Translate.vc / francés → turco / Emma
Emma traducir turco
6,528 traducción paralela
On voulait partager un heureux souvenir d'Emma avec toi.
Seninle Emma'nın güzel bir anısını paylaşmak istedik.
Je suis le père d'Emma.
Ben Emma Wilson'ın babasıyım.
On nous a dit que tu savais quelque chose à propos de la rupture d'Emma avant sa mort?
Emma ölmeden önce ayrılığıyla alâkalı birşeyler anlattımı size?
Je savais que ce n'était pas une figure paternelle pour Emma.
Emma için bir baba figüründe olmadığını anlayabiliyorum.
En dépit de la déposition du témoin Et donc tu as abusé d'Emma dans la rue La semaine ou elle a été tuée
Şahitlere göre, Emma'yı ölmeden bir hafta önce fiziksel olarak sokakta taciz etmişsiniz.
Est-ce que j'ai eu une aventure avec Emma Wilson?
Emma Wilson ile ilişkim var mıydı?
Nous étions ensemble à la maison la nuit où Emma a été assassinée.
Emma'nın öldürüldüğü gece evde birlikteydik.
Emma ce qui a tué Emma.
Emma'nın. - Emma'nın öldürülmesi.
Je suis désolé. Un problème avec Emma?
- Özür dilerim, Emma sorun mu çıkardı?
Non, pas de problème avec Emma.
- Hayır, Emma sorun çıkarmadı.
On a éteint le chauffage et on a décidé de faire la première soirée piscine d'Emma.
Sıcak suyu kapatıp Emma'nın ilk havuz partisini verelim dedik.
La reconnaissance faciale a identifié le conducteur comme étant Emma Mills.
Şimdi, yüz taramasında sürücünün Emma Mills olduğu ortaya çıktı.
Le GPS du téléphone d'Emma indique qu'elle est dans son appartement en ce moment.
Her neyse, Emma'nın telefonundaki GPS kızın şu an evde olduğunu gösteriyor.
Anders va se rafistoler tout seul, et ensuite il va s'en prendre à Emma.
Anders yarasını sarıp Emma'nın peşine düşecek.
Nous sommes au courant pour Emma Mills.
Emma Mills'i izliyoruz.
Emma vous a menti.
Emma sana yalan söyledi.
J'en conclu que vous êtes en train de m'offrir une opportunité pour piéger Emma avant qu'elle me piège.
Yani beni buraya o beni kazıklamadan önce onu kazıklamam için fırsat vermek için getirdiniz.
Bon, il s'associe avec Emma Mills sur des petits vols jusqu'à ce que Emma finalement se fasse avoir.
Emma yakalanana kadar birlikte takılıp bir grup ufak soygun yapmışlar.
Vous avez un rendez-vous dans 15 minutes avec Emma, et vous allez à ce rendez-vous, vous comprenez?
15 dakika sonra Emma'yla buluşacaksın ve mutlaka gideceksin, tamam mı?
A l'exception qu'à un moment Emma décide de chopper Price et d'évincer Ivanovich hors de l'équation, juste?
Ancak birden Emma, Price'la anlaşıp Ivanovich'i ortadan kaldırmaya karar verdi.
Tu penses que ton cousin Eladio voudrait s'asseoir ici, à côté d'Emma?
Çeviren : mbuyukler24 İyi seyirler dilerim. Sence kuzenin Eladio Emma'nın yanında yaşamak ister mi?
- Emma, ma coloc de la fac.
- Emma kolejden oda arkadaşım.
Je peux gérer une aiguille. Je veux juste qu'Emma ne m'associe pas aux aiguilles.
İğnenin Emma'yla işi olmasını sevmiyorum.
Tucker, tu peux attendre dehors avec Emma?
Tucker, sen Emma'yla dışarıda bekler misin?
Qui va élever Emma?
Aman Tanrım, Emma'yı kim büyütecek? - Gördün mü?
Tu as parlé d'Emma et du fait d'avoir besoin d'un tuteur.
Emma ve veli isteğin gibi şeyler diyordun.
Donc merci, vraiment merci d'avoir pensé à moi, je suis vraiment flattée, mais je ne peux pas faire ça à Emma.
Beni düşünmen çok hoşuma gitti ama bunu Emma'ya yapamam.
Qu'est-ce que je vais faire?
Şimdi ne yapacağım? Emma'nın kimsesi yok.
Emma n'a personne. Elle t'a toi idiot.
Sen varsın ya, deli.
Emma est un bon bébé copilote mais tant que ça.
Tamam Emma da kız toplayan bir bebek ama o kadar da iyi değil.
Emma aussi est mourante?
- Aman Tanrım, Emma da mı ölüyor?
Qu'arrivera t-il à Emma s'il m'arrive quelque chose?
Bana bir şey olursa Emma'ya ne olur?
Je prendrais volontiers soin d'Emma pour toi.
Dostum, senin için Emma'ya bakarım.
J'y avais pas vraiment pensé, mais, ouais, je pourrais t'imaginer avec Emma.
Bunu pek düşünmemiştim ama olur. Emma'yı seninle düşünebilirim.
Emma, pourquoi on n'irait pas prendre une glace après le cours de ballet?
Pekâlâ Emma, bale dersinden sonra dondurma yemeye ne dersin?
Emma, écoute, c'était la semaine dernière.
Emma, o geçen haftaydı.
D'accord, mais écoute... Si tu as besoin de moi pour prendre soin d'Emma, ça me va.
- Tamam, ama Emma'yı benim yetiştirmemi istersen sorun etmem.
Je ne sais pas quoi faire, Emma.
Ne yapacağımı bilmiyorum Emma.
Je pourrais voir Emma avec Danny.
Sanırım Emma'yı Danny'le düşünebilirim.
Merci, Danny, d'avoir surveillé Emma, mais je pense que je vais prendre le relais.
Emma'ya baktığın için teşekkürler Danny ama buradan itibaren ben devam ederim.
Sur Emma et sur ce que je vais faire pour le reste de ma vie.
Emma'yla ilgili, hayatımla ve geleceğimle ne yapacağımla ilgili.
Tu n'as pas à prendre Emma.
Emma'yı almak zorunda değilsin.
Si l'offre est toujours d'actualité, je veux être la tutrice d'Emma.
Teklifin hâlâ geçerliyse Emma'nın velisi olmak istiyorum.
Quand tu m'as demandé d'être sa mère, je ne pensais pas être ta femme aussi.
Emma'nın annesi olmamı istediğinde evleneceğimiz aklımın ucundan geçmemişti.
Emma, tu as quelque chose à dire?
Emma, söylemek istediğin bir şey var mı?
J'ai un colis pour Emma Wilson.
- Emma Wilson için paket var.
Oui, c'est... C'est moi, Wilson Emma.
Evet benim, Wilson Emma.
Emma.
Emma.
- Emma.
- Emma kim?
J'ai toujours dit que je voulais qu'Emma devienne comme toi... avec un peu moins de problème d'anxiété. Riley, calme-toi.
Riley.
Emma.
Merhaba Emma.