Translate.vc / francés → turco / Gto
Gto traducir turco
71 traducción paralela
On s'en fout de la GTO.
O uyuz kızla bir işimizin olmaması lazım zaten.
J'avais une Chevy'55 et j'ai couru contre cette GTO. On pariait nos voitures.
55 model modifiyesiz Chevyimle ülkeyi turlarken G.T.O'su olan biriyle anahtarına yarıştık.
Les gars de la GTO ne savaient pas piloter.
GTO'yu kullanan heriflerin şoförlüğü beş para etmezdi elbette.
Une 3000 GTO.
3000 GTO.
Eh bien... ne le dis pas à Steve... mais y avait un type au lycée...
Şey Steve'e söyleme ama okulda bir çocuk vardı. Bir GTO'su vardı.
Une GTO 68.
86 model GTO.
La technologie tripower ne marche jamais avec cette GTO.
Evet, üçlü enerjili mafsallı mekanizma o Goat'ta hiç çalışmadı.
Il me faut un rotor avant gauche, pour la GTO.
Hey, Goat için bir sol ön tevzi makarası almam gerek.
Vous avez échangé votre G.T.O. pour une B.M.W.
GTO'da B.M.W için eğitim aldın.
Une Pontiac GTO de 1967?
67 model GTO, değil mi?
J'ai la GTO 1 968 de mon père.
Babamın arabasını aldım. 68 model GTO.
Autre chose : une GTO bleue voyage parallèlement à Ahab.
Bir şey daha var. Ahab'a paralel yol alan mavi bir GTO var.
Il avait ajouté 3 carbus à une GTO de 65.
65 model bir GTO'ya üç karbüratör taktı.
Une GTO de 67.
67 model GTO.
La GTO de soixante-cinq.
65 model GTO.
La GTO de 1965.
65 model GTO.
Jerry, d'abord, tu dis la GTO.
Jerry, önce GTO dersin.
Une Ferrari 250 GTO, 12 cylindres.
Bir Ferrari 250 GTO, 12 silindirli.
C'était une GTO de 73 en parfait état.
Bu hale gelmeden önce iyi bakımlı'73 model bir GTO idi.
Une GTO.
Bu bir GTO.
Prends ta GTO et viens me voir à Knoxville
O güzel GTO'yla Knoxville'e beni görmeye gel.
Si tu prends la GTO 69... Elle voudra le faire sur le parking.
Oraya 69 model GTO'yla gidersen seninle Big Boy park yerinde yatacaktır.
- Oh oui, parce que je suis un mennonite. Alors, je ne sais rien sur ta GTO 69 Judge.
- Doğru, Amish olduğum için yani senin 69 GTO Yargıcın hakkında bir şey bilmem.
Mais oui. J'ai mes diplômes, mes papiers et une assistante.
Bu doğru, dostum. tıp doktoru ünvanım, doktora ünvanım, tuvalet kağıdım ve GTO'um var benim.
C'est lui à côté de la GTO.
GTO'nun yanındaki O.
Trois carburateurs double-corps pour Pontiac GTO.
Pontiac Tri-Power için çift namlulu karbüratörler.
Je restaure une GTO de 66. Au Kansas, il y a les meilleures pièces.
66 model bir GTO topluyorum ve en iyi parçalar Kansas'ta olur.
Je m'étais toujours dit que... un jour, quand la dernière pièce serait montée, je sauterais dans la GTO, je mettrais le contact
Eskiden düşünürdüm de... Bir gün son parçayı da taktığımda o GTO'ya bindiğimi, anahtarı çevireceğimi sonra da hiç durmadan süreceğimi düşünürdüm.
Ce week-end, j'ai pensé à la GTO de papa.
- Bu hafta sonu, babamın GTO'sunu düşünüyordum da.
Vendre la GTO de papa?
Babamın GTO'sunu satmak mı istiyorsun?
La GTO est toujours là.
Arabanın hâlâ burada olduğunu görüyorum. Evet.
1969 GTO.
1969 G.T.O.
Trois au total, y-compris une douce GTO de 69 qui était juste à ma taille.
Toplamda üç tane. Biricik'69 G.T.O.'m da dahil. Tam benim kalemimdi.
Le prix va à celui qui nous dit où se trouve la GTO.
G.T.O.'nun nerede olduğunu söyleyen kazanır.
Je l'ai entendu d'une source. Il dit qu'il a trouvé la GTO.
Kaynağım bana, G.T.O.'yu bulduğunu söyledi.
Pour ton bien, j'espère que tu es venu dans une GTO de 1969.
Kendi iyiliğin için, umarım buraya bir 1969 G.T.O. ile gelmişsindir.
Un de mes amis adore les voitures de sport. Je lui ai conseillé une Pontiac GTO.
Bir arkadaşım var, spor arabaları sever eski bir Pontiac G.T.O. almasını tavsiye ettim.
Une GTO de 1968, reposant dans le garage, comme une tarte aux pommes sur le rebord d'une fenêtre.
Dumanı tüten elmalı turta gibi 1968 GTO'muz garajda duruyordu.
La Pontiac GTO 1965.
1965 Pontiac GTO.
- Une Pontiac GTO.
- Pontiac GTO.
D'accord. Prenez la GTO et six soldats.
Pekâlâ.
Je ne demande que la nourriture, le calibre 50, et cette jolie GTO.
Tüm isteğim elinizdeki yiyecek makineli tüfek. Bir de şu güzel araba.
Ce que t'as, minable : c'est un 50mm monté à l'arrière d'une GTO.
Sizde olan şey serseri bir arabaya monte edilmiş bir makineli tüfek.
Dis moi que cette GTO est au parking, sinon je vais être vraiment... déçu.
Bana aracı park yerine getirdiğini söyle yoksa fena bozulacağım.
Tout ce que je demande en échange c'est votre nourriture, le calibre.50, et cette jolie petite GTO.
Tüm isteğim elinizdeki yiyecek makineli tüfek. Bir de şu güzel araba.
J'aurai dû programmer un lavage de la voiture.
GTO'yu yıkamaya vermeliydim.
GTO.
- Bir GTO.
GTO?
- GTO mu?
Voici un manuel de réparation pour une pontiac GTO de 1967.
1967 Pontiac GTO için tamir kılavuzu var burada.
A part qu'il n'y avait pas de GTO dans la rue.
- Ama sokakta GTO yoktu.
-'72 GTO
'72 gto?