English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Finish

Finish traducir turco

54 traducción paralela
Le finish y arrive bientôt et je veux que tu le couvres.
Savaş bitiyor. Senin ele almanı istiyorum.
Hutch Bessy, dans un combat au finish, selon les règles du Marquis de Queensbury.
Queenbury Markizi'nin kurallarına göre döğüşerek, her maçını nakavt ile kazanan, büyük şampiyon Hutch Bessy'i takdim ediyorum.
Les voitures devraient sortir de la chicane à tout moment.
Arabaların her an start-finish çizgisinden geçmesini bekliyoruz.
A la 3e et 4e place, Stahler et Delaney poussent leur voiture au maximum dans ce qui est le finish le plus serré de l'histoire des 24 Heures.
Erich Stahler ve Michael Delaney, arabalarını limitlerini zorluyorlar, Le Mans tarhindeki en çekişmeli mücadelede.
C'est une arrivée au finish!
Muhteşem final!
Mais ce "Don Juan" joueur téméraire et secret ce superman arrogant finissait toujours par gagner au "finish" parfois!
Ama bu hatun avcısı, pazarlıkçı, ölmekten aciz, yaşamaktan aciz... bu gizemli garip adamın bir şekilde... hayatta başarılı olmak gibi bir huyu vardı - En azından bazen - Sona geldiğimizde.
Je me rapproche du finish.
Artık sonuna geliyorum.
Au finish, le gosse sera un saint.
Ama bu hikâyeyi tamamladığımda, çocuk aziz olup çıkacak.
C'est un match au finish, messieurs!
Sonuna kadar dövüşecekler beyler.
C'est le finish!
Şimdi bitti!
C'est gros cul au finish!
Ve burun farkıyla şişko kıç!
Cette victoire au finish doit réjouir le gouverneur.
Başka Tracy, seçiminden sonra bugün gülümsüyor olmalı.
Mais... immanquablement, quand c'est deux filles c'est une vraie course au finish
Ama, ikisi de kızsa unut gitsin. Aralarında büyük bir yarış kopuyor.
Le gagnant est le numéro 3, au finish quantique.
Kazanan, kuantum-finişle üç numara.
Dans la cage, sans gants, poings nus, au finish.
Eldiven yok. Çıplak elle dövüşeceksiniz. Ölümüne.
Mendy veut un match réglo, au finish.
Adil bir dövüş istiyor.
Deux types se battent au finish, mais un seul gagne, parce qu'il est le meilleur.
İkisi de sonuna kadar savaşıyor ve sadece iyi olan kazanıyor.
J'aimerais juste que lorsque Grace finit le sirop d'érable, elle mette pas la boîte vide dans le frigo!
I just wish if Grace was going to finish the Hershey syrup, Sadece dilerim ki eğer Grace Hershey şurubunu bitirecekse, boş tenekeyi buzdolabına geri koymasın!
Au finish.
Son düzlük.
Il peut! 58 secondes avant la fin, Balatony entame un finish incroyable.
Tabi ki koruyacak, 58 saniye kaldı, harika bir son çıkarıyor.
Apparemment, il y a eu photo-finish sur cette course,
Görünüşe göre sonucu foto-finiş belirleyecekmiş
Au finish.
Saçmalık.
C'est pour ça que tout le monde m'applaudissait.
İşte bu yüzden finish'e geldiğimde insanlar beni alkışlıyordu.
Je l'ai battue d'une demi-longueur, ou il a fallu une photo finish?
Onu yarım boyla mı geçtim yoksa fotofinişle mi? Nat, bitti artık.
Quel finish pour ce jeune phénomène!
Böyle genç bir yetenek için harikulade bir sonuç.
Casey Alfonso, quel finish incroyable.
Casey Alfonso harika bir bitirişti.
Butterbro gagne au finish...
Ve Butterbro bir boyun farkla 1 : 18'le yarışı kazanıyor...
C'est une vraie photo-finish.
Bu gerçek bir foto finiş.
- You want to finish it?
- Bunu bitirmek ister misin?
On finit de manger avant de se reservir.
Maybe finish this candy bar before you open another one.
Un finish incroyable, alors que le bleu d'Esteros, du Mexique,
Meksikalı bir çaylak için inanılmaz bir zafer.
C'était un beau finish, mais vous étiez un peu retard sur la remontée.
Çalışıyorum. Güzel bir bitirişti ama üstten kesme kısmı biraz geç oldu.
Il a dominé tout du long mais a succombé au finish très technique.
Dövüşü tam anlamıyla domine etti ama çok teknik bir sona kurban gitti.
Couldn't finish what you started
* Bitiremedin başladığını *
C'était un finish faisant fondre la face.
Yüz erimesi ile iş bitti.
Un finish mortel infligé par Frankenstein.
Frankenstein ölüm tacirinine karşı.
Mesdames et messieurs, la course s'est terminée quand les chevaux sans cavalier ont franchi la ligne dans le photo finish.
Bayanlar ve baylar, binicisiz atların fotofinişte çizgiyi geçmeleriyle yarış geri çekildi.
- Oui, un vrai photo-finish.
Evet, foto-siktiğimin-finişi.
Jim et moi, on va faire au finish ce plan de réunion. Donc...
Jim ve ben hallolana kadar şu toplantı işini planlayacağız.
Il a fini mes céréales!
No, he did not just finish my Oaty Nuts!
Grand final!
Big Finish!
I saw the finish sign
* Gördüm bitiş çizgisini *
Bring it on : fight to the finish ( American Girls 5 )
- Elinden geleni yap, sonuna kadar savaş. Bu çok kötüydü.
♪ You finish the show
* Gösteri bitti *
Vous ne pouvez pas être avec une banane sur la photo finish.
Fotofinişte bir muzla birlikte görünemezsiniz.
A ce point, c'est une guerre d'usure... un combat au finish.
Şu anda bir yıpratma savaşı bitirilecek bir dövüş.
Katrina, finis-le!
- Referre. - Katrina, finish it!
Magnifique finish.
İyi oyun, iyi son...
Jusqu'au finish.
Finişe kadar.
Voilà, c'est finish.
Bu mükemmel!
Match au finish.
Evet, bu maç bir taraf pes edinceye kadar sürecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]