Freed traducir turco

Cependant, le jockey Danny Freed paraît être indemne.

Ancak binici Danny Freed yaralanmamış.

Le jockey, Danny Freed, s'en est tiré avec des blessures légères.

Atın binicisi Danny Freed olaydan hafif yaralarla kurtuldu.

1er anniversaire DU GRAND SHOW D'ALAN FREED

ALAN FREED'İN 1. ROCK'N'ROLL ŞOVU

EN PRESENCE D'ALAN FREED

SAHNE VE EKRAN ŞOVU BİZZAT ALAN FREED SUNUYOR

M. Freed, Jerry Lee Lewis est capable d'éjecter Chuck Berry de cette scène.

Bay Freed, Jerry Lee Lewis Chuck Berry'i o sahneden uçurabilir.

Il a dû libérer le métamorphe.

He must have freed the shape-shifter.

Chorégraphe d'avant-garde à Broadway, il fut attiré à Hollywood par le producteur Arthur Freed et devint l'artiste attitré de la MGM pendant 30 ans.

... Arthur Freed tarafından ayartılıp Hollywood'a getirildi ve 30 yıl boyunca MGM için çalıştı. Freed ve daha sonra John Houseman gibi sempatik yapımcılar sayesinde tabii.

Grâce à Arthur Freed, et plus tard, John Houseman,

Minnelli'nin ayaklarına stüdyonun tüm olanakları serilmişti.

Un Jour à New York, Un Américain à Paris, Chantons sous la Pluie, Beau Fixe sur New York et bien sûr...

Yapımcı Arthur Freed burada şu klasiklere hayat verdi : "On The Town",..

Voici le producteur, Dalton Freed.

Ama şov devam etmeli! İşte prodüktör, Dalton Freed!

T'es amoureux de Diane Freed.

Diane'e aşıksın.

Bambi, cathéter artériel chambre 210, réintubation chambre 202, et Carol est demandée en USI pour poser un cathéter fémoral sur M. Freed.

Ve Bambi oda 201'in sana ihtiyacı var oda 202'in yeni bir nefes alma tüpüne ihtiyacı var, Artı Carol yoğun bakımdan istendin Mr Feed'in uyluğunun altına fluro yerleştireceksin.

Bien, M. Freed, je crois que je vais y arriver.

Tamam Mr Freed, Sanırım bunu yapabilirim.

Freed from its genius tutelary —

"Özgürlüğümüze kavuşuyoruz"

Alan Freed à New York, Wolfman Jack à Los Angeles

New York'ta Alan Freed, Los Angelas'ta Wolfman Jack...

- Je me laisserai pas faire. Alan Freed touche un tiers sur "Maybelline". Pour quoi?

Orada şarkı söyleyen ben değilim.

- Freed nous a lancés.

Allen Free yazdı.

- Salut.

- N'aber Freed.

Qu'est-ce que t'en penses?

Ne düşünüyorsun Freed?

Agent Cho, vous avez Ringman, Daly et Freed.

Ajan Cho, sende de Ringman, Daly ve Freed var.

Freed.

Freed.

Freed m'a mordu.

Beni ısırmıştı.

C'est "Vreedy" ou "Vreede" comme dans "Freede"?

Acaba "Vreedy" gibi mi yoksa "freed" derkenki gibi mi okunuyor?

Chris Freed.

Chris Freed.

Le Sénateur Christopher Freed?

Meclis üyesi Christopher Freed mi?

Chris Freed et moi nous connaissons depuis longtemps.

Chris Freed'i uzun zamandır tanırım.

Vous devez comprendre, Chris Freed est récipiendaire de la médaille d'Honneur, président du Comité des Anciens Combattants.

Anlamalısın, Chris Freed Şeref Madalyası almış Gaziler Komitesi Başkanı.

Donc j'ai besoin de vous demander, comme étant son ami, je dois vous demander... est ce que vous pensez que c'est possible que le Sénateur aurait pu tuer cette femme?

Arkadaşı olarak size sormak zorundayım. Sormaya mecburum, sizce meclis üyesi Freed kadını öldürmüş olabilir mi?

Salut. Nous cherchons le Sénateur Freed.

Meclis üyesi Freed'i arıyoruz.

Maintenant, si ce pays avait plus d'hommes comme le Sénateur Freed...

Memlekette meclis üyesi Freed gibi on tane daha adam olsa...

Maintenant si la nouvelle sort, que Freed a disparu, ouais, disons juste que ça serait mal.

Freed'in sırra kadem bastığı duyulursa kötü olur diyebiliriz.

Mauvais serait "Dernières nouvelles : Sénateur Freed, suspect dans une affaire de meurtre."

Kötü olan son dakika haberi olarak "Meclis üyesi Freed cinayetten aranıyor" alt yazısının geçmesidir.

Amy Davidson, elle est le chef du personnel de Freed, une de ses plus proches confidents.

Amy Davidson, Freed'in yardımcısı ve en yakın sırdaşıdır.

Avec lui, je suppose.

Freed'le beraber olabilir.

Si je suis le Sénateur Freed au milieu d'une élection spéciale, et que quelque chose ne va pas..

Ben ara seçimin ortasındaki meclis üyesi Freed olsam ve kötü bir şey olduysa...

Le Sénateur Freed?

Meclis üyesi Freed mi?

Le Sénateur de l'Etat d'Hawaï.

Yüce Hawaii Eyaleti'nin meclis üyesi Freed.

Il semblerait que le chef du personnel de Freed, Amy Davidson, vient d'arriver au quartier générale de la campagne

Görünüşe göre Freed'in yardımcısı Amy Davidson az önce kampanya merkezine dönmüş.

Brad Powers. C'est, euh le concurrent de Freed.

Brad Powers, Freed'in rakibi mi?

23h00. Je connais Chris Freed depuis 15 ans.

Chris Freed'i 15 yıldır tanırım.

Mlle Davis, où est le Sénateur Freed?

Bayan Davis, meclis üyesi Freed nerede?

Parce que je dois comprendre pourquoi un homme comme le Sénateur Freed risquerait tout pour profiter des services d'une prostituée.

Çünkü meclis üyesi Freed gibi birinin bir fahişeden muamele görmek için her şeyi niçin riske attığını bilmek istiyorum.

Exactement, et laissons Freed venir à nous.

Kesinlikle ve Freed'in bize gelmesini sağlarız.

Il utilise Amy Davidson pour piéger le Sénateur Freed.

Freed'e tuzak kurmak için Amy Davidson'ı kullanıyor.

Qui profite si le Sénateur Freed tombe méchamment?

Freed'in başı derde girerse kim kârlı çıkar?

Powers obtient définitivement la place au Sénat.

Freed gözden düşer ve Powers senato koltuğuna oturur.

Si Freed n'est pas déjà mort, Wo Fat va le tuer.

Freed hâlâ yaşıyorsa Wo Fat onu öldürecektir.

MUSIQUE DE NACIO HERB BROWN PAROLES DE ARTHUR FREED

ZANFIELD REVÜ KIZLARI.

PLAISIRS SEXUELS EPICURIENS

Epikürük Cinsel Zevkler Yazan Joyce Freed

La MGM était alors l'usine à rêves où le producteur Arthur Freed fabriquait ces classiques que sont

MGM o dönemlerde bir sihir fabrikasıydı.

C'est ça, en discréditant Freed,

Doğru.