Enya traducir turco

Pardon, Anneya.

- Özür dilerim, Enya.

Enya?

Enya?

- Stop maintenant. - Enya? - Oh, je vais t'en coller une.

Öylesine bir düzine film müziği, birkaç Beatles albümü, bir Bob Dylan albümü...

[UNCUT] C'est pas qu'elle déteste Enya!

Enya'yı sevmediğinden değil.

J'ai eu affaire à eux pour une histoire de droits d'auteur.

Enya için baktığım Napoli'deki telif hakkı davasında bunlarla uğraşmıştım.

Du Beethoven, du Mozart... du Enya, ce genre-là.

Klasik yapıyorlar. Beethoven, Mozart Enya falan. O tür yani.

- Quant à son assistante, elle s'appelle Anya Patowski. Sans doute pas son vrai nom. Ça fait 2 ans qu'elle est là.

Diğer kadınsa Enya Pertaski muhtemelen takma ismi 2 yıldır orada çalışıyormuş.

Anya Patowski.

Enya Pertaski.

Fais rechercher une Anya Patowski.

Enya Pertaski üzerine yoğunlaşmalısın.

- Anya Patowski?

Enya Pertaski?

Pourquoi Anya irait tuer Brennan, et ensuite Overland?

Peki bu Enya denen kadın neden Brennan ve Overland'ı öldürdü?

Peut-être entretenaient-elles une liaison. Et qu'Overland a menacé de tout révéler?

Enya ve Bayan Jones aşk yaşıyor Overland'a onları tehdit mi ediyordu?

L'incube géniteur séduit Mme Jones. Et avec l'aide d'Anya, il implante une partie de son âme.

"Solucan" Bayan Jones'u tahrik edip Enya'nın da yardımı ile klinikte kendi ruhundan bir parça yaratmış.

Anya étant une acupunctrice accomplie, ses aiguilles ont engourdi Mme Jones au point de la rendre complètement insensible.

Enya bir akapunktur uzmanı iğnelerini Bayan Jones'un üzerine batırdığı zaman kadın hiçbir şey hissetmiyor.

J'ai besoin d'Anya pour réaliser mon rêve. J'ai donc besoin de vous pour avouer les meurtres.

Enya'ya hayalimi gerçekleştirmek için ihtiyacım var yani cinayetleri üzerine almalısın.

On fait quoi, pour Anya?

Enya'yı ne yapacağız?

Anya et Jones montent un plan tordu d'insémination au sein même de la clinique.

Enya ve Jones Overland Kliniği'nde korkunç doğum yöntemleri uyguluyorlardı.

Anya tue Brennan. Puis Overland. Ensuite...

Enya Brennan'ı ve Overland'ı öldürdü, sende Enya'yı yakaladın.

Imagine Rage Against The Machine baisant Enya, ces mecs seraient leur enfant bâtard.

Farzet ki "Rage Against The Machine" "Enya" ı becermiş ve bunlar da onların piç çocukları. Tamam.

Imaginez Rage Against The Machine baisant Enya.

Rage Against The Machine'in Enya'yı becerdiğini hayal et.

Si c'est une vidéo de démo sur Internet et que la femme n'a pas de tête, et qu'Enya joue derrière.

Bir sütyen sitesinin Hoplama Testi'ndeki videolar ve kadının suratı görünmüyor. Arkaplanda da Enya var.

Je peux mettre mes vieux jeans du lycée et danser en écoutant Enya si je veux.

Eğer istersem, lise çağımdaki eski kotumu giyip, Enya eşliğinde rock yapabilirim.

À côté, Enya passe pour des Russes s'engueulant au bowling. Je suis contente que tu t'amuses, mais tu es censé travailler.

Martin Sugar'ın parmaklıklar ardına gitmesi gerektiğini kanıtlayacağım.

Il avait déjà ce drôle d'hélico, a ajouté quelques lumières, passé de la musique New Age, et trouvé comment trafiquer l'électricité.

Zaten elinde o süslü helikopter varmış. Tek yapması gereken, fazladan ışıklandırma yapmak ses sistemine'Enya'nın B yüzünü pompalamaktı. Sonra da elektrikleri nasıl halledeceğini çözmüş.

Désolé, ma masseuse était du genre bruyant.

Kusura bakma, masözüm bas bas Enya dinliyordu.

Vous n'avez pas une seule chose en commun tous les deux, A moins que tu ais des albums cachés d'Enya.

İkinizin ortak tek bir noktası bile yok tabii eğer sakladığın Enya albümleri yoksa.

Et les gens planent complètement.

Ve herkes etrafta sanki Enya'nın klibindelermiş gibi dolanıyor.

Je suis photographe. J'ai un diaporama entier sur une musique d'Enya.

Arka planda Enya çalan bir slayt gösterim var.

C'est du Enya, bordel.

Tanrı aşkına, Enya bu.

Enya!

Enya!

S'il y avait une recette pour un sommeil paisible, c'est un estomac plein, deux somnifères, et le son apaisant de Enya.

Eğer huzurlu bir uyku için reçete varsa o da dolu bir mide, iki uyku hapı ve Enya'nın sakinleştirici sesi.

- Ringarde, genre Enya.

Hoş bir müzik değil, Enya gibi.

Ça, c'est sûr.

- Kes şunu. - Enya?