Translate.vc / francés → turco / Galán
Galán traducir turco
125 traducción paralela
- Vive Galán et García Hernández!
Çok yaşa Galán ve García Hernández!
Galán et García Hernández ont été fusillés le 1 4 mais le soulèvement a été maintenu.
Galán and García Hernández 14'ünde vurulmuşlardı ancak ayaklanma devam ediyordu.
Je m'appelle Ricardo Galán.
- İsmim Ricardo Galan.
M. Galán voulait pas la laisser seule mais c'est plus son affaire.
Bay Galan onun yalnız bile kalmasını istemezdi...
M. Galán?
- Bay Galan mı?
Oui, l'acteur, le jeune premier, Ricardo Galán.
- Evet, artist Ricardo Galan...
Et elle a jeté les affaires de M. Galán.
Bay Galan'ın eşyasını pencereden dışarı atmaya başladı.
C'est pas une honte d'avoir couché avec M. Galán.
Bay Galan'la ilişki yaşamanın utanılacak tarafı yok.
Et la nuit me trouve pâle et pensif, dans l'attente de... de la fin de mon exil, quand tous trois, Athos, Porthos et Mlle d'Artagnan, nous assisterons dans la loge royale à la première de...
Gece beni solgun ve düşünceli halde sürgünümün bitmesini bekler bir halde bulmuşken üçümüz, Atos, Portos ve matmazel d'Artagnan olarak locamızda galanın başlamasını bekliyor olacağız.
Je me fous de ta première!
Galanın canı cehenneme!
La loyauté est établie avec Galan.
Galan'a sadakatini kanıtladın.
Maintenant, si on fait ça bien, ça pourrait être ton ticket d'entrée dans le cercle de Galan.
Şimdi rolümüzü iyi oynarsak, Galan'ın yanına giriş biletimiz olabilir.
On a intercepté une conversation satellite ce qui suggère que Galan va rencontrer un homme nommé Moktar Zola pendant le match demain.
Ses cihazını uydudan algıladık Galan yarınki oyunda Moktar Zola adındaki bir adamla buluşacak
Donc, Nolan passe de l'achat d'art à l'achat de soldats.
Yani Galan resim alarak asker alıyor.
Galan a une maquette de voiture sur son bureau.
Galan masasında model araba bulunduruyor.
Je ne peux pas vraiment me faufiler jusqu'au bureau de Galan.
Tam anlamıyla Galan'ın ofisine gizlice girmem.
Se rapprocher de Galan est le but de cette opération.
Galan'a yakınlaşmak bu operasyonun odak noktası.
- Galan n'est pas une marionnette.
- Galan salak değil.
T'aimerais rencontrer Andres Galan?
Andres Galanla nasıl tanışmak isterdiniz?
M. Galan, j'aimerais que vous rencontriez ma mère.
Mr. Galan, sizi annemle tanıştırmak isterim.
Je suis désolé, Mr Galan.
Üzgünüm, Mr. Galan.
Golan vient juste de finir avec son équipe de sécurité.
Galan güvenliğin telefonuyla çıktı.
Est-ce que Galan lui à donné quelque chose?
Galan ona her şeyi verdi.
Quand Galan était au téléphone tout-à - l'heure il a mentionné que Senna avait quitté le stade vers 8 heures
Galan telefonda konuşurken Senna'nın stadyumu 8 civarinda terkettiğini söylemiş.
M Galan?
Mr. Galan?
La fille de Galan à été enlevée par Zola.
Galan'ın kızı, Zola tarafından alıkonuldu.
Il veux savoir ce que Galan prépare.
Galan'ın ne planladığını öğrenmek istiyor.
Si Galan cède, ça pourrais être des informations de nous pourrions utiliser.
Eğer Galan pes ederse bu bizim lehimize olur.
Tu peux faire ce que tu veux, tu es Andres Galan.
Sen Andres Galan'sın. İstediğini yaparsın.
Ce n'est pas Galan qui donne les ordres.
Galan ötmüyor.
Allez, Galan, on est à la 83ème minute.
Hadi Galan, 83.dakikadayız.
Galan, ne fais pas ça.
Galan, bunu yapma.
- Le garde du corps de Galan allais le tuer.
- Ben deli miyim yoksa... - Galan'ın koruması onu öldürmekle tehtid ediyor.
Il semblerais qu'il y ait des désaccords dans vos rangs, Galan
Yandaşların arasında çekişme var Galan.
Mon boulot est de me rapprocher de Galan.
İşim Galan'a yaklaşmak.
Je vais retourner au travail demain et je vais avoir toutes les infos sur Galan que vous avez toujours voulu.
Yarın işe gidip Galan'ın hiç sahip olamadığı bilgiyi alacağım.
Lors de l'éclipse de la lune verte de Galan, l'armada de Kodan vous envahira.
Galan'ın yeşil ayı tutulduğunda Kodan donanması saldıracak.
Va-t'en, Galan, va faire la fête.
Hadi git buradan evlat, partiye katıl.
Réveille-toi! Tu ne peux pas partir : ton film sort vendredi.
Gerçeğe dönmelisin.Gidemezsin. Cuma günü galan var..
Le gala devait bien prendre fin!
Evet. Galanın bitmesi gerekiyordu.
En fait, au diable Westwood.
Aslında, galanın canı cehenneme.
Au lendemain de la premiêre de ma compagnie, on m'a proposé de diriger le Ballet National d'Espagne.
Galanın ertesi günü, İspanya Ulusal Dans Topluluğu'nun yönetmeninden bir davet aldım.
Votre première se passera de film.
O zaman galanızda film olmaz!
Vélodrome Luis Galan, Bogota Championnat du monde 1995
Luis Galan Velodromu, Bogota 1995 Dünya Şampiyonası
Vous savez qu'elle a reçu 100,000 $ juste pour assister à une première?
Galanın birinde çıkması karşılığında 100 bin dolar aldığını biliyor musunuz?
Je viens de parler à Hélène et imagine ma surprise quand elle m'a dit que tu n'avais pas commencé les décorations pour le gala.
Helen'le konuştum ve galanın dekorasyonu için hazırlık yapmadığını duyduğumda çok şaşırdığımı hayal et.
Elle aura probablement des problèmes pour avoir perturber l'événement, mais honnêtement, je pense que tout le monde ici était en quelque sorte soulagé
Galanın düzenini bozduğu için başı birazcık derde girebilir. Ama açıkçası katılanlar rahatlamış gözüküyorlardı.
La présence d'héroïne sur les lieux justifie la décision de M. Galan de lui administrer du Narcan.
Olayın kahramanı olan bay Galan'ın Narcan kullanma kararı tamamen kendisine aittir.
La présence de bouteilles d'alcool a conduit M. Galan à présumer que la léthargie de Mlle Markhan était due à une intoxication et non à un choc diabétique.
Ancak birçok şişenin varlığı, açıkça bay Galan'ı bayan Markham'ın uyuşukluğunun, şeker koması değil de zehirlenme olabileceği ihtimalini değerlendirmeye itmiştir.
Il est également noté que la patiente ne répondant pas au Narcan, M. Galan a ensuite établi un diagnostic correct, mais ses efforts pour la réanimer ont été infructueux.
Bir not : hasta Narcan'a yanıt vermeyince, bay Galan tabii olarak durumu anladı, ancak, hayata döndürme çabaları başarılı olamadı.
Bien que l'on soit convaincus que M. Galan sera déchargé des récriminations pesant contre lui, nous préférons, dans l'intérêt de notre compagnie, nous prononcer à l'égard de cet incident qu'une fois que l'enquête sera terminée.
Şimdi hepimiz inanıyoruz ki bay Galan, bu olayda kesinlikle suçlu değildir. Düşüncelerimize göre en iyi yol, soruşturma tamamen sonuçlanıncaya kadar bu davayı ertelemek.