Douglas traducir turco

Jimmy, raccroche et prends la déposition de Mlle Douglas.

Jimmy, telefonu bırak ve Bayan Douglas'ın ifadesini al, lütfen.

Mlle Douglas, par ici.

Bayan Douglas, buradan lütfen.

J'ai rien trouvé sur Lauren Douglas, Kim Whitman ou Sara Pollard, mais tu vas adorer ça :

Lauren Douglas, Kim Cummings veya Sara Pollard hakkında hiç kayıt yok. Ama bunu seveceksin.

Lauren Douglas veut vous voir.

Lauren Douglas sizi görmek istiyor.

Je sais, Lauren Douglas m'a apporté les documents.

Faks bozuldu. Biliyorum, Lauren Douglas elinde kağıtlarla geldi.

Lauren Douglas.

Lauren Douglas.

C'est le sac de Lauren Douglas.

Lauren Douglas'ın çantası.

- Oh, merci. Vous allez demeurer sur le campus dans le pavillon Douglas.

Bilginiz olsun, Douglas Hall'daki kampüste kalacaksınız.

- Florence Douglas, maire de Vallejo.

- Kim bu? Florence Douglas, Vallejo Belediye Başkanı.

C'était en 1858, DÈBAT DE LINCOLN DOUGLAS et alors que le sénateur Stephen Douglas argumentait que les Etats devaient prendre position sur l'esclavage,

Yıl 1858'di, Ve Senatör Stephen Douglas savını açıklamıştı, Eyaletler köleliğe izin verip vermeyeceklerini seçeceklerdi,

Je dois trouver un citoyen pour m'aider à trouver des arguments contre le sénateur Douglas.

Şimdi bana burada, Senator Douglas'a karşı tezler üretirken, Yardımcı olması için bir vatandaş gerek.

Le capitaine Douglas Tamblon sera l'officier chargé de vous assister.

Yüzbaşı Douglas Tamlin size yardım edecek subayınız olacak.

T'es le prochain Douglas Dugenou.

Douglas Bubbletrousers'ın veliahdı olmalısın!

- Douglas...

Douglas.

- Lee, c'est Douglas.

- Lee, ben Douglas.

- Douglas... " Ça va?

Douglas, sen iyi misin?

Une chemise en coton ordinaire.

- Tamam. - Nasıl bir gömlek istediğini biliyorum Douglas. - Sadece düz, pamuk bir ceket.

- Je sais ce qu'est une chemise, Douglas.

- Neden bahsettiğimi biliyor musun? Tamam... - Tamam?

- Douglas Freeman, un analyste.

Douglas Freeman, analist.

- Ah, Douglas...

Douglas.

- Tu n'es pas superviseur, Douglas.

Sen bir dava memuru değilsin Douglas.

- Douglas Freeman? Abasi Fawal...

Douglas Freeman, Abbasî Fawal.

Le travail qu'on fait est três important, Douglas.

Yaptığımız iş önemli, Douglas.

- Douglas... Parle-moi. Dis-moi ce qui s'est passé aujourd'hui.

Douglas, konuş benimle.

- Les États-Unis ne font pas de torture, Douglas.

Amerika işkence yapmaz, Douglas.

Vous êtes là pour observer, rien de plus.

Sen gözlemcisin Douglas, fazlası değil.

- Douglas, il est 5 h du matin.

Douglas, saat sabahın 5'i.

Douglas, je peux rien pour toi.

Douglas, sana yardım edemem.

" Où est-ce qu'il est passé?

Nerede o zaman? Douglas, dinle beni!

Douglas, tu commets une immense erreur!

Büyük bir hata yapıyorsun!

" Douglas...

Douglas, din...

Comme le juge O'Douglas l'a brillamment dit il y a 50 ans,

Temyiz Mahkemesi yargıcı W ¡ ll ¡ am O'Douglas'ın söylediğine göre 50 yıl önce.

Douglas, grande figure de la Cour suprême, a reconnu que la liberté d'expression était souvent un défi.

Mahkemenin en büyük beyinlerinden biri olan Douglas ifade özgürlüğünün çoğunlukla ilgi çekici olduğunu onayladı.

Oui. Je ne sais pas où est Douglas Chebea.

Haklısın, Douglas Chebea'ın kim olduğunu bilmiyorum.

Je suis Michael Douglas, et toi, George Dzundza... qui s'appelle Gus dans le film!

Bu da beni Michael Douglas seni de George Dzundza yapar. Bu filmde kimin ismi Gus?

Repose en paix, Douglas

Huzur İçinde Yat, Douglas

Douglas. "

Douglas. "

Douglas Norquist.

Douglas Norquist.

Heather Douglas, 17 ans, atteinte du syndrome de VATER,

Heather Douglas, yaş 17. Sağlık kayıtlarında Vater sendromu olduğu yazıyor.

Stevens, tu prépares Heather Douglas pour son opération.

Stevens Heather Douglas'ı ameliyata hazırla.

Je sais que je dois juste la préparer mais, ce serait possible de participer à l'opération d'Heather Douglas?

Biliyorum sadece onu hazırlamam gerekiyor ama ameliyatına da girme şansım var mı?

Ils vont retirer une partie de sa colonne vertébrale, Heather Douglas.

Omurgasının bir bölümü kesip çıkaracaklar, Heather Douglas.

Mme Douglas?

Bayan Douglas?

Heather Douglas, 17 ans, souffre du syndrome de VATER.

Heather Douglas, 17 yaşında, tıbbi geçmişinde VATER sendromu var.

Lionel a pris le nom de Mitchell Douglas après ses 18 ans, et écoute ça.

Lionel, 18 yaşına gelince adını Mitchell Douglas olarak değiştirmiş,

Je m'appelle Mitch Douglas.

Benim adım Mitch Douglas.

- Qui habite ici?

Douglas çifti.

- Oui, allô?

Ben Douglas.

- Douglas Freeman?

Douglas Freeman?

- Douglas?

Douglas?

Allo, Carrie Douglas?

Gary Douglas'la mı görüşüyorum?