English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Fans

Fans traducir turco

2,794 traducción paralela
Elle peut au moins signer quelques photos pour les fans?
En azından diyorum... -... hayranları için birkaç imza falan da mı veremez? - Hayır, veremez.
J'ai des tonnes de fans de 12 ans, ( autant de harceleurs ), j'ai fait des milliers de rêves où j'en étais une,
Yığınla 12 yaşında kız fanlarım, sayısız takipçilerim, öyle olduğum binlerce rüya oldu.
Il y a quelques années, on a fait un épisode appelé Viewer Mail, où vous, nos fans, nous avez suggéré des idées concernant des épisodes.
Birkaç yıl önce, siz hayranlarımızın yeni bölüm fikirlerden oluşan "Seyirci Postası" adlı bir bölüm yapmıştık.
Merci aux fans des Thunder d'être venus.
Bir kez daha, Thunder hayranları, geldiğiniz için teşekkürler.
Fans des Thunder, sortez vos billets.
Thunder hayranları, biletlerinizi çıkartın.
Fans des Thunder. Le voilà.
İşte Thunder hayranları, karşınızda.
Je suis un de vos plus grands fans.
Büyük bir hayranınım.
Les fans aimeraient qu'il le lui rende.
Yürü, yürü. Hayranları geri vermesini umuyor.
Tous les fans qui fêtent chaque victoire et endurent chaque défaite.
Her hayran her bir kaybetmede acı çekiyor.
Tes fans te réclament.
Hayranlarının sana ihtiyacı var.
Tout est bien qui finit bien pour les fans des Thunder...
Sonunda Oklahoma'da Thunder hayranı olmak güzel bir şey.
Ce sont mes fans.
Benim fanlarım onlar.
Vous pensez qu'il gardait le courrier de ses fans?
Sence hayranlarının mektuplarını saklamış mıdır?
Les quelques 10 000 fans ont été très déçus :
Ancak 10 bin hayranı büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.
Je reçois encore tout ces mails de fans de "Cardiac Care".
Hala Cardiac Care'den fan mailleri alıyorum.
Il paraît qu'on va vendre les teignes de son chien Brom à des fans.
Köpek sahiplerine, köpeği Brom'dan alınan bağırsak kurtları satacağımızı duydum.
En leur permettant d'assister à ta détérioration, on va apaiser les souffrances de millions de fans qui, indépendamment de leur volonté, ont été laissés dans le noir.
Senin çöküşünü belgeleyerek karanlıkta kalmış milyonların acısını hafifletebiliriz.
- On est fans de ton taf.
Yaptığın şeyi hepimiz seviyoruz.
Mon ambition était de... était clair pour moi que, tandis que de nombreux fans ont du matériel informatique qui pourrait assembler leurs propres ordinateurs ou au moins prendre notre assiette et ajouter des transformateurs pour l'alimentation et le boîtier et le clavier
Benim amacımsa şuydu... Şunu çok net görüyordum : ... biz hobisi donanım olan bir grup insandık
Les fans du logiciel.
Hobisi yazılım olan insanlar.
Je veux juste saluer mes fans et leur rappeler que le mois prochain, sortira mon nouveau parfum,
- Buradan tüm hayranlarıma merhaba demek istiyorum ve hepsine gelecek ay yeni parfümümün çıkacağını duyurmak istiyorum.
Je voulais juste saluer mes fans.
Buradan tüm hayranlarıma merhaba demek istiyorum.
un musicien de scène, jouant pour ses fans.
ve bu onun kimliğiydi hayranları için çalan, sahnedeki müzisyen.
Pas autant que les fans des pens.
Peguins taraftarı kadar değil.
Vous n'êtes pas les premières fans que cet avocat a.
Bu avukatın sahip olduğu ilk grup değilsiniz.
On est vraiment fans de votre maison.
Ev halkı olarak çok fena hayranız.
Il y a un petit espace, une énorme foule, un océan d'alcool, et certains fans extrémistes d'hors de la ville qui sont venus de loin pour encourager leur équipe.
Küçük bir yer, büyük bir kalabalık, alkol okyanusu ve onca yol kat ederek takımlarını desteklemeye gelen fanatik taraftarlar var.
Ils se débrouillaient mal avec les fans tout ce qui comptait c'est le résultat.
Büyük bir, yani, hayran kitlesi yoktu, uzun lafın kısası aslında.
Nous sommes de grands fans.
Büyük hayranınızız.
ça vient de l'un de ses fans.
Bu hayranlarından birinden geliyor.
Fans.
- Hayranlar.
Donc j'ai ouvert ce magasin pour les fans du macabre.
Ben de bu dükkanı ölümle ilgili olan şeylere meraklılar için açtım.
Étudiants, DJ, vieilles salopes acides, banquiers d'investissement, reins tatoués, fans de Jimmy Buffet, fanatiques anti-vaccination et dingues de plongée autonome.
Üniversite öğrenci birliğinden adamlar, geveze, yaşlı karılar, yatırım bankacıları, sürtük dövmesi yaptıranlar, papağan kafalılar, aşı karşıtı haçlılar ve scuba dalışıyla ilgili susmak bilmeyen insanlar.
Je ne savais pas que les consultants avaient des fans.
Danışmanların hayranları olduğunu bilmiyordum.
Quelques mots pour vos fans...
hayranlarınız için bir kaç kelime...
Ce n'est pas un de ses plus grands fans.
Kongre üyesine pek hayran değil.
Mears a été exécutée par l'État du New Jersey, mais apparemment, elle a encore des fans.
Meras, New Jersey'de idam edildi ama görülüyor ki hala bazı hayranları var.
Non, ça ne me dérange pas un petit moment avec mes fans.
Eski şakalarımın hatırlatılması hoşuma gidiyor.
Ils n'étaient pas fans du maire, non plus, semble-t-il.
İkisi de başkandan pek haz etmiyor.
Quoi de neuf, fans de vitesse?
Naber, hız manyakları?
Je suis l'un de vos plus grands fans.
Büyük hayranınızım.
Elle vient de me donner toute sa base de fans. sur un plateau de jus de chou.
Hayranlarını, üzerinde lahana suyu bulunan altın bir tepsiyle sundu bana resmen!
Oh, hey, il y a une application sur mon téléphone qui traduit l'anglais en espagnol, alors je vais tweeter tous les fans hisphanophones de Joy.
Telefonumda İngilizce'den İspanyolca'ya çeviri yapan bir uygulama var. Neşe'nin tüm İspanyolca konuşan hayranlarına bu sayede tweet atacağım.
J'ai 1000 fans de Joy qui viennent me voir.
Beni izlemeye gelen 1000 tane Neşe hayranı var aşağıda.
Ava, c'est tellement agréable de te rencontrer. On est de grands fans.
Ava, seninle tanışmak gerçekten çok güzel.
Elle veut que ses fans puissent s'imprégner du monde imaginaire qu'elle s'est créé.
Hayranlarının onun hayal ettiği, fantastik dünyayı tecrübe etmelerini istiyor.
On est des fans de Katy Perry et on se fout de notre âge!
Bizler Katy Perry hayranlarıyız ve yaşımız umrumuzda değil!
Si vous êtes des fans de Katy Perry, faites du bruit!
Nasılsınız? Katy Perry hayranıysanız, biraz gürültü yapın!
ANGELA HUDSON SŒUR DE KATY J'organise les rencontres avec les fans.
Gösteriye gelen insanlarla'buluşma-tanışma'işleriyle ilgileniyorum.
Je crois que ça l'encourageait de voir la réaction des fans.
Sanırım hayranlarının cevap vermesi onun için cesaretlendirmeydi.
Les fans, eux, affirmaient le contraire.
Seyirci ona farklı bir şey söylüyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]