Translate.vc / francés → turco / Gay
Gay traducir turco
9,642 traducción paralela
Tu prétends être gay à 60 %.
Adamın % 60 Gay olduğunu iddia ediyorsun.
j'ai déménagé à Brooklyn parce que mon amie, qui est gay, me laisse dormir chez elle.
Brooklyn'e taşındım çünkü gay olacağı tutan arkadaşım zarif bir şekilde bana kaza yaptırıyor.
On envoie les applis gay dans une nouvelle dimension.
Gay konsepli uygulamaları bir adım öteye taşıyoruz.
Jusqu'à présent nous étions cloîtrés dans une chambre comme des nonnes gay.
Yani, şimdiye kadar gay rahibeler gibi odama kapandık.
Qui font l'amour et mangent beaucoup de pizzas.
Gay rahibeler çok seks yapar ve çok pizza yerler.
Le génie gay est sorti de sa putain de lampe gay.
Gay cin, gay lambasından çıktı.
En fait, c'est... un jeu de société, où différents types de gay se battent entre eux.
Aslında farklı çeşit gaylerin birbiri ile dövüştüğü eşleşme oyunu.
- Un clone de Castro cherche fille marrante.
"Kalıplaşmış gay, eğlenceli bir kadın arar."
"Prends-le" est un jeu de combat, où vous vous battez en utilisant des archétypes gay.
"One Up Him" klişe gayleri kullanarak savaştığın bir dövüş oyunu.
Je suppose que ça fait de vous les "Fouteurs de merde gay"
Sanırım sen de "Yuva dağıtan gay" oluyorsun.
C'est... Oh Mon Dieu, "Les fouteurs de merde gay". C'est vraiment une bonne suggestion.
Aman tanrım. "Yuva dağıtan gay." Bu gerçekten güzel bir öneri.
Voudrais-tu être mon rencard pour le bal des joueurs gay?
Benim gay, oyuncu balo eşim olur musun?
Non, t'as une idée de ce que c'est d'être un gros gay séropo dans cette ville?
Hayır, bu şehirde HIV'li ibne olmanın ne demek olduğunu biliyor musun?
Et tous les 2, ensemble, n'êtes pas ce qui cloche dans la communauté gay.
Ve siz ikinizin birlikteliği gay topluluğu için yanlış olan ilişki türü değil.
Ça dit, "Une autre tentative" "de diviser et d'étiqueter la communauté homosexuelle."
"Gay topluluğunu etiketlemek ve bölmek için başka bir girişim daha."
Mon dieu, même après que tu lui aies dit que t'étais gay, Il voulait toujours qu'on se marie.
Tanrım, ona eşcinsel olduğunu söyledikten sonra bile yine de evlenmemizi istemişti.
Il y a une chance qu'il y ait un bar gay par ici?
Buralarda gay bar var mıdır?
N'importe quoi de gay.
Yani eşcinsel olan herhangi bir şey.
Meilleur bar gay du monde!
Gelmiş geçmiş en iyi gay bar!
En fait, je suis gay.
Aslında ben eşcinselim.
J'adore que tu sois gay.
Eşcinsel olmanı sevdim.
Je suis gay!
Eşcinselim!
Je suis gay, papa!
Eşcinselim baba!
Il est gay, Mr. Basaluzzo!
O eşcinsel Bay Basaluzzo!
Non, je suis gay.
- Hayır, ben gayim.
J'écris aussi sur des trucs gay.
Ayrıca gaylerle ilgili de yazıyorum.
Oh, un Jimmy Olsen homo!
Gay bir Jimmy Olsen!
Ouais, juste après mon article sur les gays qui sont gay - ciste.
"Irkçı gayler" yazımdan hemen sonra yayınlarım.
On va être les gay fun.
Eğlenceli gayler biz olacağız.
- Je suis déjà un gay fun.
- Ben zaten eğlenceli bir gayim.
- Tu es le gay le moins fun que je connaisse.
- Sen tanıdığım en az eğlenceli gaysin.
En quoi être une Golden Ghoul n'est ni fun, ni gay?
Altın kız olmanın nesi eğlenceli gay olmaya uygun değil?
Sérieusement, le jeu de la bataille gay?
Ciddi misin? Gay dövüş oyunu mu?
Pourquoi les gay essayent de gâcher les relations hétérosexuelles avec leurs stéréotypes?
Siz gaylerin heteroların ilişkilerini şu isimlendirmelerle baltalama olayınız da neyin nesi?
Donc ton idée d'être un gay fun consiste à se déguiser en un personnage dépourvu de personnalité, à tel point qu'il n'est rien?
Yani senin eğlenceli gay olma tarzın neredeyse hiçbir kişiliği olmayan bir karakter kılığına girmek mi?
Non, mon idée d'être un gay fun consiste à porter un costume génial afin d'oublier tout ce que Kevin m'a dit tout à l'heure...
Hayır. Benim eğlenceli gay olma tarzım muhteşem bir kostüm giyerek Kevin'ın bugün bana söylediklerini unutmaya çalışmak.
Ouais, tu vas y croire, de la part du Walter White gay?
Bunu söyleyen gay Walter White olunca inanmak kolay olmuyor.
Non, c'est une fête de gay fun!
Hayır, Dom. Eğlenceli bir gay partisi bu.
"Je veux être un gay fun et les gay fun organisent des fêtes."
Eğlenceli gayler parti yapar, " dedim.
Au fait, il est également, je l'ai appris ce soir, le Dr Ruth gay.
Ayrıca bu akşam öğrendiğime göre kendisi Gay Dr. Ruth'muş.
N'est-ce pas sympa de voir deux hommes gay autant amoureux l'un de l'autre?
İki gayin işleri böylesine güzel yürütebilmesi ne kadar da harika değil mi?
C'est le premier match de rugby gay de Dom.
Dom'un ilk gay rugby oyunu var.
C'est la partie la plus ennuyante à propos du fait d'être gay.
Bu gay olmanın en berbat kısmı.
Et aussi, il s'avère que lécher, à cet endroit, n'est plus simplement pour les gay.
Bu arada görünüşe göre kıç deliği yalatmak sadece gaylere özgü değilmiş.
Le rugby gay, c'est à propos des douches, c'est ça?
Gay Rugby'sinin asıl amacı oyun sonrası duş değil mi?
Avant, j'utilisais des pornos gay et des Photoshop.
Tamam ama onlarla kafa bulmak için kullandığım şeyler arasında gey pornosu ve Photoshop da var.
Tu es gay.
Eşcinselsin.
A l'école, elles disaient que je pouvais rendre une femme gay.
Okuldayken eşcinsel bir kadına dönüşebileceğimi söylerlerdi.
Je suis gay, pas sourd.
Gayim. Sağır değilim.
Hey, humm.
Tehlikeli gay çocuklarla dolu...
On n'en avait jamais organisé, mais cette année je me suis dit,
Hiç parti yapmamıştık ama bu yıl " Eğlenceli bir gay olmak istiyorum.