Goodweather traducir turco

Dr GoodWeather...

- Dr. Goodweather... - Eph deyin lütfen.

Dr Goodweather, c'est la dernière des six séances de conseil imposées par le tribunal.

Dr. Goodweather, mahkemece karar verilen altı vesayet toplantısının sonuncusu.

Dr Goodweather, chaque fois que vous venez ici vous prenez le contrôle de la séance.

Dr. Goodweather, her gelişinizde toplantının kontrolünü üstünüze alıyorsunuz.

Dr Goodweather.

- Dr. Goodweather.

Dr Goodweather!

Dr. Goodweather!

Je suis Ephraïm Goodweather.

Benim adım Ephraim Goodweather.

Goodweather, qu'est-ce que tu me fais là?

Tanrım! Goodweather, bu da ne böyle?

Dr Goodweather, mon nom est Abraham Setrakian.

Dr. Goodweather, benim adım Abraham Setrakian.

Comme conseillé par le Docteur Goodweather, Je vais examiner le corps à la lumière UV.

Doktor Goodweather'ın talebiyle, cesetleri UV ışığıyla inceleyeceğim.

C'est Ephraim Goodweather du CDC.

Ben HKM'den Ephraim Goodweather.

Vous et le Dr Goodweather... vous pensez qu'être bon suffit?

Dr. Goodweather'la ikiniz, iyi olmanın yeterli olacağını mı sanıyorsunuz?

Je crois que ce qu'il veut dire, c'est que la garde partagée serait - Dr Goodweather -

Sanırım onun söylemeye çalıştığı müşterek velayetin çok daha...

C'est votre façon de poser la question.

- Dr. Goodweather, lütfen... Hayır, hayır, soruyu sorma şekliniz yüzünden. - Lütfen bir kez daha sorun.

Reposez-la -

- Dr. Goodweather!

C'est le Dr Goodweather du CDC.

Ben HKM'den Dr. Goodweather.

On appelle le Dr Goodweather :

Dr. Goodweather.

Dr Goodweather en isolation.

Dr. Goodweather acilen karantina birimine lütfen.

Dr Goodweather.

Dr. Goodweather.

Dr Ephraim Goodweather, médecin hygiéniste en chef avec les centres de contrôles des maladies à New York, a déclaré qu'il était trop tôt

Dr. Ephraim goodweather, Sağlık baş sorumlusu New york hastalık kontrol merkezi, Çok erken olduğunu söyledi

C'est un plaisir, Dr Goodweather.

Margaret Pierson'u tanıtayım. - Tanıştığıma memnun oldum, Dr. Goodweather.

- Dr Goodweather, j'apprécie votre zèle.

- Dr. Goodweather, Gayretini takdir ediyorum.

Dr Goodweather?

- Dr. Goodweather?

Kelly Goodweather s'en est prise à Zack.

Kelly Goodweather, Zack'in peşinden geldi.

Goodweather!

Goodweather!

Goodweather.

Goodweather.

Kelly Goodweather?

Kelly Goodweather?

Nous recherchons votre mari le Dr Ephraim Goodweather.

- Eşinizi arıyoruz... Dr. Ephraim Goodweather.

Nous cherchons Ephraim Goodweather.

Ephraim Goodweather'ı arıyoruz.

Si le Dr. Goodweather entre en contact avec l'un d'entre vous, nous aimerions que vous nous contactiez immédiatement.

Dr. Goodweather sizinle temasa geçerse bize hemen haber verirseniz çok memnun oluruz.

Ce matin le Bureau a annoncé que le Dr. Ephraim Goodweather est une personne d'intérêt dans la soudaine...

Bu sabah FBI Dr. Ephraim Goodweather'ın Kaptan Redfern'ün kaybolmasından sorumlu tutulduğunu açıkladı..

Mon nom est Dr Ephraim Goodweather.

Benim adım Dr. Ephraim Goodweather.

Je suis le Docteur Ephraim Goodweather.

Benim adım Dr. Ephraim Goodweather.

Dr Goodweather, Nora et moi étions sur le point - de passer en revue nos découvertes... - Une minute.

Doktor Goodweather, Nora ile birlikte keşfettiğimiz şeyi bulmaya...

- De toute évidence, le Dr. Goodweather a réalisé une émission pirate hier soir, en utilisant le système d'alerte d'urgence.

- Görünen o ki Dr. Goodweather dün gece acil ikaz sistemini kullanarak yasak bir yayın yapmış.

Si je me souviens bien, le docteur Goodweather a travaillé pour vous au CDC,

Yanlış hatırlamıyorsam Dr. Goodweather HKM'de sizin emrinizde çalışmıştı değil mi?

- n'est-ce pas? - Goodweather est devenu incontrôlable.

- Goodweather kaçak oldu.

- Dr Goodweather!

Tabii önce bizi vampire dönüştürmeseydi.

Docteur Barnes, le Docteur Goodweather travaillait pour vous au CDC,

- Doktor Barnes. Doktor Goodweather, HKM'de sizin için çalışıyor, değil mi?

- Goodweather est devenu dévoyé.

Goodweather yanlış şeyler yaptı.

Ephraim Goodweather celui des infos...

Haberlerdeki şu meşhur Ephraim Goodweather.

- Goodweather!

- Goodweather!

- Goodweather.

- Goodweather.

M. Palmer, excusez-moi. J'ai des nouvelles sur Goodweather.

Bay Palmer, affedersiniz, Bay Goodweather hakkında yeni bir bilgim var.

Goodweather lui a tiré dessus et s'est échappé.

Goodweather onu vurmuş ve bir şekilde kurtulmuş.

- Et l'arme biologique de Goodweather?

- Peki ya Goodweather'ın biyo-silahı?

Docteur Goodweather, je suppose.

Doktor Goodweather, sendin demek.

plus tôt dans la journée votre chef de la sécurité a mentionné - un Dr Goodweather?

Bu sabah güvenliğiniz, Doktor Goodweather'dan bahsetti sanırım.

Kelly Goodweather s'en est prise à Zack.

Kelly Goodweather, Zack'in pesinden geldi.

votre chef de la sécurité a mentionné - un Dr Goodweather?

Bu sabah güvenliğiniz, Doktor Goodweather'dan bahsetti sanırım.

Goodweather.

- Goodweather.

( Frapper ) ( Femme gémissements )

Dr. Goodweather!