Fenway traducir turco

Epluchez-vous tous nos articles?

Gazetemizdeki her haber için endişelenir misiz, Bay Fenway?

Désolé, Fenway.

O kadar Purcell.

Tu ne peux pas l'appeler, le match vient de commencer.

- Fenway'deki maç az önce başladı. - Red Sox sahaya çıkıyor.

J'ai déjà du mal à aller à Fenway.

Fenway'e gitmek zor geliyor bugünlerde.

A Fenway, il y a un mur vert au champ gauche?

Fenway şu sol sahasında büyük yeşil duvarı olan mı?

J'ai rêvé que tu y étais avec Terence Mann

Dün gece rüyamda Terence Mann'la seni Fenway'de gördüm.

Je ne peins pas, je serais nul au stade de Fenway, et je joue pas au piano.

Resim yapamam. Düz çizgi bile çizemem. - Piyano çalamam.

A cause de Max. On ira à Fenway Park, on marchera, on campera et... Il adorera Boston.

- Ama orayı çok sevecek.

- L'entretien de Fenway Park?

- Fenway Park'ın görevlisi mi?

Tu es déjà allé à Fenway Park?

- Sen hiç oraya gittin mi?

C'est à deux pas.

Fenway Park'a mı?

Ce jeune intrépide est mon arrière grand-père, Franklin Jefferson Burns se débarrassant de ce thé sans songer à l'effet de la caféine sur le flet.

Bu karakaşlı çocuk benim büyük büyük babam, Franklin Jefferson Burns. Kafeinin Fenway dere pisisine yaptıklarına karşılık umarsızca çay yapraklarını savuruyor.

Retourne dans ta province, enculé de péquenot!

Boston Red Sox! Fenway'e geri git, seni Beantown ibnesi!

Paf! Par-dessus la grille de Fenway.

Vuruyor Yeşil Canavara!

J'ai mis des saucisses dedans comme appât.

Yem olarak bu dolgun ve lezzetli Fenway sosislerinden kullandım.

Elles appartiennent à Needra Fenway.

Şikâyetçi olan olmayan herkesinkiyle. Bunlar Needra Fenway'e ait.

Needra était présente?

Needra Fenway o gece evinize geldi mi?

On va au stade Fenway.

Fanway stadına gidiyoruz!

FENWAY PARK STADE DU MONSTRE VERT

( Fenway Park ) ( Yeşil Canavarın Yuvası )

Bienvenue au Fenway Park des Poindexters...

Fenway Park'a hoşgeldiniz.

Ça vient d'Emmett! C'est Emmett et moi au stade de base-ball Fenway.

Bu ben ve Emmett Fenway baseball sahasında.

- Le stade Fenway! Toi, moi, deux anneaux, un arbitre ordonné prêtre... juste sur le terrain d'entrée.

Sen, ben, iki yüzük ve yeni yeminli hakem orta sahada.

C'est aussi Nadia qui l'épile. L'équipe a usé de son influence... et nous nous marions à Fenway!

Nadia'ya gidiyor, benim ağdacım, ve biz Fenway'de evlenebiliyoruz.

Mais... et le stade Fenway?

Peki Fenway Park işi ne olacak?

SON MARI A LIVRÉ LE MARBRE DU STADE FENWAY À WASHINGTON.

Kocası Fenway Park'ın plaketini Washington'a ulaştırdı.

- C'est une boîte près de Fenway.

- Evet. Fenway da bir klüp.

Une boîte près de Fenway.

Fenway'da bir klüp.

Une boîte près de Fenway.

Fenway'de bir klüp.

Le coeur et l'âme de Boston... Fenway Park!

Boston'ın kalbine, Fenway Park'a.

Je suis arrivé ici quand j'étais gamin et je n'avais pas d'amis. Mon oncle m'a emmené à Fenway...

New Jersey'den buraya ben çocukken taşındım ve hiç arkadaşım falan yoktu o yüzden Carl amcam beni Fenway Park'a götürmeye başladı.

J'ai des places à vie, je n'ai pas raté un match en 11 ans.

Fenway Park için kombine biletim var. 11 yıldır hiçbir maçı kaçırmadım.

On est à Fenway!

Burası Fenway Park.

T'en veux un?

- Fenway Frank?

C'est une soirée historique à Fenway!

Fenway Park tarihindeki en büyük gece!

Le Titanic a coulé la même semaine que l'inauguration du stade.

Titanik'in, Fenway Park'ın açıldığı haftada battığını biliyor muydun?

Bonne idée d'emmener Stewie au Fenway Park, Peter.

Stewie'yi buraya getirmek çok iyi bir fikirdi, Peter.

Dîtes à Fenway de tester ça aussi vite que possible.

Fenway'e bunu A.S.A.P.'de test etmesini söyle.

Une femme vient de jeter une tête humaine par la fenêtre d'un appartement dans Georgetown.

Mutasyon için Fenway'yi gönderiyorum. Georgetown'da bir kadın, bir insan kafasını camından atmış.

Dr. Fenway, j'ai besoin que vous examiniez Libby et son défunt mari.

Dr. Fenway sizden Libby ve kocasının cesetlerini incelemenizi isteyeceğim.

Fenway a dit qu'il suffit qu'un peu de tissu cellulaire déchiré quelque part et le sperme peut contaminer le système sanguin.

Fenway'ye göre, herhangi bir yerdeki doku yırtığı spermin kana bulaşmasına yetermiş.

Garde ça pour ta future femme, Fenway. je dois y aller.

Hikâyeyi bir sonraki karına sakla Fenway. Gitmemiz gerek.

Fenway en apprend de plus en plus sur le processus de bioformation tous les jours Vous l'avez dit vous même

Fenway, oluşum süreciyle ilgili araştırma yapıyor. Miami'de yüzlerce kişiye bulaşmış olabileceğini sen söyledin.

En fait, Fenway pense que son infection pourrait être encore à son début. On pourrait encore être capable de la sauver.

Fenway, hastalığının erken safhalarda olabileceğini düşünüyor.

Caffrey et Fenway sont de retour à DC.

Caffrey ve Fenway başkente dönüyorlar.

Tu as raison.

- Fenway Park'ta güzel bir akşam. - Haklısın.

A Fenway Park.

Fenway Park'da bir şey var.

A Fenway.

Fenway stadyumu.

Qui est Needra Fenway?

- Kimdir Needra Fenway?

- Quoi?

- Fenway Park.

On doit envoyer Fenway pour la mutation.

Pekâlâ.

Envoyez un hélicoptère médical et dîtes à Fenway de descendre ici.

Hemen bir tıbbi helikopter çağırın ve Fenway'ye buraya gelmesini söyleyin.