Translate.vc / francés → turco / Française
Française traducir turco
1,853 traducción paralela
La grande soeur de Danny, Abigail, étaient une des meilleures amies de Kitty, et cet halloween, Danny a décidé de se déguiser en femme de chambre française.
Her neyse, Danny'nin ablası, Abigail, Kitty'nin... en iyi arkadaşıydı ve o seneki Cadılar bayramında... Danny, Fransız oda hizmetçisi gibi giyinmeye karar verdi.
Traduction française et relecture par Madhurit Ghost Whisperer Season 02 Episode 07
* * * * * * eMrE _ bEkMaN * * * * * *
Kitty, je n'ai pas besoin de leçons sur les convenances sexuelles de la part de quelqu'un qui mène sa vie personnelle comme si elle était dans une émission de jeu française. Je...
Kitty, kendisini Fransız oyun programında sanarak kişisel hayatını yöneten birinden... cinsel tavsiyeler almaya ihtiyacım yok.
Pour l'interroger sur les tendances de l'économie française et son impact sur les jeunes musulmans.
Belki Fransız ekonomisinde sabit olmayan eğilimleri ve bunun... genç Müslüman çalışma gücünü nasıl etkilediğini sormak istersin diye.
Il vient de Polynésie française.
Fransız Polonezya'sından.
Ouah. La Française aime vraiment fumer.
Fransız gerçekten sigarayı seviyormuş.
Toi, et tes foutues cigarettes, et ton allure de française ridicule.
Oh, senin o komik sigara içişin, o senin boktan Fransız havaların!
Il a sauté sa maîtresse française les dix dernières années.
Son 10 yılında o Fransız metresini becerdi.
Traduction française et relecture par Madhurit
çeviri : wustimusti
Traduction française et relecture par Madhurit
Çeviri : wustimusti
Traduction française et relecture : madhurit épisode 17-saison 2
Çeviri : wustimusti Çeviri : wustimusti
Ou cuisine française?
Fransız mutfağı da olabilir.
Savourer un bon rôti à la française.
Fransız rostosunun tadını çıkartabiliyorum.
Ils disent que quand l'armée française partira les moudjahidin nous passeront le couteau d'ici jusqu'à là!
Fransız ordusu gittikten sonra... buramızdan buramıza kadar keseceklerini söylüyorlar.
- Vive l'Algérie française! - Vive l'Algérie française!
Yaşasın Fransız Cezayiri!
... "Dans 3 minutes 40, le dernier train de l'ère coloniale française arrivera."
"Fransız sömürgecilik çağının son treni her an istasyona girebilir."
Traduction française et relecture par Madhurit Saison 02 Episode 22
Çeviri : dyg
Et pas une plage française?
Yani Fransız plajı değil mi?
Le reste suit son chemin dans l'économie française.
Gerisi Fransız ekonomisine karışmış durumda.
Elles pensent qu'elles sont trop bien avec leur manucure française et leurs hauts.
Fransız manikürleri ve güzel kıyafetleri var ya,... dünya onların sanıyorlar.
Étudier est une chose... mais on vient de s'embrasser à la française! [Note : Avec la langue...]
Çalışmak ayrı şeydir, Fransız öpücüğü ise apayrı.
Elle s'est fait passer pour une diplomate française. Elle était au cœur d'une importante vente d'armes.
İki yıl önce Fransız bir diplomat kılığında silah satıcısının içine sızmış.
Non, je parle de toi étant un tel buzz kill. ( pas de traduction française )
Hayır, eğlencenin içine etmenden bahsediyorum.
Et je te garantie que si j'y arrive, personne, vraiment personne... ne viendra à la fête à la française de Juliet. - Hé? - Quoi?
Ve sana garantisini veririm hiç kimse ama hiç kimse Juliet'in evde verdiği Fransız komedisine gitmeyecek.
Moi et une belle Française vivant notre "Dernier Tango à Paris", vivant de Dom Pérignon et de profiteroles, et ne faisant que baiser.
Ben ve birkaç fransız güzel odaya kapanmışız kendi "paris'te son tango" muzu çekiyoruz, Dom Perignon ve profiterolle yaşıyoruz ve düzüşmekten başka birşey yapmıyoruz.
Eh bien, je prenais des cours de cuisine, métissée française, et tout le monde était déjà en binôme, mais là, j'ai levé la tête et de l'autre côté de la salle bondée, j'ai vu Ted.
Ben yemek pişirme kurslarındaydım, "fransız kaynaşması", ve herkesin bir eşi vardı. Ama sonra kalabalık odada uçtan uca bakınınca...
Il prétend qu'une équipe française a assisté à l'incinération des corps, mais que Zaf a été emmené autre part.
Bir Fransız takip timinin cesetlerin yakıldığına tanık olduğunu, fakat Zaf'in götürüldüğünü iddia ediyor.
Des rumeurs de coup d'état en Polynésie Française.
Fransız Polinezyası'nda darbe söylentileri.
S'il vous plait accueillez pour la 1ère fois sur scène, en provenance de Reno, Nevada, pour un show d'exception, le plaisir à la française, Aubeline!
Nevada, Reno'dan bu özel şov için kalkıp gelen bugün sahnemize ilk kez çıkacak olan Fransız harikası, Aubeline'e hoş geldiniz deyin.
Française. Elle a un petit accent.
Fransız, birazcık aksanlı.
Ou disons qu'on veuille organiser un dîner pour apprécier le vin et la cuisine française de la vallée de la Loire...
Ve diyelim ki France's Loire Valley'in yemek çeşitleriyle ve şaraplarıyla bir akşam yemeği partisi vermek istedik.
Je le soupçonne toujours d'avoir eu une aventure avec une Française.
Bedenimi mi Bu saçma. Hemen William Colby arayın,
Une française, Geneviève, a contactée l'Ambassadeur Han. Nous pensons qu'elle sait où elle se trouve.
Geneviève adındaki genç bir kadın Büyükelçi Han'la temasa geçti ve onun, listenin nerede olduğunu bildiğini düşünüyoruz.
Il discute avec une fille française qui prétend bien me connaître
Konuşuyor beni iyi tanıdığını söyleyen bir Fransız kızıyla
L'amour flottait dans l'air - Es-tu française?
Havada aşk kokusu vardı.
Alors, en plus du fait que je suis française, qu'aimes-tu aussi en moi?
Şaka falan değil. Peki Fransız olmam haricinde neyimden hoşlandın bu kadar?
Elle est française?
- Fransız mı yoksa?
Je n'ai pas encore pu la lire, à cause de ma faible connaissance de la langue française.
Kendi biografisini yazdığı kitabı okuyacak kadar Fransızca'mı geliştiremediğim için üzgünüm.
Je voulais voir les répercussions sur une bonne petite famille française.
Bunun iyi bir Fransız ailesi üstündeki etkisini görmek istedim.
- Vous êtes donc française?
Bu durumda Fransız olmalısınız.
En passant, on appelle ça la danse du pays, inspirée de la contredanse française.
Bu arada bu dans, bir halk oyunu olup adını Fransızca "Contredanse" dan almıştır.
Je me sens plus française que jamais quand je regarde le cricket.
Kriket seyrederken hissettiğim "Fransız" lığı, hiçbir şeyde hissetmiyorum!
A Paris, le roi Louis xviii s'installe sur le trône et la noblesse française, chassée par la Révolution revient en conquérante dans un pays bouleversé.
Paris'te, 1 8. Louis tahta geçti. Devrimden kaçan asiller bozulmuş bir Fransa zaferine geri döndüler.
- Une Française pour une interview.
- Bir Fransız pilici. Röportaj yapmak istiyor.
traduction française et relecture par madhurit
Çeviri :
C'est la CIA française?
Bunlar Fransız C.I.A. mi?
Une Française.
- Onlardan birinde. - Bakalım.
Et voilà... ça ne marchait toujours pas. Version Francaise :
Bu da güven verici değildi.
Revenez ici! Version Francaise :
Geri dönün! Garomir
La campagne française, la nourriture, le vin. Tout, sauf la fois où ton père s'est perdu en allant acheter des cigarettes.
Elbiselerinizi tek tek, bu masaya koyun, yavaşça.
La police française aurait
Fransız polisi- -