Translate.vc / francés → turco / Emin
Emin traducir turco
83,002 traducción paralela
- Difficile à dire.
- Emin değilim.
Pas mal de disparitions dans le coin.
Buna emin misin? Kasabandan bir sürü insan kaybolmuş.
- N'en faites pas partie.
- Aralarına dahil olmadığınızdan emin olun.
Vous vous sentez prête?
Buna hazır olduğuna emin misin?
Du vin, je ne sais plus... trois ou quatre verres?
Şarap için emin değilim üç ya da dört kadeh belki?
Je ne sais plus trop.
- EMin değilim.
Je ne sais plus.
Çok emin değilim.
- Vous êtes sûre?
- Trish emin misin?
- Nous n'en sommes pas sûrs.
- Bundan emin olamayız.
Es-tu sûre de toi, Leah?
- Bu konuda emin misin Leah?
- Dur à dire.
- Emin değilim.
En êtes-vous sûr?
Bundan emin misin?
Assurons-nous qu'il disparaisse pour très très longtemps.
Çok ama çok uzun bir süre gün yüzü görmeyeceğinden de emin olmalıyız.
Peux-tu être sûre que c'est pas lui l'agresseur?
Sana saldıranın o olmadığından kesinlikle emin misin?
Je me demande si mon chien n'a pas trouvé un indice.
Emin değilim ama köpeğimiz davayla ilgili bir şey bulmuş olabilir.
Quand tu es avec une fille, une femme, ou autre, tu dois demander et être sûr qu'elle est d'accord avec ce que vous faites ensemble.
Bir kızla ya da kadınla ya da her kimle olursan ol bir şey yapacağınızda iki tarafın da rızası olduğundan emin olmalısınız.
Vous en êtes sûr?
- Bundan emin misin?
- Tu es sûr que ça va?
- İyi olduğuna emin misin?
Vous en êtes sûr?
Emin misin?
Vous ne voulez vraiment pas que je vienne?
Gelmemi istemediğinden emin misin?
En tant que Président, je vous assure que mon administration et moi serons honnêtes et ouverts sur tout, peu importe les répercussions de la vérité à mon égard.
Başkanınız olarak, benim ve hükûmetimin, tüm hususlarda dürüst ve açık olacağından emin olunuz, gerçekler beni nasıl etkilerse etkilesin.
- Tu es sûre?
- Emin misin?
- Vraiment?
- Emin misin?
- Sûr?
- Emin misin?
Tu es sûre que c'est ici?
Kaybolmadığımızdan emin misin?
T'es sûr?
Emin misin?
Tu es sûr que ce n'est pas leur jeu qui te fait ça?
Seni etkileyenin oyunculuk olmadığa emin misin?
Vous êtes sûr Vous n'aimeriez pas ma compagnie?
Eşlik etmek istemediğime gerçekten emin misin?
Je ne suis pas encore sûr de ce que je dois croire.
Neye inanacağım konusunda gerçekten henüz emin değilim.
Vous êtes sûr de vouloir rester seul avec eux?
Bay Fring, bu adamlarla kalmak istediğinize emin misiniz?
Vous êtes sûr?
- Emin misiniz?
Vous êtes sûr que...
Emin misiniz?
Est-ce que... tu es... sûr que tu as le bon type pour faire ça?
Bu iş... Bu iş için doğru adamı bulduğundan emin misin?
Votre confession est acceptable, mais j'y vois une absence de remords.
Yazmış olduğunuz itiraf gayet yeterli ancak açıkçası ben pişmanlığınızdan emin olamadım.
Chuck, tu es sûr de ce que tu fais?
Chuck. Doğrusunu yaptığımıza emin misin?
Le problème McGill, tu es sûre que ça ne va pas poser problème?
Bu McGill mevzusu... Sorun yaratmayacağına emin misin?
Mais ce que je sais, c'est qu'on ne joue pas avec la loi.
Ama emin olduğum tek bir şey varsa, o da hukukun oynanmayacak kadar önemli olmasıdır.
- Tu es sûr?
- Emin misin?
- Vous êtes sûr?
Emin misin?
Je m'assure que vous savez ce qui vous attend.
Sadece neye bulaştığından emin olmanı istiyorum.
Vous êtes sûre?
- Emin misin?
- Vous en êtes sûre?
- Emin misin?
Ce ne sera ni l'un ni l'autre.
Ama emin olun, ikisi de olmayacak.
Comme vous le voyez, souvent, je ne suis pas sûr. Je marque "environnement".
Görebileceğiniz gibi çoğu zaman emin değildim ve "çevresel" yazdım.
Tout ce que vous connaissez. Je voulais m'assurer que vous verriez la partie où mon visage sort du titane fondu.
Sadece yüzümün erimiş titanyumdan çıktığı bölümü gördüğünüzden emin olmak istedim.
Voilà, c'est parfait.
Emin olun, o iyi.
On ne peut pas être sûrs, mais basé sur son ancienne localisation et ses mouvements, c'est fort probable.
Yani emin olamayız tabii ki fakat son konuma ve hareketlerine bakarak, olma olasılığı yüksek.
- Absolument.
- Emin misin? - Kesinlikle.
Es-tu sûr de ça?
Bundan emin misin?
Vous êtes sûre de vous, Trish?
Bu konuda emin misin Trish?
- C'est bien mon intention.
- Bulunacağım, emin olabilirsin.