Translate.vc / francés → turco / Greg
Greg traducir turco
4,985 traducción paralela
C'est comme cela que j'ai rencontré Greg Kinnear.
Nasıl da Greg Kinnear yerine geçerim.
Encore Greg Kinnear.
Yine mi Greg Kinnear?
Tu es un vrai héros pour tous les Greg du monde.
Dünyanın bütün Gregleri için bir kahraman olduğun kesin.
Première personne ouvertement Greg à la télévision.
Televizyonda Greg olduğunu açıklayan ilk insansın.
Le légendaire lanceur, Greg Maddux, a dit
Efsanevi atıcı, Gregory Alan Maddux, demiş ki :...
Morgan et Greg vont rassembler les effets personnels.
Morgan ve Greg şahsi eşyaları toplamaya gidiyor.
Ma rencontre avec Greg et ma rupture avec ton père.
Gregle görüş ve babandan ayrıl.
Et ma rencontre avec Bill et ma rupture avec Greg.
Ve Bill ile tanış, Gregden ayrıl. Asla doğru sıralayamadım.
Putain, Craig!
Hay ağzına, Greg!
- Greg.
- Greg.
Greg Jacoby est le gosse de riche.
Greg Jacoby zengin oğlandır.
- Comment ça va, Greg?
- Nasıl gidiyor Greg?
La drogue, OK, mais Gary Garcia est mort!
Uyuşturucuyu anlarım ama Greg Garcia öldü gitti, aş bunları artık.
Tu vois, si j'ai commencé à aller à ces réunions, c'est uniquement parce que la femme de Greg installe toujours un petit buffet avec boulettes de viande et mini-saucisses fumées. Elles sont super bonnes.
O toplantılara gitmeye başlamamın tek sebebi Greg'in karısının köfteli, küçük sosisli büfe masası hazırlaması.
Greg.
Greg?
Greg, vous pouvez afficher les ordres dans les quartiers de l'équipage.
Greg, emirleri personel yemekhanesine asabilirsin.
Ça n'avait rien de personnel.
Kişisel bir şey değildi, Greg.
Il est des moments dans la vie où un homme doit choisir son camp.
Bazen insan taraf seçmek zorunda kalır, Greg.
Et maintenant des images terribles du Canada, où Greg Lafferty, âgé de 16 ans, s'est ôté la vie samedi après avoir passé plus de six mois enfermé chez lui.
Şimdi de karşınızda Kanada'dan şok edici görüntüler var. 16 yaşındaki Greg Laffelfy geçtiğimiz Cumartesi 6 aydan fazla bir süreyi evde kapalı geçirdikten sonra intihar etti.
Greg et Harry l'ont corsé, il paraît.
Duyduğuma göre Greg ve Harry içine alkol karıştırmış.
Il paraît que tu as rompu avec Greg...
- Greg'le ayrıldığınızı duydum.
Tonya, Bender, Greg, quelque monstruosité visqueuse et Petunia.
Tonya, Bender, Greg, bir çeşit jölemsi canavar ve Petunia.
Greg Kendricks, c'est un honneur.
Açık konuşayım.
Merci. C'est sympa. - Merci.
Greg Kendricks, çok memnun oldum.
Bonsoir à tous, ici Greg Gumbel avec Eddie George, en direct du match ce soir les New York Giants contre les Atlanta Falcons.
Selam millet, ben Greg Gumbel yanımda Eddie George var, bu akşam size New York Giants, Atlanta Falcons maçını canlı aktaracağız.
Greg, un joueur vit pour ce moment-là.
Greg, bir oyuncu işte böyle anlar için yaşar.
Greg me paie en liquide pour ne pas m'inclure dans la compta, parce que si un jour il y a un audit, je les mets en danger.
Greg kitaplarına dokunmamam için bana para veriyor çünkü bir denetim durumunda benim başıma kalır.
Greg, descends une batte!
Beyzbol sopasına ihtiyacım var Greg!
Si j'achète une grande pizza, Greg a deux parts, Keith aussi.
Büyük bir pizza aldığımızda Greg iki parça, Kethy iki parça,
C'est ta dernière chance de brancher Nancy Arbuckle.
Okulun son günü geldi, Greg. Nancy Arbuckle'a açılman için son şansın.
Il ose pas la brancher. C'est la plus belle du bahut et Greg est bistordu.
Bizimki ona çıkma teklifi edemez çünkü o okuldaki en taş kız.
Elle et Greg se sont foutus en l'air.
Gidip kendini öldürdü. O ve Greg intihar etmişler.
Uh, Greg.
O hâlde... Greg.
- Greg?
- Greg?
- Je... J'aime bien Greg.
- Benimki Greg olsun.
Uh, Gabriel est Greg.
Gabriel, Greg olsun.
Greg, ravi que tu sois vivant.
- Tamamdır. Gregg, ölmediğine sevindim.
Tu veux bien y aller en premier, Greg?
Bir mahsuru yoksa önden sen git Greg, olur mu?
Il s'appelle Greg Mendell.
Adı Greg Mendell.
Ou Greg.
Ya da Greg.
Quelqu'un cherche Greg.
Biri Greg'i arıyor.
les résidus que Morgan et Greg ont trouvés dans le dressing de Silvana... était de l'huile de moteur.
... Morgan ve Greg'in, Silvana'nın soyunma odasında bulduğu artık... Motor yağı.
J'ai vérifié deux fois, et appelé Greg.
İki kere analiz ettim, sonra Greg'i çağırdım.
Greg en a trouvé une bouteille dans le placard de Silvana.
Greg Silvana'nın soyunma odasında bir şişesini bulmuştu.
- C'est quoi, ça?
Ben Greg'im. - Ne dedin sen?
- "Je suis Greg"?
- "Ben Greg'im."?
Greg.
Greg.
- Greg Morris.
Greg Morris.
Tous les mecs de la famille sont bistordus.
Ayrıca Greg baya çirkin.
Salut, Greg.
- Merhaba, Greg.
C'est Greg.
- Aslında Greg.