Translate.vc / francés → turco / Each
Each traducir turco
90 traducción paralela
And life gets more exciting with each passing day
# Gülebilirsin
" For each girl and boy
# Üzüntülü zamanların olur
- Each picture should have a definite point of view, Jerry.
Her filmin belli bir bakış açısına sahip olması gerekir, Jerry.
So we d each pat one half.
Her birimiz yarısını okşuyorduk.
"Let's sit here looking at each other,..."
Oturup birbirimize bakalım.
Its lining is covered in delicate folds which allow it to expand with each mouthful.
Yüzeyi narin katmanlarla kaplıdır. ki her ağız dolumunda genişleyebilsin.
/ / We took each day and made it shine / /
/ / We took each day andmade itshine / /
Je me souviens que chacun de nous a reçu une boîte de nourriture.
The First thing I remember is that each one oF us yiyecek dolu bir kutu verildiğiydi.
A bas les yeux bandés quand on se branle mutuellement!
No longer will we use blindfolds when we jerk each other off.
Il y a un mur entre nous, on ne peut se voir ni se toucher.
There's a wall between us, we can't see each other or grope each other.
Il y a un mur entre nous, on ne peut pas se sentir ou se savourer.
There's a wall between us, we can't smell each other or taste each other.
"Quand on a besoin de l'autre", uh-huh...
When we rely on each other, uh-huh...
On vagabondait sur les sentiers de nos secrets
Wandered through each other's secrets
Each changing place with that which goes before
Her biri, bir önce gidenle yer değiştiriyor... "
Un compte séparé pour chaque arme modifiée.
Each modified weapon's a separate count.
alors c'est nous quatre qui trainons séparemment mais ensemble quand même.
me over her over here, so the four of us hanging out, over each other, but hanging out together.
In each blacked-out land across the sea
Deniz aşırı karanlıkta kalan her yer aydınlanacak...
When each gal can kiss the boy she kissed goodbye
Elveda öpücüğü ile uğurladığı erkeğine kavuşunca her kızımız...
We got married, and promised never to part then little by little we drifted from each other s heart
küçük tatlı bir şehirdeki küçük tatlı bir evde, evlendik ve asla ayrılmayacağımıza söz verdik. sonra dirhem dirhem birbirimizin kalbinden sürüklendik.
Each who suffers blackouts of their own kind.
İkisinin de kendilerine has durumları var.
Everybody gave a hand with each other et tout le monde jouait avec les groupes des autres.. et vice versa..
Herkes, bir diğerine yardım ediyordu, birbirinin gruplarında çalıyordu.
many factions that if we do not can unirne even a couple and to make them stop bisticciare on each smallness... on which no I disagree then as cock claim to have an effect on the masses?
Eğer sen underground hareketinin grup kurarak ve onların katılmadığı küçük, gereksiz şeyler hakkında pazarlık etmeyerek kitlesel seviyede etkin olmasını nasıl beklersin?
+ Each time I saw him I couldn t wait to see him again...
Onu her gördüğümde bir dahaki görüşme için bekleyemezdim...
* Each day s bettering me now *
* Her geçen gün beni iyileştiriyor *
* Each day is bettering me now * * all the time, spend it with me now *
* Her geçen gün beni iyileştiriyor * * her anını benimle yaşa artık *
* Each day s better with you now *
* Hergün seninle daha güzel şimdi *
I cry each night
Her gece ağlıyorum
- Chacun. Quel gâchis.
- Each.
" Chacun tue ce qu'il aime Salut à tout bon entendeur
Each " kill ne seviyor Merhaba tüm akillilara
Don't you know each cloud contains
# Bilmez misin her bir bulut beklenmedik bir fayda getirir. #
There's a twist and a turn To each lesson you learn
Her an yeni şeyler olur ya Her öğrendiğin derste
# " We've got each other And that s a lot for love
# " We've got each other And that's a lot for love
It s all about fast cars And cussing each other # But it doesn t matter Cos l'm packing plastic
hızlı arabaların hakkında birbirlerine lanet ediyorlar fakat sorun değil çünkü plastik paket yapıyorum
Each morning I get up, I die a little
* Her sabah ölüyorum bir daha *
Nous nous sommes aimés un instant
We loved each other for a while
Alors j'ai appelé Mme McKnight du Collège Alternatif "Each One Teach One".
Each One Teach One'dan Bayan McKnigh ı aradım.
Mme McKnight. "Each One Teach One".
Pekala. Bayan McKnight. Each One Teach One.
"Each One Teach One", un instant s'il vous plaît.
Each One Teach One, bekleyin, lütfen.
"Each One Teach One".
Each One Teach One.
"Each One Teach One", ne quittez pas.
Each One Teach One, bekleyin.
Quelqu'un là-bas m'a parlé de "Each One Teach One", alors je suis venue pour m'éloigner des problèmes.
Kankam Each One Teach One'dan bahsetti bana ben de beladan uzak durmak için buraya geldim.
"Each..." Comment elle a dit, cette conne?
Each Ne dedi şu kaltak?
"Each One Teach One", ils m'ont appelée, et ils m'ont dit que mon bébé écrivait des poèmes. En fait, vous savez quoi, j'ai...
Each One Teach One görevlileri beni aradılar ve dediler ki bebeğim şiirler yazıyormuş.
C'est par ce mot que s'interpellent les damnés de l'enfer au milieu des cris.
That is the wordthat those condemnedto hell use to call each other among howls.
Il les a d'abord frappés puis il les a placés face à face.
The firstthing he did, was to beat them, And putthem facing each other.
Quand on se brossait les cheveux dans les toilettes.
Yeah, when we were in the bathroom braiding each other's hair.
Each time the doorbell rings I still run
* Her kapı çaldığında, koşuyorum hala *
I end each day the way I start out
* Her günü başladığım gibi bitiriyorum *
Each time the doorbell rings
* Her kapı çaldığında *
"Each one" quoi?
Each One bilmem ne?
"Each one teach one"?
Each One...