Translate.vc / francés → turco / Fisher
Fisher traducir turco
1,765 traducción paralela
- Je ne suis pas Fisher.
- Ben Nick Fisher değilim. - Bay Fisher?
Connaissez-vous le Shmoo, M. Fisher?
Shmoo'yu tanıyor musunuz, Bay Fisher?
Donc, M. Fisher... vous alliez dire quelque chose?
Eee, Bay Fisher... bana bir şey mi anlatacaktınız?
Vous devez être M. Fisher.
Siz Bay Fisher olmalısınız.
Les poissards sont seulement l'antithèse des veinards.
Şanslı biri için şanssızlık düşünce penceresinden daha fazlası değildir şanssız insan, Bay Fisher.
Retenez bien cela, M. Fisher... Vous avez deux hommes devant vous et... craignez l'un d'eux. Où est mon argent?
Düşünün, Bay Fisher arkanızda oturan iki adam var ve birinden çok korkmanız gerekir.
- Je ne suis pas Nick Fisher. - Qui, alors?
- Ama ben Nick Fisher değilim.
J'ignore qui est M. Smith et... le pire, c'est que je suis pas Nick Fisher.
Bay Smith'in kim olduğunu bilmiyorum. Ve işin en kötü tarafı da şu ki, ben Nick Fisher değilim.
Je sais que vous n'êtes pas Nick Fisher, dont vous occupez le flat.
Kimsin sen? Yani senin kim olmadığını biliyorum. Sen Nick Fisher değilsin.
Fisher!
Fisher.
Écoute, Fisher...
Fisher, dinle beni.
Je ne suis pas Fisher.
Ben Nick Fisher değilim.
Qui est Nick Fisher, alors?
O zaman Nick Fisher kim?
Ou plutôt : qui était Nick Fisher?
Sanırım Nick Fisher kimdi demek istedin?
Fisher était la réponse à une question.
Fisher sorunun cevabıydı.
C'est ainsi que j'ai trouvé Nick Fisher.
İşte o zaman Nick Fisher'ı buldum.
- Un certain Nick Fisher.
Nick Fisher olarak biliniyor.
Bobby Fisher m'aurait applaudi.
Bobby Fischer bu hamleden gurur duyardı.
Morgan Fisher et Travis Drake.
Morgan Fisher ve Travis Drake.
Les juges ont alloué à Mlle Fisher et à M. Drake une note de 10 dans toutes les catégories.
Hakemlerimiz Bayan Fisher ve Bay Drake'i tüm kategorilerde tam on puana layık gördü.
- Morgan Fisher et Travis Drake gagnent cette catégorie.
Bu turu kazananlar Morgan Fisher ve Travis Drake.
Mlle Fisher, je vous en prie.
Bayan Fisher, gelin lütfen.
Une dernière chose. Shelton Fisher doit etre la.
Evet, bir şey daha, Shelton Fisher'ın da toplantıya girmesi gerekiyor.
Pas de Fisher, pas de réunion.
Fisher yoksa, toplantı da yok.
- On doit parler a ce gars, Fisher.
- Bu adamla konuşmalıyız, Fisher.
- Le père du petit Steve Fisher?
- Küçük Stevie Fisher'ın babası.
Le père du petit Stevie Fisher est ton patron.
Stevie Fisher'ın babası patronun. Harika.
Il s'est passé un truc entre M. Fisher et moi.
Bay Fisher'la ben bir şey yaptık.
- Le petit Stevie Fisher?
- Küçük Stevie Fisher mı?
Fisher? D'accord. Fisher?
Fisher, peki.
Lisez la frustration dans son regard!
Küçük Fisher gözlerindeki ezikliğe bakın. Baksanıza.
Vous feriez bien d'ouvrir les yeux, Mme Fisher.
Bence aynaya iyice bakman lazım Bayan Fisher.
Je te parie que c'est lui, ce maudit M. Fisher.
Kesin doğrudur. Bay Fisher'la yatmıştır.
Ca s'est passé il y a 2 jours à Beachwood dans le New Jersey et M. Fisher avait absorbé du LSD dans l'après-midi et n'a pas émergé pendant 18 h.
Bu iki gün önce Beechwood, New Jersey'de oldu. LSD ( * ) aldığı belirlenen Bay Fisher ancak 18 saat sonra kendine gelebildi.
Voici la vidéo de l'hôpital, la même nuit où Fisher a perdu l'esprit.
Bu görüntü Fisher'ın kendini kaybettiği gün hastanenin kamerasından alınmış.
Mr Fisher?
Bay Fisher.
- Mr Fisher. Mr Fisher!
Bay Fisher!
Fisher est un prof de fac.
Fisher da bir lise öğretmeni.
Je vais chercher la liste des étudiants de Fisher, à tout à l'heure.
Fisher'dan öğrencilerinin listesini alacağım. Sonra görüşürüz.
Jack Fisher.
Jack Fisher.
Et son nom était : Fischer.
Ve adı Fisher'dı.
Salut, Fisher.
Merhaba, Fisher.
Je n'avais jamais utilisé de faux bulletin de notes auparavant, mais Greg m'a dit que Fisher était le meilleur.
Daha önce hiç sahte not kağıdım olmamıştı. Ama Greg, Fisher'ın en iyi olduğunu söylüyordu.
Une fois la signature de ma mère sur le bulletin, Fischer avait ce qu'il fallait pour finir le travail.
Annem not kağıdımı imzalayınca Fisher, planımı bitirecek şeye kavuşmuş oldu.
Ce dont il a besoin, c'est d'un échantillon sanguin du Prieur qui a infecté le lieutenant Fisher.
Teğmen Fisher'e hastalığı bulaştıran rahipten kan örneğine ihtiyacı var
Je dois envoyer ça à Patricia Fisher au centre océanographique pour analyser le contenu de l'estomac.
Midenin içeriğini incelemesi için bunu NOAA'dan Patricia Fisher'a göndermeliyim.
Il n'est pas Nick Fisher.
Nick Fisher değil o.
La prison a envoyé sa photo.
Dade'den bana Nick Fisher'ın resmi geldi.
- Nick Fisher.
Nick Fisher.
Nick Fisher.
1729. Nick Fisher.
M. Fisher.
Bay Fisher.