Dt traducir turco

Son cap nous a menés par le Dt de Cabot au Golfe du St-Laurent... comme s'il avait un radar.

Bu rota bizi doğru St.Lawrence Körfezine kaydırdı. - Sanki radarı varmış gibi.

J'ai vu un serpent sortir de sa tête!

O DT'ye girmeden önce, acele etsen iyi olur.

Ainsi, bien sûr, moins i h bar D psi DT égale... moins D au carré psi sur DX au carré plus V de X.

Her zamanki yolla, eksi IH, D psi DT eşittir eksi D'nin karesi psi DX'in karesi artı X'in V'si.

Il a eu 1 g de cefoxitine, un VAT et 5 de morphine.

Bir gram sefoksitin verdik, DT ve 5 morfin.

Pauvre vieux Lear a obtenu le DT de, nous n'avons pas de Gloucester.

- Zavallı yaşlı Lear'ımız öldü. Gloucester'ımız da yok.

Qu'est-ce que tu lu as dt?

Ne söyledin?

On irrigue les plaies et on met de la gaze. DT Polio et 1 g d'Ancef.

Yarayı temizleyeceğiz, serum fizyolojikli bezle saracağız, difteri ve tetanos aşısı yapacağız ve bir gram Ancef vereceğiz.

"DN" veut dire date de naissance.

DT, doğum tarihi demek.

- et ta DN, date de naissance.

- DT'in. Doğum tarihin. DT.

Mettez-la dans un coma phénobarbital avant qu'elle ne meure du delirium tremens.

DT'ler onu öldürmeden anneyi fenobarbital komasına sokun.

Mettez-la dans le coma avant que le delirium tremens ne la tue.

DT'ler onu öldürmeden komaya sokun.

Je pensais que t'avais fait modifier la GT pour Vegas.

Dt " nin las vegas dışında yarışmak için modifiye edildiğini sanıyordum.

Dt. Kate Beckett. Rick Castle.

Dedektif Kate Beckett, Rick Castle.

- Très bien, Dt.

Pekâlâ, Dedektif.

Dt. Beckett, police.

Dedektif Kate Beckett, NYPD.

En parlant de condition humaine comment ça se passe avec la Dt Beckett.

İnsanlığın durumu demişken... Dedektif Beckett ile işler nasıl?

J'ai une famille, Dt. Beckett. Leur père est mort.

Babaları öldü.

Chloé? Chloé, Dt. Beckett.

Chloe, ben Dedektif Beckett.

- Dt. Sloane? Je ne sais pas, mais je lui ai dit la même chose qu'à vous.

Adını bilmiyorum ama tıpkı size anlattığım gibi ona da her şeyi anlattım.

Dt. Beckett.

Broadway, 91.

Je sais, j'arrive, DT

Biliyorum, geliyorum DT.

Les femmes se cachent et attendent que DT fasse sauter leurs carrières de bons flics.

Kadın dedektifler iyi polislerin kariyerlerini mahvetmek için pusuya yatıyorlar.

Me Maxwell Blum, docteur en dentisterie.

Maxwell Blum ; AV, DT, beyefendi.

Dentisterie?

"AV, DT"?

Tu pensais qu'il avait un Delirium Tremens suite à son sevrage d'alcools.

Alkol yoksunluğuna bağlı DT olduğunu düşündün.

DT, BE, Burg?

- Hayır, alakası yok.

J'ai commandé de la DT-2380.

DT-2380 sipariş ettiğimi sanıyordum.

Détective Smith, cette affaire est de mon ressort - Je vais lui faire sauter la cervelle

Dedektif Smith.. bu DT durumu Ben hallederim

Comme je l'ai dt, vous aurez une compensation.

Dediğim gibi, telafi edeceğim.

Pour que DT t'aime, il doit savoir que tu as un cœur pur.

KT'nin seni sevmesi için, kalbinin temiz olduğunu bilmesi gerek.

- Inspecteur, Mr Burton n'a jamais perdu une affaire.

- Dt. Chalmers, Bay Burton dava kaybetmedi.

GCCS.

DŞ DT

J'ai dt que j'avais besoin de toi vivant, mais je peux tuer tous ceux auxquels tu tiens.

Sana ihtiyacım olduğunu söyledim ama değer verdiğin herkesi öldürebilirim.

Né le 16 décembre 1981.

DT : 12 / 16 / 81.

- La DT est extrêmement rare dans ce type de cas.

T.D. atipik ilaçlarda çok nadir ortaya çıkar.

Pas de DTS.

Negatif, DT-6.

Vas-y, Hal, c'est le meilleur DT du championnat.

Hadi ama Hal, adam ligin en iyi defans line oyuncusu.

J'ai dt : A qui?

Sana sahibin kim dedim?

J'ai entendu ce que tout le monde dt.

Herkesin söylediklerini duyuyorum.

Bon, comme on ne peut rien faire tant que Toby n'est pas revenu et que vous vous chargez d'installer le scanner DT, je vais...

Pekâlâ, Toby geri dönene ve siz ST taramayı kurana dek... -... bir şey yapamayacağımıza göre, ben...

Radiation et grossesse... ne sont pas un problème avec un scanner DT de faible niveau si je prends mes précautions

- Radyasyon ve hamilelik... Önlemimi aldığımda düşük seviyeli bir ST taramasında sorun olmaz.

HAPPY : Ils perçaient à l'aveuglette, mais avec notre scanner DT, on peut trouver le chemin le plus direct vers le noyau.

Körlemesine deliyorlardı, ama elimizdeki Sayısal Tomografi cihazıyla, çekirdeğe giden en doğru yolu bulabiliriz.

Au secours, aidez-moi!

Aşağılık herif, Harley, seni or * spu çocuğu, o DT'ye girdi.

C'est du D DT.

DDT bu idi!

{ \ pos ( 120,268 ) } On parlait d'asthme, mais, il s'agit d'acgaap / alcapa. { dt : artère coronaire gauche anormale de l'artère pulmonaire? }

- Sorun astım değil, alcapa.