Translate.vc / francés → turco / Gill
Gill traducir turco
356 traducción paralela
Voilà le Blue Gill.
Bu gemi Blue Gill.
Ho hé, le Blue Gill!
Hey millet! Blue Gill'e yanaşıyoruz!
Accepteriez-vous que je passe la nuit ici?
Acaba yatmam kabalık olur mu? Yani eğer Kaptan Gill kalmama izin veriyorsa.
Croyez-vous?
Pek emin değilim Bayan Gill.
On m'a dit ça.
Eminim öyledir. Hakkınızda çok şey duydum Bayan Gill.
Ce n'est pas mon métier.
- Mesleğim sayılmaz Bayan Gill.
On travaille dur pour son journal, Miss Gill!
Siz kadın gazeteciler çok çalışıyorsunuz Bayan Gill.
A votre numéro d'urgence, une Madame Gill m'a répondu...
Verdiğin telefonu aradım. Bayan Gill diye biri açtı, ben de parçaları birleştirdim.
Le commodore est-il là?
Bayan Gill? Kaptan evde mi?
Vers Gill Creek.
Galiba Gill Deresi'ne gitmeye çalışıyor.
Essayez de contacter John Gill sur la fréquence de Starfleet.
Yıldız filosu iletişimden John Gill'le konuşmaya çalış.
Je ne le connais pas, mais j'ai étudié la Terre au travers de son article.
John Gill'le tanışmadım ama Yeryüzü tarihini onun metinlerinden çalışmıştım.
John Gill ne répond sur aucune fréquence.
John Gill'den hiçbir kanalda yanıt yok.
La disparition de John Gill n'est pas le plus gros problème qu'on ait rencontré.
John Gill'in kayboluşundan çok daha ciddi bir sorunla karşı karşıyayız.
- C'est John Gill!
- Bu John Gill!
Si John Gill est bien le Führer, ça paraîtrait logique.
John Gill Führer ise, bu mantıklı görünüyor.
John Gill était un homme très gentil.
John Gill, tanıdığım en nazik, en kibar adamdı.
Ca correspond à l'arrivée de John Gill.
John Gill'in varışına denk düşüyor.
Nous sommes venus chercher John Gill.
John Gill'i almaya geldik.
Comment Gill aurait-il pu laisser faire tout ça?
Bu olan John Gill'e nasıl doğru gelmiş olabilir?
La Fédération a envoyé John Gill ici en tant qu'observateur culturel.
John Gill buraya Federasyon tarafından kültür gözlemcisi olarak gönderildi.
Ca va à l'encontre de tous les principes de John Gill.
Bu, John Gill'in inandığı tüm prensiplerine aykırı.
On est ici pour avoir John Gill vivant, pas pour votre satisfaction personnelle.
Buraya John Gill'i canlı olarak almaya geldik, senin şahsi tatminin için değil.
C'était John Gill, mais il n'a pas bougé.
O John Gill'di ama hiç kımıldamadı.
- Nous avons vu John Gill.
- John Gill'i bulduk.
Dans cet état, Gill n'a pas l'initiative de la parole et ne peut pas bouger.
Bu koşullarda Gill bir konuşma ya da hareket başlatamayacak.
Gill croyait peut-être qu'un tel Etat, s'il était en de bonnes mains, pouvait être efficace sans être sadique.
Belki, Gill öyle bir devletin ılımlı yönetilmesiyle sadizm olmadan etkili olabileceğini düşündü.
Pourquoi, Gill?
Neden, Gill?
Gill, m'entendez-vous?
Gill, beni duyuyor musun?
Professeur Gill.
Profesör Gill.
Comment un homme aussi brillant que Gill a-t-il pu faire une telle erreur?
John Gill gibi parlak biri nasıl böyle bir hataya düşer?
Regardez Gill et Bérénice.
Gill ve Bernice'in yapacağı gösteriye bir daha bakın.
Je pouvais pas Gil.
Yapamadım, Gill.
T'es Gil, Gilbert Turko, t'es un Polack.
Sen Gill'sin, Gilbert Turko, bir Kuzeylisin.
Écrase Gil.
Kes şunu, Gill.
J'ai pas de chamailleries avec Gil.
Benin Gill'le hiçbir çekişmem yok.
Et Gill, en quatre lettres.
Ve bu da Jill, 4 harfli Jill.
Drs Stinson, Marston et Gill,
Doktor Stinson, Marston, ve Gill
Gil et Karen prendront Patty.
Gill ve Karen Patty'e bakacak.
Quand je suis rentrée, Gil était d'une humeur folle parce que son dîner n'était pas prêt.
Sonra eve gittiğimde yemek hazır olmadığı için Gill huysuzluk etti.
Vous prendrez soin de Gil pour moi?
Benim için Gill'e bakar misin?
Implants Gill.
Yapay solungaçlar.
Dis, t'as toujours les tiges?
Kevin Gill'in verdiği o boru pistonları hâlâ sende mi?
Gill Beale, avocat.
Adım G.Beale. Avukatım.
Gill Beale, c'est du solide!
G.Beale iyi avukattır.
Merci d'ailleurs à Kevin Brownlow et David Gill pour leur série de 13 heures sur Hollywood au temps du muet.
Sinema hakkındaki belgesellerin kendileri de bir tür hâline geliyor. Kevin Brownlow ve David Gill sayesinde ortaya çıkan paha biçilmez 13 saatlik dizi mesela.
Les tribunaux ne se sont-ils pas prononcés Ià-dessus il y a 20 ans? Oui.
Yanılmıyorsam Gill, mahkeme bu konuyla ilgili kararı 20 yıl önce vermişti.
- Ce monde est fou. - Ca, oui.
- Çılgın bir dünyadayız Gill.
Joyeux Noël.
- Merhaba Gill, mutlu noeller.
Puis-je parler à Eve?
- Bayan Eve Gill lütfen.
N'étant pas Dieu.
Evet Rahip Gill.