Translate.vc / francés → turco / Forét
Forét traducir turco
240 traducción paralela
On dirait des pins dans une forét.
Ormandaki uzun çamlar gibi.
Dans une heure, je serai Roi de la Forét!
Bir saat sonra, ormanın kralı olacağım.
Si fétais Roi de la Forét.
Ormanın kralı olsam
Plaçons plutôt nos hommes dans la forét de l'Aragne.
İlk olarak, nöbetçi erleri Örümcek Ağı Ormanı'na gönderin.
Es-tu sûr que c'est bien la forét de l'Aragne?
Burası Örümcek Ağı Ormanı değil mi?
Qui a jamais vu une forét bouger?
Ağaçlar saldırıya mı geçecek?
Aprés avoir maté Fujimaki, le félon, je me suis rendu au Château. J'ai rencontré une sorciére dans la forét de l'Aragne.
Fujimaki'nin isyanını bastırıp kaleye dönüyordum ki Örümcek Ormanı'nda bir ruha rastladım.
La forêt..! La forét de l'Aragne..! Quoi?
Efendim, Örümcek Ormanı'nın ağaçları.
FORET HANTEE CHATEAU DE LA SORCIERE 1,5 km.
PERİLİ ORMAN CADILAR SATOSUNA 2 KM
On ne peut plus chasser, pecher, ni poser des pieges dans la foret.
Avcilik yapmak, balik tutmak, ormana tuzak kurmak yasak.
Il est a Fort Medford, de l'autre côté de la foret?
ªu ormanin öbür tarafindaki Medford Kalesi'nde mi?
Nos hommes ont abandonné la forét?
Ne? Ormandaki gizli birliklerim geri mi çekildi?
Une pointe de foret en acier chromé.
Krom çelikten matkap ucu.
IL ÉTAIT UNE FOIS, ROBIN DES BOIS ET PETITJEAN QUI MARCHAIENT D ANS LA FORÊT.
Bir varmış bir yokmuş, Robin Hood ve Küçük John ormanda yürüyorlarmış.
Puis vous insérez le foret.
Sonra delgiyi takacaksın.
Il manque un moteur, un foret et une torche et c'est fait.
Matkap getir, uç getir ve el feneri ve her şeyimiz tamam olur.
Tu peux sortir une rallonge et un foret de l'atelier?
Atelyeden uzatma kordonu ve matkap ucu getirir misin?
J'ai fait tomber le foret dans le puits.
Bir parçayı düşürdüm.
Tofik a dû venir d'urgence. 2 jours qu'il essaie de récupérer le foret...
Tevfik iki gündür o şeyi kuyudan çıkarmak için uğraşıyordur.
FEU FORET VENT
ATEŞ ORMAN RÜZGÂR
FORET
ORMAN
Les animaux qui vivent dans la foret d'une licorne acquièrent souvent quelques pouvoirs magiques ;
Tekboynuz ormanında yaşayan canlılar zamanla kendi küçük sihirlerini öğrenirler.
Moi je te dis qu'il existe encore une licorne vivante dans notre monde et que tant qu'elle vivra dans cette foret nous n'y trouverons pas de gibier à chasser.
Sana dünyada bir tekboynuzun kaldığını söylüyorum ve o bu ormanda yaşadığı sürece burada avlanma fırsatı bulamayacağız.
FORÊT NATIONALE D'ARAPAHO
ARAPAHO MİLLİ PARKI
LA FORÊT D'ÉMERAUDE
ZÜMRÜT ORMANI
Oui, elle adore aller en foret.
Evet. Orman gezilerini seviyor.
Il s'appel Xian. - Il vit dans la foret de bambou.
Adı Xian.Köyün dışında bir yerde yaşıyor.
LA FORÊT ENCHANTÉE
BÜYÜLÜ ORMAN
Frères et sœurs dans la foret pâle.
Kardeşlerim solgun ormanın üzerinde.
Ils avaient l'habitude de danser, nus dans la foret.
Ormanlarda çırılçıplak dansederlerdi.
IL ÉTAIT UNE FOIS, ROBIN DES BOIS ET PETITJEAN QUI MARCHAIENT DANS LA FORÊT.
Bir varmış bir yokmuş, Robin Hood ve Küçük John ormanda yürüyorlarmış.
- GUERRE DANS LA FORET
- ORMANDA SAVAŞ
Les deux autres messagers sont morts dans la foret.
Diğer iki kurye ormanda öldürüldü.
Les Hurons prendraient-ils la fourrure de tous les animaux de la foret pour des perles et du whisky?
Huron, incik boncuk ve ateş suyu için Senecaları kandırıp, kürk için orman da canlı hayvan bırakmayacak, öyle mi?
C'est un foret.
Bu bir matkap.
Je t'ai demandé un foret?
Senden matkap mı istedim?
FORÊT TROPICALE DE GUANASTE
İlker AVCI Çeviri Tarihi : 08.7.2006
Voulez-vous que je vous apporte un foret?
Sana bir matkap vermemi ister misin?
Foret de Syberie 1991
Sibirya ormanı.
Le président Boris Yeltsin affirma... Que les ossements de la famille Romanov furent retrouvé dans une foret sibérienne en 1991 et furent officielement inumé en 1996.
Rusya Başbakanı Boris Yeltsin 1991'de Sibirya Ormanı'nda bulunan Asil Romanov Ailesi'nin kemiklerinin resmi bir törenle..... 1996 kışında gömüleceğini iddia etti.
Vert pour la foret d'Amazonie.
Yağmur ormanları için yeşil.
Je moissonnerai la foret, d'ici, jusque... au Pacifique!
Buradan Büyük Okyanus'a kadar uzanan bir yol yapabileceğiz.
Le Barbier de Siberie attaque la foret!
Sibirya Berberi ormana saldırıyor!
FEU DE FORET DANGER DE MORT
"Orman Yangını Uyarısı" Truman!
'" Au milieu du chemin de notre vie, je me retrouvai dans une foret obscure
Yaşam serüvenimin ortasında kendimi karanlık bir ormanda buldum.
43 hectares de foret.
105 dönüm ormanlık.
On est au milieu de cette putain de foret!
Nereden bilebilirsin ki, birileri mi söyledi? Yolun dışında ilerliyoruz.
Je ne sais pas ce qui peut venir, mais ce que m'interpelle, c'est que nous sommes putainement loin dans la foret et que les des gens vienne et joues avec nous, ils doivent avoir un problème.
Zaten ormanın ortasındayız, eğer insanlar bizimle uğraşmak istiyorlarsa o zaman bir sorunları var demektir ve ben buna bulaşmayacağım.
Nous en venons au roi Salomon dont la sagesse était un foret qui, monotone, perçait le rocher de l'injustice.
Bilgeliği, haksızlığın kayasını matkap gibi delen Kral Süleyman'a geldik.
La route qui traverse Ia foret est sinueuse.
Ormandan geçen yolda çok kötü bir esinti vardır.
Il veut raser la foret.
Evlerimizi yıkıp, ailelerimizi mahvediyorlar.