Translate.vc / francés → turco / Elaine
Elaine traducir turco
2,412 traducción paralela
Merci, Elaine.
Teşekkürler, Elaine.
Je parlais d'Elaine.
Elaine'i kastetmiştim.
Ils ont des quotas.
Bir yerde bitecektir, Elaine.
A supposer que j'aie une chance, tu crois que j'aurai l'air bête...
Gerçekten, Elaine, - diyelimki seçildim, firmayı utandırır yada aptal gibi görünürmüyüm?
- On passe le concours des Ikettes.
Elaine ve ben are Ikettes seçmelerine giricez.
organise un concours et on participe!
Nefes al. Bir seçme düzenliyorlar, ve Elaine ve bende katılıcazzz!
Je comprends Elaine, mais toi?
- Elaine'in girmesini anlayabiliyorum, ama sen?
A vrai dire, Elaine...
- Şey... hmm, gerçek şu ki, Elaine,
Je suis avocate.
- Ben bir avukatım, Elaine.
Ça risque d'être rude. Elaine, tu as quel numéro?
Bu iş zorlaşabilir.Elaine, numaran kaç senin?
Elaine, tu as été fabuleuse. Mais tu as été meilleure.
- Elaine, sen harikaydın.-Ama sen daha iyiydin.
- Elaine Vassal.
Elaine Vassal. Evet.
Ses 30 ans l'angoissent.
Elaine, eğer otuzuna girmekten nefret ediyorsa, Bir partinin iyi bir fikir olacağını...
Oui, ça s'appelle la concentration.
Oh, Evet var, Elaine.Onun adı odaklanma.
Je veux bien chanter...
Ben şarkı söylemeye karşı değilim, Elaine.
Je ne te demande pas ça.
Benim arkamda söylemeni istemiyorum.Ben sadece - Elaine.
C'est censé être pour Ally, pas pour toi.
Bunun Ally için olması gerekiyor, Elaine, senin için değil. Bunu biliyorum, yani
Ça va.
Sorun değil, Elaine
Je peux te voler une seconde? C'est important.
Elaine seni bir dakikalığına alabilir miyim?
Ce n'est qu'un dîner et un cocktail.
Sadece yemek ve sadece içki Elaine.
Très drôle, Elaine.
Gerçekten çok komik, Elaine.
Je suis Elaine.
Ben Elaine.
- Mon assistante, Elaine Vassal.
- Asistanım, Elaine Vassal.
Elaine a sorti ses phéromones.
Elaine feromonlarını salgılıyor.
J'ai vécu des années à New York, il y a pléthore de Noirs là-bas, mais ni Elaine ni Jerry n'ont jamais eu d'amies noires.
New York'ta yıllarca yaşadım, orada zenci insan bolluğu var ama her nedense Elaine ya da Jerry'nin hiç zenci sevgilisi olmadı.
elle incarnait Elaine dans la série.
Dizide Elaine karakterini canlandırıyordu.
- Oui. Ma petite-fille s'appelle Elaine.
Evet, Torunumun adı Elaine.
Elaine, voici les inspecteurs Stabler et Benson.
Elaine, bunlar Dedektif Stabler ve Dedektif Benson.
Elaine, tu es sûre de ne jamais en avoir entendu parler?
Elaine, duymadığından emin misin?
Elaine, quand est-ce devenu plus intime?
Elaine, ne zaman yakınlaştınız?
Elaine, est-ce qu'il t'a forcé à avoir des relations sexuelles avec lui?
Elaine, seni seks yapmaya zorladı mı?
Ainsi Lancelot épousa-t-il Dame Elaine.
Ve böylece Lancelot, Leydi Elaine ile evlendi.
Et s'il ne pouvait me rendre heureuse, du moins pouvait-il remplir de joie son âme simple et guérir les blessures que lui avait infligées la magie d'Avalon.
Eğer beni mutlu edemeyecekse en azından Elaine'in basit ruhunu sevinçle doldurabilir ve Avalon'un büyüsüyle ruhunda açılan yaraları iyileştirebilirdi.
Voici ma fille adoptive, Elaine Levinson.
Bu evlatlık kızım Elaine Levinson.
Elaine sue depuis qu'il est là.
O buraya geldiğinden beri, Elaine sürekli terliyor.
- Il fait chaud?
- İçerisi çok mu sıcak, Elaine?
Mais tu as été cruel envers Elaine...
Ama Elaine'ne yaptığın çok acımasız.
Je sais qu'Elaine craque pour...
Elaine'nin, onu beğendiğini biliyorum...
C'est le problème avec Elaine.
Elaine'le problemimiz bu.
Et même si certaines femmes en ont... elles devraient s'en cacher.
Bu ihtimali varsaysak bile bunu Elaine gibi açıkça yapmamalılar.
Ce que fait Elaine est mal élevé et pas féminin.
Çok basit ve hanımefendice değil.
Tu l'as plaquée pour ça?
- Elaine'i bu yüzden mi terk ettin?
Elaine l'a sous-entendu.
Adam biseksüel mi? Elaine ipucu verdi.
Elaine s'entraîne, je devrais m'y mettre.
- Birazcık. Eee, Elaine pratik yapıyor, yani...
Tu ne l'es pas.
Oh, Elaine. Sen..
Je suis mauvais sur scène.
Ben şarkı söyleyemem, Elaine.
Je fais pas les anniversaires et je suis en retard.
Elaine, ben doğumgünü partileri yapmam ve mahkemeye geç kalıyorum.
- Super!
- Oh, harika, bu... - Bak, Elaine
Tu fais la difficile.
Renee, neden bu kadar sorun çıkartıyorsun? Çünkü seni tanıyorum, Elaine.
elle trouverait ca louche.
Elaine, sence ben gidip erkeğimi elimde tutmakta zorlanıyorum desem bir şeylerden şüphelenmezler mi?
Quand deux personnes se disputent...
Elaine?