Translate.vc / francés → turco / Gentlemen
Gentlemen traducir turco
649 traducción paralela
Gentlemen.
- Beyler.
Dis voir, va fumer ta pipe parmi les bouseux, loin des gentlemen.
Tanrı aşkına, şu pipoyu tutturup durma! Git şunu pis heriflerin yanında iç, beyefendilerin yanında değil.
Cette fois-ci, vous vous comporterez comme des gentlemen... même si ça vous tue.
Bu sefer birer centilmen gibi terbiyenizi takınacaksınız. Bu durum sizi mahvetse de.
Vous préférez peut-être les gentlemen?
Belki de bir centilmeni tercih ederdin.
Ces braves gentlemen si beaux et si...
İnsanın bakası geldiği o hoş, nazik centilmenler...
Les gentlemen rossent toujours la canaille!
Beyefendiler ayaktakımından iyi dövüşür.
De vrais gentlemen...
Basının beyefendileri.
Ne partez pas, ladies and gentlemen!
Gitmeyin bayanlar baylar!
Une fois, il a joué pour "Les Gentlemen".
Bir kez Centilmenler Ligi'nde oynamıştı.
Il a joué pour "Les Gentlemen".
Centilmenler Ligi'nde oynamıştı.
En général, les escrocs ne jouent pas pour "Les Gentlemen".
Hainler genelde Centilmenler Ligi'nde oynamaz.
Si vous êtes le Randall qui a joué avec "Les Gentlemen", vous êtes dans le pétrin.
Centilmenler Ligi'nde oynayan Dicky Randall'san çok zor durumdasın. Ne olduğunu bilmek istersen tuvalete gel.
Vous parlez comme un gentleman... mais les gentlemen ne demandent pas de l'argent aux filles.
Ah. Beyefendi gibi konuşuyorsun ama beyefendiler, kızlardan para istemez.
Il doit être évident que je ne peux pas allez aussi loin à pied... surtout avec ces autres gentlemen dans la rue.
Evet ama o kadar yolu yayan gidemem özellikle de, diğerleri sokaktayken.
- Je n'aime pas les gentlemen.
- Beyefendileri sevmem.
Première mise, gentlemen!
Centilmenler, sizin paylariniz!
Même à Darien, il y a une sorte d'accord tacite entre gentlemen...
Jane ve benim evimizin olduğu Darien'de bile bir centilmenlik anlaşması var- -
Entre gentlemen?
Centilmenlik mi?
Ce sont de parfaits gentlemen, bien que criminels.
Parmak izlerine kadar tam birer beyefendiler.
L'honneur est un luxe réservé aux gentlemen.
Onur, yalnızca beyefendilerin karşılayabileceği bir lükstür.
Grands gentlemen et grands soldats.
Büyük bir, insanın harika bir türü, büyük bir centilmen, büyük bir asker.
On va sortir en gentlemen.
Buradan, bir arabanın içinde pikniğe giden beyefendiler gibi çıkacağız.
Gentlemen
Beyler.
Gentlemen, donner à vous explications... quoi mon ballet fera... signifie en danse :
Beyler, size kısa bir açıklama vereceğim. Bu dansın büyük bir anlamı var.
Je suis le meilleur gentleman des gentlemen, ce qui me rappelle que l'Ambassadeur va attendre.
Bir beyefendinin en iyi uşağıyım ki bu da bana Büyükelçi'nin beklediğini hatırlatıyor.
Si je l'ai fait, Gentlemen je présume que tout l'argent est là.
Bir centilmen olsam paranın tamamının burada olduğunu kabul ederdim.
Deux gentlemen sont là pour vous voir, Senhor.
İki bey sizi görmeye geldi efendim.
- Restons entre gentlemen.
Bir beyefendi gibi davranalım.
Tâchez, pendant une heure, de vous conduire en gentlemen.
Sadece bir saat gerçek bir centilmen gibi davranmaya çalışın.
Nous sommes des gentlemen.
Unutmayın ki ; Hepimiz birer İngiliz centilmeniyiz.
Gentlemen, on a un probleme.
Beyler başımız belada. Çok ama çok kötü belada.
Kate, M. Bailey a fait tout ce chemin depuis Fort Worth pour une entrevue entre gentlemen.
Kate, Bay Bailey ta Fort Worth'tan buraya... - beyefendi gibi konuşmaya gelmiş.
Nous sommes prêts à finir en gentlemen.
En iyi şekilde giyindik ve beyefendiler gibi gitmeye hazırız.
Il traite les bûcherons en gentlemen :
O daima kerestecilere beyefendiymiş gibi davranır.
On voit tout de suite que ce sont de vrais petits gentlemen!
- Elbette. Çocuklarınıza bakınca ne kadar beyefendi oldukları hemen anlaşılıyor.
Dans votre chambre. "gentlemen".
Yatak odasına beyefendiler.
Bonne nuit, messieurs les gentlemen.
Hepinize iyi geceler, centilmenler.
Comportons-nous en gentlemen.
Centilmen olduğumuzu unutmayalım.
- Un pari entre gentlemen.
Centilmen bir bahis olacak.
Ce n'est pas une question â poser entre gentlemen.
Bir centilmenin soracağı soru değil bu.
C'est pour cette raison que l'Amirauté a toujours cherché à nommer ses officiers parmi les rangs des gentlemen.
Mahkeme, bu karara bir yorum eklemesi gerektiğini düşünüyor.
Vous parlez à des gentlemen!
Kusura bakma, ama beyefendiyle konuşuyorsunuz.
Bonsoir, messieurs, dames, Good evening, ladies and gentlemen, Buona sera, signora e signori.
İyi akşamlar Madamlar ve Mösyöler. İyi akşamlar Bayanlar ve Baylar. İyi akşamlar Sinyor ve Sinyorinalar.
Alors, approchez-vous, messieurs, dames, venez ici, step right up, ladies and gentlemen,
Haydi, yaklaşın bayanlar. Buraya gelin, bir adım öne gelin, bayanlar ve baylar.
Un mets délicat pour les porcs et pour les gentlemen,
Domuzlara ve beylere iltifat.
Des gentlemen aimeraient vous parler.
Sorular lütfen. Sorular lütfen. - Tekne yarışı nerede?
Je pensais trouver des gentlemen!
West Point'de beyefendiler var sanırdım!
De vrais gentlemen.
- Gördün mü?
Ces deux gentlemen ont exprimé le désir d'un baptême express. A leur âge?
Evet.
"Gentlemen."
- Beyefendi mi?
Gentlemen, je vous en supplie.
Mahkemeye sunabilecek haklı bir davamız varken burada suçlu insanlar gibi saklanıp korkmak ölmenin sadece başka bir yolu.