Translate.vc / francés → turco / Elton
Elton traducir turco
464 traducción paralela
Je vais passer un coup de fil à Elton et Stoney.
Elton ve Stoney'ı arayacağım.
On va passer chez Elton.
Elton'a gidiyoruz.
Je vais chez Elton.
Ben Elton'lara gidiyorum.
Tu te branches des nanas, sous mes yeux... et devant Elton et Stoney.
Beni aşağılıyorsun, yüzüme karşı hem de Elton'la Stoney'nin önünde.
Ma puce, Elton et Stoney savent bien que je t'aime.
Hayatım, Elton'la Stoney seni sevdiğimi biliyor.
Viens chez Elton te changer les idées.
Elton'a gidip eğlenelim.
Merci, Elton.
Sağol, Elton.
T'arrives à le croire, Elton?
Ne iş bu, Elton, ya?
J'étais avec Elton hier soir, Ray.
Dün gece Elton'laydım, Ray.
C'est quoi, Elton?
Ne oluyor, Elton?
Tu dois être au courant pour Elton.
Elton'ın başına geleni duymuşsundur.
T'aimes Elton John?
Elton John'u sever misin?
La maman d'Elton John a six manteaux de vison.
Elton John'un annesinin altı tane vizon kürkü varmış.
Je voudrais joindre l'inspecteur Elton Carter.
Komiser Elton Carter'a ulaşmaya çalışıyorum.
Elton John aussi, avec Caribou.
Caribou'da Elton John'la çalıştı.
T'as même pas téléphoné à ce type.
Tamam, Elton John'u tanımıyorum, oldu mu?
Je ne sais quoi dire, Elton.
Ne söyleyeceğimi bilemiyorum, Elton.
C'est Elton John qui confesse sa bisexualité à Rolling Stone.
Bu bir, biseksüel olduğunu Rolling Stone'a itiraf eden Elton John olayı.
Tahiti Bob, le conseiller municipal Sam Elton dit que vous n'avez pas assez d'expérience pour être maire.
Figüran Bob, Konsey başkanı Les Wynan vali olabilecek kadar deneyimli olmadığını söylüyor.
Sam Elton a parlé sans réfléchir et Sam Elton pas de lui.
Les Wynan'ın daha çok düşünmesi ve daha az sızlanması gerektiğini düşünüyorum.
Des remarques sur l'intervention de Cher? Elton, des commentaires?
Cher'in konuşması hakkında başka düşüncesi olan var mı?
Voilà Elton en gilet blanc. Ceux-là ont la cote au lycée.
Şu beyaz yelekli Elton, yanındakiler en popüler çocuklar.
Il a cassé avec Valette.
Elton, Fole'ten daha yeni ayrıldı!
Qui est Elton?
Elton kim?
Hé, Elton...
Hey, Elton...
Murray a fait le casier d'Elton.
- Dinle. Murray, Elton'ın dolabını görmüş.
Elton a ta photo dans son casier.
Elton resmini dolabına koymuş.
Elton est là-bas.
Hey, Elton orada.
Elton, tu sais pas sucer!
Elton! Ememiyor musun?
Elton est là.
Elton orada.
Elton, aide-moi!
Tai! Elton, yardım et!
Quand j'ai dansé avec Elton.
Elton'la birlikte dans ettiğimiz şarkı.
Je savais que Tai resterait longtemps inconsolable si je ne trouvais pas vite un successeur à Elton.
Elton'ın yerini alabilecek birini bulmadığım takdirde, Tai'ın matem süresinin bir hayli uzun süreceğini hisssediyordum.
C'est des bricoles qui me rappellent Elton.
Bana Elton'ı hatırlatan bir kutu dolusu ıvır zıvır.
Tu te souviens à la fête quand j'ai pris le sabot sur la tête et Elton m'a appliqué de la glace?
Vadi'deki parti gününü hatırladın mı? hani bayılmıştım ve Elton havlu içinde buz getirmişti.
- À côté, Elton, c'est un loser.
- Elton yanında sıfır kalır.
J'avais tout faux sur Elton et Christian, et maintenant Josh me haïssait.
Elton hakkında yanıldım. Christian hakkında yanıldım. Josh benden nefret ediyor.
Vous imaginez ce qu'on doit ressentir? - Elton?
Bunun nasıl bir duygu olduğunu düşünebiliyor musunuz?
- Je peux passer la question?
- Elton? - Benden pas.
Sans moi, jamais tu aurais flashé sur ce nul d'Elton. - Navrée, Tai.
Ben olmasaydım, Elton'dan hoşlanmazdın.
Ce qui l'était, M. Elton, c'était votre cérémonie.
Bay Elton, asıl siz düğün seremonisinde çok başarılıydınız.
Pourquoi tant de courants d'air dans les églises?
Sizce kilise bu kadar zorlamacı olmalı mı Bay Elton?
Quand M. Elton les a unis, on aurait dit qu'il voulait pareille cérémonie pour lui-même.
Bay Elton bugün onların ellerini birleştirdiğinde, aynı şeylerin kendisi için de yapılmasını ister gibiydi.
M. Elton a 26 ans.
Bay Elton 26 yaşında.
M. Elton sera le prochain à bénéficier de mon aide.
Evet, Bay Elton yardımımı alacak olan sıradaki kişi olacak.
Elton Carter.
- Cinayet masası. - Elton Carter.
Je connais pas Elton John, merde!
Bana tanıdığını söylemiştin.
" Allô, Elton, tu te rappelles l'ivrogne qui a bossé pour toi?
Ben onun arkadaşıyım, bu da benim sevgilim.
Elton!
Buldum!
Écoute, Tai, dès qu'on arrive, fais en sorte qu'Elton te voie.
Dinle Tai, oraya vardığımızda
Mais ne le salue pas en premier.
Elton'ın seni görmesini sağla ama ilk sen merhaba deme.