English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Fritos

Fritos traducir turco

55 traducción paralela
Donnez-moi quelques Fritos chili.
Biberli cips.
Puis-je avoir mes Fritos chili?
Biberli cipsimi versene.
Un Fritos, c'est pas une pépite, ça monsieur.
Jolly Rancher şekerleme değildir efendim.
Chez Fritos Burger, le personnel est trié sur le volet.
İlk olarak Fatso Burger'de çalışan insan özel biridir.
Pourquoi veux-tu faire carrière chez Fritos Burger?
Neden Fatso Burger'de kariyer istiyorsun?
Chez Fritos Burger.
- Fatso Burger'de.
Eric, bienvenue dans la famille Fritos Burger.
Eric, Fatso Burger ailesine hoş geldin.
Fritos Burger a embauché Eric, pas Michael.
- Neden kedicik? Çünkü Fatso Burger MichaeI'ın yerine Eric'i işe aldı.
J'ai l'étoffe pour faire carrière chez Fritos Burger.
- Öyle mi? Evet, anlaşılan ben gerçekten Fatso Burger materyaliyim.
Je suis ravi de travailler chez Fritos.
Fatso Burger ailesinin bir parçası olduğum için çok mutluyum.
Bienvenue chez Fritos Burger.
Hizmet istiyorum. Fatso Burger'e hoş geldiniz.
Bienvenue chez Fritos Burger.
Fatso Burger'e hoşgeldiniz. Size nasıl hizmet edebilirim?
Bienvenue chez Fritos Burger...
Fatso Burger'a hoş geldiniz, size- - Boş ver.
Les Fritos, étant sa nourriture préférée... et les tortillas étant pour Puggy... les mets les plus rapprochés de la cuisine cubaine...
Fritos favori yiyeceğiydi ve mısır cipsleride Küba mutfağına yakındı
Une bière et un sachet de Fritos.
Bira ve Fritos.
Mais parfois, c'est les Fritos.
Bazense sadece Fritos'tur.
La seule chose que tu aies faite pour notre amour était d'être assis dans la cave à manger des Fritos.
Senin ise aşkımız için tek yaptığın bodrumda oturup çerez yemek.
Hé bien, pour ta gouverne... si je renvoie 80 sachets vides de Fritos... je recevrai une voiture téléguidée gratuite... que je te donnerai... après avoir juste un petit peu joué avec...
Bilgin olsun ki... o çerez paketlerinden 80 tane biriktirirsem... Bedava uzaktan kumandalı araba alacağım... ki sadece birazcık oynadıktan sonra.
- Des Fritos, des Cheetos... - Non, Joy...
şekerleme barlarım var. - hayır.
Tom, vous aimez les Fritos?
Ben Tom. Tom, Frito turtası sever misin?
Wally, des fritos chili et fromage?
Yapma ama Wally, kırmızıbiber ve peynirli cips mi yiyorsun?
Tu ne sais pas que les fritos sont bons pour la santé?
Belki bilmiyorsun, ama cips çok doğal bir besin.
- Fritos?
- Cips alalım mı?
- Ouais, fritos.
- Peki. Cips.
Tu veux des Fritos?
Cips ister misin?
je suis couverte de Stabilo et je sens les Fritos et le Ginger ale.
Her yanım mürekkep içinde ve cips ve zencefilli gazoz kokuyorum.
Le truc des Fritos et du Ginger ale.
- Cips ve zencefilli gazoz olayı.
Je regarde Titanic tous les soirs dans ma chambre, seule, en mangeant des Fritos au Miel.
Her gece yüzüme Ballı BBQ Fritos sürüp odamda, yalnız başıma Titanik'i seyrediyorum.
La nuit d'avant, je suis allé au resto prendre un panier de ces choses appelées quatro cuesos dos fritos.
Bir gece önce, bir sepet Quatro Queso Dos fritos kızartması denilen şeyleri almak için o restorana gitmiştim.
Tu penses qu'un quatro cuesos dos fritos suffira?
Gerçekten bir kutu Guatro Quesos Dos fritos kızartmasının her şeyi düzelteceğini mi sanıyorsun?
C'est un quatro cuesos dos fritos.
Quatro Quesos Dos Fritos kızartması.
- C'est un quatro cuesos dos fritos?
Hey, onlar Quatro Quesos kızartması mı?
- Comme la friture.
- Fritos gibi.
Une main sur le quatro queso dos fritos et je vous immobilise avec mon karaté de débutant.
Quatro queso dos fritos'a dokunursan temel geleneksel acemi karatesiyle seni yere indiririm.
Je vais garder des Fritos pour toi. [chips]
Fritoslarımı senin için saklayacağım.
Et de la tarte aux Fritos.
Cips, sonuna kadar.
Et les burritos, Cheetos et Fritos.
Ve dürümler, Cheetos ve Fritoslar da.
Tu as peur que je déprime et que je me goinfre de Fritos.
Sarah gittiği için bütün gün evde oturup Fritos yiyeceğimden korkuyordun.
- Des Cheetos, pas des Fritos.
- Marie, ben Cheetos demiştim, Fritos değil.
Tu m'expliqueras comment on peut confondre les deux.
Cheetos'u Fritos'la karıştırmak imkânsız olsa gerek. Bence imkânsız yani.
Hey, voila 5 $ et un sac de fritos
Alın beş dolar ve bir cips.
Huile, fromage et chips. Ça finit jamais bien.
Hey, yag, peynir ve fritos... guzel cikacak hali yoktu.
ou les Fritos.
veya cipste.
Personne ne mangeait du " fritos and bean dip for dinner.
Akşam yemeğine cipsli fasulye sosu yemek de öyle.
Vivre de sardines et de fritos.
Sardalya ve fritoslarla birlikte yaşamak.
J'ai fait des platanos fritos.
Kızarmış muzla, domuz derisi pişirdim.
Jeannie, pourrais-tu s'il te plaît dire à Doug que son pénis n'est pas fritos?
Jeannie, Doug'a penisinin Fritos olmadığını söyler misin, lütfen?
Il suffit de saupoudrer des Fritos dessus, du thon.
Üstüne de biraz Fritos serpistirirsin.
J'ignorais qu'on faisait encore du gratin aux Fritos.
İnsanların hala Frito yaptığını bilmiyordum.
... et des frites pour Kim.
Julie patates kızartması sever. Kim de Fritos sever, tamam mı?
C'est des chips.
Bu Fritos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]