pas vu Dorian.
Dorian Gray'la tanışmadığına sevindim.
Dorian, prenez place et n'écoutez pas ce que dit Lord Henry.
Dorian, platforma çıkar mısın? ve lütfen Lord Henry ile ilgilenme.
Ce credo du plaisir présenté comme une philosophie laissa Dorian envoûté.
Dorian büyülenmiş gibiydi, tuhaf bir hisle birlikte hayatını sorgulamaya başlamıştı.
Oui, très beau.
Otur Dorian.
Chérie, je vais signer le portrait de Dorian.
Dorian'ın portresini imzalamak üzereydim. Ben de imzalayabilir miyim?
- Dorian ou son portrait?
Dorian Gray'i mi yoksa tablosunu mu? Dorian'ı seviyorum.
- Dorian. Plus tard, tu préféreras peut-être le portrait.
Bugün Dorian'ı seçtin, ama genç bir hanımefendi olduğunda, tabloyu seçebilirsin.
Ton oncle, moi-même et Dorian.
Dayın, ben ve hatta Dorian.
Dorian restera tout pareil jusqu'à ce que je sois grande.
Dorian değişmeyecek. Dorian ben büyüyünceye kadar hiç değişmeyecek. Değil mi Dorian?
Jeune fille, Dorian vous a-t-il entièrement
Dorian Gray seni benden çaldı mı?
Je crains que Dorian ne me l'ait prise également.
Ama korkarım Dorian onu benden çalmış.
Je m'y opposerais. J'espère que ce chat ne vous a pas entendu, Dorian.
Bu kedinin yanında böyle dileklerde bulunmamalısınız.
Dorian s'aventura dans des lieux inconnus de lui.
Dorian daha once hic gormedigi tuhaf yerlere yerlere gitmeye başladı.
Chaque soir, Dorian allait aux "Deux Tortues" voir Sibyl Vane.
Geceler boyu Dorian, Sibyl Vane'i izlemek için İki Kaplumbağa'ya gitti.
Et le mariage en est une grande. Dans six mois, il sera amoureux de quelqu'un d'autre.
Dorian bu kızla evlenecek, ve altı ay sonra başka birisi için çıldırmaya başlayacak.
Je vous souhaite le plus grand bonheur.
Umarım her zaman böyle mutlu olursun, Dorian.
Je vous trouve dégoûtant.
Onu dinleme Dorian.
Ne l'écoutez pas, Dorian.
Meraklanma, Basil.
Malgré lui, Dorian était troublé par ce qu'il avait fait.
Herşeye rağmen Dorian yaptığı için tedirginlik duyuyordu.
Dorian, il faut que je vous voie.
Dorian, beni içeri al. Seni görmeliyim.
Je ne partirai qu'après vous avoir vu.
Kapıyı aç, Dorian. Seni görünceye kadar gitmeyeceğim.
Le lendemain, il n'avait plus besoin de consolation, ni de reproche.
Sabah Dorian arkadaşının tesellesini veya sitemlerini duymak istemiyordu.
Ce n'est pas vous qui parlez, ce sont les théories d'Henry.
Bu konuşan sen değilsin, Dorian. Bunlar Harry'nin düşünceleri.
Ne manquez pas de le lire, Dorian.
Okuyacağına söz ver.
Je dois partir.
Gitmeliyim Dorian.
Cela me rassure de vous trouver joyeux, Dorian.
İyi olmana çok sevindim. Olanlara rağmen.
La miraculeuse jeunesse de Dorian se perpétuait.
Dorian'ın mucizevi gençliği merak uyandırıyordu.
Les femmes rougissaient quand il arrivait.
Onun hakkında konuşup duran kadınlar, Dorian Gray odaya girdiğinde renk değiştiriyordu.
Dorian trouvait que non.
Dorian öyle düşünmüyordu.
la nièce de Basil, Gladys, qui l'aimait depuis son enfance.
O da Basil Hallward'un yeğeni Gladys idi. Dorian'ı çocukluğundan beri seviyordu.
Je me fais une fête d'assister à votre soirée.
Hoşçakal Dorian. Partini dört gözle bekliyorum.
Je crois savoir pourquoi Dorian ne s'est pas déclaré.
Elbette güzelsin. Dorian'ın neden bana evlenme teklifi etmediğini anladım.
Où est Dorian?
Dorian hangi cehennemde?
C'est difficile à expliquer.
Açıklayamıyorum, ama Dorian ne zaman modellik yapsa benim dışımda bir güç ellerimi yönetiyor.
Lorsque Dorian pose pour moi, il me semble qu'une force étrangère guide ma main, comme si le tableau était indépendant de moi.
Sanki tablo benden bağımsız, kendi hayatına sahip gibi. Bu onu sergilemeyecek olmamın sebebi.
Vous êtes en avance, Dorian.
Bugün erken geldin, Dorian. Öyle mi?
Un peu plus vers la gauche.
Sola dön, Dorian.
Il n'avait jamais entendu un tel éloge de la folie.
Dorian Gray aymazlığın bu kadar ustaca ifade edildiğini hiç duymamıştı.
Il vous faut du thé.
Bir bardak çay seni kendine getirir, Dorian. Seni de Harry!
Si Dorian le veut, il est à lui.
Eğer Dorian isterse.
- Chez Dorian?
Dorian'ı mı göreceğiz?
- Qui est-ce?
Dorian nişanlandı mı? Kiminle?
Dorian s'amourache d'une fille et l'épouse, pourquoi pas?
Dorian bir kızla evlenmeyi amaçlıyor.
Tenterez-vous l'expérience?
Deneyimi gerçekleştirecek misin Dorian?
Ouvrez-moi!
Dorian, izin ver!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]