Translate.vc / francés → turco / Expression
Expression traducir turco
3,337 traducción paralela
T'as vu l'expression sur son visage?
Yüzündeki ifadeyi gördün mü?
Passez-moi l'expression.
Fransızcam için kusura bakmayın.
D'où l'expression "en douce".
Zaten bu eylemin adı bu yüzden "kaçmak" Bud.
L'expression de Trip.
Trip'in yüzündeki ifade.
Vous connaissez l'expression : "quand vous tombez de cheval, vous devez vous remettre tout de suite en selle"?
Attan düşünce hemen geri binmen gerekir diye bir laf vardır.
J'ignore de quelle planète tu viens, mais sur Terre, on a une expression pour les intrus, et c'est du genre, " Dégage de ma planète
Hangi gezegenden geldin bilmiyorum, Dünyaya izinsiz girenler için bir lafımız vardır. "Gezegenimden defol yoksa beynini patlatırım."
J'ignore de quelle planète tu viens, mais sur Terre, on a une expression pour les intrus...
Hangi gezegenden geldin bilmiyorum, Dünyaya izinsiz girenler için bir lafımız vardır.
Vous auriez dû voir l'expression sur leur visage quand j'ai sorti ce flingue.
Onlara silahı doğrulttuğumda yüzlerini görmeliydiniz.
J'ai une nouvelle expression.
Yeni bir ifade var, denemek istiyorum. Hazır mısın?
Et j'aime son expression.
- o bir gaz.
Elle a fait ça en "expression libre", où les élèves créent ce qu'il veulent.
Bunu, öğrencilere istediklerini yapabildikleri bir sınıf olan hayal sınıfında yaptı.
Il s'agit plus de l'expression universelle de mes sentiments concernant l'absence.
Daha çok yokluk hakkındaki duygularımın evrensel bir ifadesiydi...
Lors de mes discussions avec Storm, on parlait souvent du concept d'être cramé par l'industrie, c'était une expression à l'époque.
Storm ile yaptığımız topantılardan birinin konusu endüstriden ağzı yanan birisiydi, o zamanki tabirle "Olm, yandım."
C'est juste une expression.
Sadece öyle bir deyiş var...
Histoire drôle à propos de cette expression quand les enfants étaient plus jeunes, on avait un, euh,
"Ilık" kelimesiyle ilgili komik bir anım var. Çocuklar küçükken seyyar havuzumuz vardı.
Max, tu connais l'expression "Né avec une cuillère en argent dans la bouche?"
Max, "ağzında gümüş bir kaşıkla doğmuş" lafını bilir misin?
Tu es au courant que "garde-le le plus longtemps possible", c'est juste une expression.
"Tekrar düşünme" işini anladın değil mi? Lafın gelişiydi.
Je n'ai jamais utilisé cette expression.
Bu ifadeyi hiç kullanmadim.
A propos, j'ai une expression choquée sur mon visage.
Bu arada, şu an yüzümde şok olmuş ifadesi var.
Son expression et son cœur sont justes magnifiques. et elle est indéniablement talentueuse.
İfadeleri ve kalbi çok güzel, ve reddedilemeyecek kadar yetenekli.
Maintenant si vous voulez bien m'excuser, j'aimerais retourner ajuster ce, pardonnez-moi l'expression "fils de pute".
Şimdi müsaade ederseniz bu üzgün herifle durumu düzeltmem gerekiyor.
Si dieu le veut et le ruisseau ne monte pas. ( expression ) j'espère vous voir dans mon restaurant bientôt.
Hey, Shawn, Gus. Herhangi bir aksaklık çıkmazsa, en kısa zamanda sizi restoranımda görmeyi umut ediyorum.
C'est peut-être mon expression ouverte
Bu benim açık tutumumdur.
Il lui a dit l'expression "allant postal" était parfaitement clair.
"postacıya dönmek ( gözü dönmek )" deyiminin ona çok mantıklı geldiğini söylemişti.
Non, c'est une expression.
Hayır, yok. Bu bir tabir.
de l'expression sur ton visage il y a normalement des affaires dedans.
Yüzünden anladığım kadarıyla burada eşyaları olması gerekiyordu.
"L'art de l'embuscade civilisée" est une vielle expression pour le jeu du poker.
"Medeni sanata pusu kurmak" poker oyunu için eski bir tabirdir.
Je me suis rattrapé en disant que c'était une expression pour un bon flic qui aide les gens.
Ama bir şey söylemem lazımdı. O yüzden insanlara yardım eden iyi polis demek dedim.
ne vous inquiétez pas trop ça vous donne des rides d'expression.
Çok fazla endişeleniyorsun. Cildin kırışacak.
Vous devriez vraiment faire attention à votre expression corporelle
Vücut diline dikkat etmelisiniz.
Les femmes détestent cette expression.
Kadınlar bu tanımdan nefret eder.
Il s'est construit un monde où un acte d'une extrême violence violemment frappé la tête d'une femme avec une matraque... est suivi par une tendre expression d'amour.
İçinde aşırı şiddet olan bir dünya kurmuş şiddetli bir şekilde copla kadınların başlarını eziyor. ... yumuşak bir aşk ifadesi bunu takip ediyor.
Je continue à voir cette expression sur son visage.
Yüzü gözümün önünden gitmiyor.
Notre outil est protégé par la liberté d'expression.
Bizim arama motoru sonuçlarımız serbest konuşma özgürlüğü tarafından korunuyor.
S'ils insistent sur la liberté d'expression, ils sont responsables de ce qu'ils disent.
Bu serbest konuşma özgürlüğünde ısrar ederlerse,... bu konuşmadan sorumlu tutulacaklar.
C'est vous qui défendez la liberté d'expression.
Ben serbest konuşma özgürlüğü tartışması yapmıyorum. Siz yapıyorsunuz.
Tu sais, c'est bizarre comme expression
Çantada keklik taşımak zor olur.
Je m'en souviens à cause de l'expression d'Ethan quand il l'a écouté jouer.
Hatırlıyorum çünkü Ethan'ın onu dinlerkenki ifadesini gördüm.
Certaines personnes utilisent l'expression "pouce Blackberry"
Bazı insanlar "Böğürtlen Başparmağı"'diye ifadeler kullanıyorlar.
Dieu du ciel... quelle est cette expression sur votre visage, Timothy?
Tanrı aşkına yüzündeki o ifade de ne öyle, Timothy?
Vous connaissez l'expression "s'avouer vaincu"?
"Yenilgiyi kabul etmek," deyişini hiç duymadınız mı?
J'avais remarqué l'expression sur ton visage après la fête de fin d'année du lycée, voyons.
Balonun ertesi günü o sıkı kıçlı herifin yüzünü gördüm. İçeri gel.
Ta grand-mère a inventé l'expression,
- Büyükkannen mi bu deyimi üretti?
C'est pas une expression mais t'as raison.
O öyle bir şey değil, ama haklısın.
Ce n'est rien d'autre que l'expression de ma volonté.
Nefsime uymaktan başka bir şey değil.
Je connais cette expression.
Bu yüzü tanıyorum.
Je la voudrais comme base parfaite de ma... ma prochaine expression.
Benim yeni çalışmam için harika bir temel olurdu.
Tu sais, t'aurais dû voir l'expression sur ton visage quand tu m'as trouvé dans cette cabane.
Beni kulübede bulduğunda yüzündeki ifadeyi görmeliydin.
Aussi célèbre que, euh, le garde de la tour qui dormait Percy se libéra et sauta par-dessus le garde endormi. qui donne lieu à l'expression populaire
Hepimizin bildiği gibi kulenin bekçisi Gert uyurken Percy zincirlerinden kurtulup uyuyan bekçinin üzerinden atlıyor ve bu hadiseyle dilimize yaygın bir deyiş giriyor.
C'était une expression.
Kinaye yapıyordum.
C'est mon hommage à Syd et l'expression sincère de ma tristesse.
Benim Syd'e saygımı sunuşumdur