Dudley traducir turco

- M.Dudley Horn.

- Bay Dudley Horn'la tanıştırayım.

- Qu'est-ce qui est arrivé Dudley?

- Ne oldu Dudley? O ne?

Il intéresse Dudley, pas moi.

Dudley buna önem veriyor olabilir. Ben vermiyorum.

- Dudley.

- Dudley.

Toi Dudley, tu devrais avoir honte de toi.

Sana gelince Dudley. Yaptıklarından utanmalısın.

Papa avait peut-être raison et je ne l'ai pas écouté.

Belki de babam Dudley hakkında haklıydı. Onu dinlemedim.

LA POLICE TUE DUDLEY HORN PAR BALLE

DUDLEY HORN'U POLİS VURDU

Je suis perdue avec la mort de papa et de Dudley.

Babamın ve Dudley'nin ölümünden dolayı kafam çok karışık.

M. Tennant.

Dudley Tennant.

- d'où venez-vous?

- Nereden geliyorsun Dudley?

Bonsoir, Dudley.

İyi geceler Dudley.

Quel est le nom de Dudley?

Dudley'in diğer adı ne?

Je suis Dudley, le nouvel assistant.

Ben Dudley, piskoposun yeni asistanı.

- bonjour, Dudley.

Günaydın, Dudley.

Dudley pourrait Te représenter à ces réunions.

Bu toplantılarda Dudley seni temsil edebilir, değil mi?

- Vous êtes Dudley?

- Sen Dudley misin?

- au revoir, Dudley.

- Hoşçakal, Dudley.

Dudley, que faites-vous ici?

Burada ne yapıyorsun?

Pardonnez-moi, mesdames. Je m'appelle Dudley.

Masanıza geldiğim için beni bağışlayın bayanlar.

Elle est sortie déjeuner avec m. Dudley.

Bay Dudley ile öğle yemeğine gitti.

- avec Dudley?

- Dudley ile mi?

- oui, c'est Dudley.

- Evet. Dudley.

- Dudley? - oui, mon ami.

- Evet, dostum.

Je vous crois, Dudley.

Sana inanıyorum Dudley.

Merci, Dudley.

Sağ ol Dudley.

Tu devrais te ménager Maintenant que Dudley est là.

Artık, Dudley burada olduğuna göre umarım biraz rahatlarsın.

Bonjour, Julia.

- Günaydın, Julia. - Günaydın, Dudley.

Dudley, je suppose que vous avez De l'argent pour le taxi.

Dudley, herhalde... taksiye verecek paran vardır?

M. Dudley, l'assistant de monseigneur.

Bu Bay Dudley, piskoposun yeni asistanı.

- m. Dudley, enchanté.

- Benim için bir zevk.

Voici M. Dudley.

Bu da Dudley.

Vous aussi, m. Dudley.

- Size de Bay Dudley.

Je ne peux même pas Prévenir Julia ni Dudley.

Keşke Julia ya da Dudley ile bağlantıya geçebilseydim.

- c'est étrange.

Dudley, çok tuhaf.

Je m'amuse comme une folle.

Çok eğleniyorum, Dudley.

Comment je me débrouille, Dudley?

Nasılım, Dudley?

Bonsoir, Dudley.

İyi geceler, Dudley, iyi geceler Julia.

Dudley est un champion.

Dudley çok harika bir patenci.

Debby veut que Dudley Monte lui dire bonne nuit.

Debby, Dudley'e iyi geceler demek istiyor. - Nerede o?

Je suis sûre Que Dudley ne reviendra jamais.

Anne, Dudley'in bir daha asla dönmeyeceğine eminim.

Il ne partirait pas sans dire au revoir.

Dudley bir şey söylemeden gitmez

Il n'est pas comme ça, m. Dudley.

Bu, Bay Dudley'e yakışmaz.

Où est Dudley?

Dudley nerede?

Il va y avoir un mariage.

Sen ve Dudley evleniyorsunuz!

Elle n'a pas cessé de venir Me demander : "avez-vous vu Dudley?"

- Bütün gün buraya gelip gitti. Seni görüp görmediğimi ya da bir haber alıp almadığımı sordu.

- sauvez-vous, Mildred.

- Hadi git. - Teşekkür ederim Dudley.

- joyeux noël, Mildred.

Mutlu Noeller, Mildred. Mutlu Noeller, Dudley.

Je m'appelle Dudley.

Ben Dudley.

- au revoir, Dudley.

- Güle-güle, Dudley.

- c'est divin.

- Dudley, cennetteymişim gibi.

Dudley, c'est vous.

Dudley, sensin.