Translate.vc / francés → turco / Enron
Enron traducir turco
61 traducción paralela
Envoyez ces enculés d'Enron en prison pour le reste de leur putain de vie.
O sorumsuz piç kuruları ömür boyu hapiste yatmalı!
Je ne connais pas de meilleur exemple d'un gouvernement piquant dans la caisse que l'administration Bush avec Enron.
Bush'un Enron'daki yöneticiliği ve hükümetin bu davadaki tutumundan daha iyi bir örnek olamaz diye düşünüyorum
On ne connaît personne qui bosse chez Enron, nous.
Enron tarzı bağlantılarımız yok.
Il a vendu du Enron à découvert à 56 dollars.
56 yaşındaki kısa boylu Enron.
Enron, ça coule de source.
Enron açıkça çürük elmalar.
Une reprise du marché de la bourse... redonnera peut-être confiance aux investisseurs, mais il y a... d'autres poursuites criminelles contre les exécutifs d'Enron.
İş Dünyası Haberlerine bakıyoruz- - Borsa'da bir toparlanma yatırımcının güvenini arttırabilir, ama Enron sorumlularının işlerinde... daha fazla cezalar olur mu?
Après la nouvelle étrange venue de Cleaves Mills, dans le Maine, où un médium autoproclamé, John Smith, prédit que le produit miracle Revivatin causerait des troubles congénitaux.
BORSA HABERLERİ Belli ki endişeli yatırımcılar Smith unsurundan etkilendiler, Cynthia. Bu adam Enron skandalında neredeydi?
Où était-il pendant l'affaire Enron?
Şahsen kullanmayı düşünüyorum.
Je ne connais pas toute l'histoire, mais je soupçonne Enron.
- Ne yaptıklarından emin değilim ama içimden Enron'u suçlamak geliyor.
Ah ouais, le manège Enron?
Enron Gezisi'ni demek istiyorsun.
"Le manège Enron des rêves brisés."
Kırık Düşlerin Enron Gezisi.
Le donateur n ° 1 de la campagne de Bush, Kenneth Lay, et les braves gens d'Enron.
Bush'un seçim kampanyasına en çok bağış yapan Kenneth Lay ve Enron'un iyi yöneticilerine.
Est-ce qu'Enron et Worldcom embauchent?
Lanet olası Enron ya da Worldcom kimseyi işe alıyor mu?
Des gens comme Cynthia Cooper, de Worldcom, Coleen Rowley, du FBI, et Sherron Watkins, d'Enron.
Worldcom'dan Cythia Cooper, FBI'dan Coleen Rowley ve Enron'dan Sherron Watkins gibi insanları.
- Presque un second scandale Enron. - Mon Dieu, c'est intéressant.
- Enron kadar büyük bir skandal olabilirdi.
Un scandale genre Enron.
Enron skandalı gibi.
Le Newport Group, c'est le Enron de l'Orange County.
Newport Grubu, Orange County'nin Enron'u.
Rappelez-vous de l'affaire Enron.
Biri Enron mu dedi?
Regardez Tyco et Enron.
Bak şimdi Tyco ve Enron'a.
A vec ce truc, le procureur avait réuni des preuves contre des gens aussi divers que Ken Lay, d'Enron,
Kupürcülüğün, insanlara karşı kanıt toplamak için bölge savcılığına çok yardımı olmuştu. Örneğin Ken Lay...
Il paraît qu'il y a d'autres consultantes comme moi à Enron.
Benim gibi birkaç kızın da Enron'da danışmanlık yaptığını duymuştum.
Quoi... Enron? Ha!
Enron'dan ne haber?
Je suis sûr que les gars d'Enron ont aussi pensé ça quand ils ont été découverts.
Enron'dakiler de yakalanınca böyle düşünmüştür.
Pour moi, Paddy est dans une situation similaire à Enron.
Ben Paddy'nin Yeri'nde Enron-tipi bir durum var sanıyordum.
Ces gamins étaient des conseillers au congrès qui sont venus à bord d'un jet d'Enron.
O çocuklar, Enron jetiyle gelen Kongre yardımcılarıydı.
Ok, je garde les 33 tours, et tu gardes les CD. Je prends la machine à écrire et toi l'ordinateur. Je prends les actions Enron et toi les actions Microsoft.
Tamamdır, ben plakları alıyorum, sen CDleri al ben daktiloyu alıyorum, sen bilgisayarı al ben Enron hisselerini alıyorum, sen de Microsoft hisselerini al.
Du peu que m'a dit Beltran cet après-midi, il lancerait une combine de blanchiment d'argent qui ferait tressaillir le PDG d'Enron.
Onunla konuştuğumda minik Beltran bir ipucu verdi,... Ivan Boesky'in yaptığı gibi kara para aklama planına başlıyor gibi.
Et surtout, investi dans Enron.
Enron'a yatırım yap.
Retourne alors chez cet enculé qui a parlé de prendre des Enron.
Pekala, neden o lanet olasını tekrar aramıyorsun? Adı neydi aşağılık herifin sanırım Enron'du!
Rien de bien méchant, mais ils y voient une autre affaire Enron.
Zor bir karar değildi ama şimdi hepsi Enron'ın kirli çamaşırlarını ortaya çıkarttıklarını sanıyor.
Sa vie ressemble à Enron, 1999.
Onun hayatı 1999'daki Enron gibi.
- Ce n'est pas Enron.
Enron'dan bahsetmiyoruz burda.
Il peut jouer au frisbee avec les mecs d'Enron dans un parc privé.
Bu ahbap, Enron'dan gelen adamlarla avluda frizbi oynayabilecek.
Ces comptes sont tout aussi falsifiés que ne l'étaient ceux d'Enron.
Bunlarda da usulsüzlük yapıldı, Enron'daki gibi.
Ce scandale devient le Enron du lobbying.
Lobicilerin Enron skandalı olacak bu.
Souvenez-vous des comptables d'Enron.
Enron muhasebecilerine neler olduğunu düşünsenize.
À part Enron, AIG et Bernie Madoff, WorldCom, Bear Stearns, Lehman Brothers...
Tabii, Anrong, A.I.G Bernard Madoff Worldcom, Bear Stearns ve Lehman Kardeşlerden sonra.
Mon gagne-pain est devenu le Enron des opérations chirurgicales.
Hayatım boyunca yaptığım operasyonları sömürerek kazancımı katladım.
C'est pas le jeu de mon enfance. On y jouait sur le terrain boueux d'Enron Field, ou PacBell, puis SBC, et maintenant ATT Park.
Bu benim sisli Enron Field'da, Pac Bell'de, sonra SBC ve şimdi de AT ve T Parkı'nda oynayarak büyüdüğüm oyun değil.
Les banques ont participé à la fraude d'Enron
Bankalar Enron'un Sahtekarlığına Nasıl Yardımcı Oldu
Ont aidé Enron à dissimuler la fraude :
Enron'un dolandırıcılığını gizlemesine yardım etti :
Depuis 1993, son épouse Wendy était au Conseil d'Administration d'Enron.
1993'ten beri karısı Wendy Enron'un yönetim kurulundaydı.
Enron est à terre, mais elle n'est pas perdue.
Bana sorarsan, Enrod * iflas etmişti ama piyasadan çekilmiş değildi.
Sponsorisé par Enron.
Gösterinin sponsoru Enron.
SIX MOIS PLUS TARD Enron, pour tous vos besoins énergétiques.
Enron, enerji ihtiyacınızı şimdi ve sonsuza dek karşılar.
- C'était ce qu'on appelait une prison club de loisirs.
Burası Enron skandalından sonra meşhur olan...
Elles étaient devenues populaires après le scandale Enron.
... şu sözde golf kulübü hapishanelerinden biriydi.
Avec les valeurs érodées de notre pays, les jeunes du secondaire accro à la drogue... sans parler du sexe oral, des vedettes du sport dopées aux stéroïdes ou... commettant des agressions sexuelles, Enron et WorldCom volant... leurs investisseurs, quelle importance si les hommes d'affaires veulent... introduire un peu de spiritualité dans le monde du travail?
Ülkemizde yozlaşma yaşanıyor. Liseliler uyuşturucu alıyor oral seksten bahsetmiyorum bile. İlaç bağımlısı yıldız sporcular cinsel tacizde bulunuyor.
"Enron - par ici les ronds."
" Enron :
Pourquoi vous arrêtez pas les vrais criminels? Les types d'Enron...
Neden gerçek suçluları tutuklamıyorsunuz?
Ça vous regarde?
Enron ve Worldcom'daki adamları... Bu sizi ilgilendirmez, bayan.