Translate.vc / francés → turco / Drake
Drake traducir turco
1,747 traducción paralela
Vous, Bennet Drake, en savez plus que beaucoup.
Ama şunu biliyorum ki sen, Bennet Drake, çoğu kişiden daha fazlasını biliyorsun.
Agent Drake.
Polis memuru Drake.
Je m'appelle Alex Drake.
Adım Alex Drake.
Même Drake?
- Drake de mi öyle?
- Voyez Alex Drake.
- Yani Alex Drake'e baksana.
C'est un vrai personnage, votre Alex Drake.
Şu sizin Alex Drake tam bir kadın.
Je suis d'accord avec le capitaine Drake.
- Diğer seçeneğimiz ne? Sanırım DI Drake haklı.
Drake.
Tamam. Drake.
Drake, Raymondo, prenez ce côté.
Drake, Raymondo... siz bu tarafı arayın.
Le capitaine Drake va nous donner un profil psychiatrique...
- DI Drake bize psikiyatrik bir açıklama yapacak...
Y a que moi, le capitaine Drake et mes bottes taille 44.
Sadece ben, Dedektif Drake ve 44 numara botlarım var.
Ces tripes-là, y a rien qui les dévore, Drake.
Hiçbir şey bu cesareti yiyip bitiremez, Drake.
Vous aussi, Drake.
Sen de Drake.
Le capitaine Drake t'a posé une question.
Dedektif Drake Sana bir soru sordu.
Patron? - Où est Drake?
- Drake nerede?
Drake, vous êtes là?
Drake orada mısın?
Capitaine Drake.
- Dedektif Drake.
Drake, vous avez pas intérêt...
Ah Drake! Sakın cüret edeyim deme!
Capitaine Drake, PJ.
- Dedektif Drake. Cinayet masası ( * )
Drake, revenez, c'est un ordre!
Bolly! Buraya gel, bu bir emirdir!
- Vous voulez quoi, Drake?
Nereye varmaya çalışıyorsun Dedektif Drake?
J'aimerais bien, mais Drake l'a relâché il y a une heure.
Ah keşke Litton! Fakat Dedektif Drake onu yarım saat önce serbest bıraktı.
Capitaine Drake.
Dedektif Drake.
Gene s'est ramolli, vous avez Keats, vous avez cette nunuche de Drake qui vous enquiquine non-stop.
Gene yumuşamış, Keats ensenizde, Drake denen komik piliç te sürekli yanınızda.
D'abord Tyler, maintenant Drake, ils ont déteint sur toi.
Önce Tyler. Şimdi Dedektif Drake. Seni etkilediler.
Capitaine Drake, je peux vous parler?
DI Drake. Bir dakikanızı alabilir miyim?
Désirez-vous un café?
Senyor Hunt, Sinyora Drake, içecek bir şey ister misiniz?
Drake aussi, et son truc est plus intéressant.
- DI Drake de getirmiş, ancak bence onunki daha çok ilgi çekici olacak.
- Ta collègue, la grande. - Capitaine Drake.
- Şu, seninle çalışan uzun boylu kadın.
Elle a dit que Mandela serait libéré dans sept ans.
- DI Drake. Mandela'nın yedi sene içinde özgür kalacağı ile ilgili bir şey söyledi.
Elle sait un tas de choses, notre Alex Drake.
Alex Drake böyle şeyleri iyi bilir.
Cette maison... - C'est chez Fred et Cindy Drake?
Bu ev Fred ve Cindy Drake'in.
Je suis au motel Drake's Bay.
Drake's Bay Motel'de kalıyorum.
Elle devait me retrouver au motel.
Benimle kaldığım Drake's Bay Oteli'nde buluşacaktı.
Appelez le Drake's Bay. Demandez au type.
Danışmayı arayıp sorabilirsiniz.
Tom du Drake's Bay confirme qu'il a dormi dans le hall.
Drake's Bay'daki Tom bütün gece lobide uyuduğunu doğruladı.
On vous a appelé au Drake's Bay et au Northwest Passage, hein?
Drake's Bay ve Northwest Passage'da telefon geldiğini söyledin, değil mi?
Et au motel Drake's Bay?
Peki ya Drake Bay Moteli.
Il soigne l'un de vos locataires, pour un oedème.
Kiracılarınızdan biri olan John Drake'i ödem için tedavi ediyor.
Drake est un homme bien, il est trop jeune pour mourir. Mais le docteur est compétent.
Drake, iyi biri ve ölmek için çok genç ama sanırım doktor işini biliyordur.
Mme Drake, le choix est simple.
Bayan Drake, seçim basit.
- J'en doute.
Drake!
Je dois voir Bennet Drake!
- Bennet Drake'le görüşmeliyim!
Le capitaine Drake a posé une question.
- DI Drake size bir soru sordu.
Je m'appelle Alex Drake.
" Adım Alex Drake.
- Non, patron, c'est Drake et Shaz.
- Yo, Şef! Drake ve Shaz buradalar.
C'est un jeune fermier, John Drake.
Genç çiftçi, John Drake.
M. Drake.
Pekala, Bay Drake.
Préparez M. Drake pour la procédure.
Bay Drake'i prosedür için hazırlar mısın, lütfen?
Votre coeur ne fonctionne pas correctement.
Bay Drake, kalbiniz düzgün şekilde çalışmıyor.
C'est Drake Pimrose.
Drake Pimrose geliyor.