Translate.vc / francés → turco / Géné
Géné traducir turco
6,298 traducción paralela
Gene Clancy sait que je viens?
Çıktığımı Gene Clancy biliyor mu?
Qu'en dites-vous, Jamie?
Sen ne düşünüyorsun Gene?
Gene, combien pourrait-on réunir - pour un règlement, si nécessaire?
Gene, eğer mecbur olsaydık ne kadar toparlayabilirdik?
Gene, dénichez moi tout ce que vous pouvez sur la règlementation routière... les lois du compté, pas celles de la ville.
Bir de Gene, yol düzenlemeleri hakkında elinde ne varsa bana getir. İlçe mevzuatı, büyükşehir değil.
La femme de Gene est passé avec des bulbes, juste après, j'étais à genou dans la terre, et les vers de terre.
Gene'in eşi bir kova lale soğanıyla gelmişti sonra bir baktım, o toprakta diz çökmüşüm her yerde solucanlar falan.
Jusqu'à présent, Gene et moi, avons toujours évité cela. Mais cette année, s'ils insistaient, hmmm....
Gene ve ben her seferinde onlarla mücadele ettik ancak bu yıl eğer yine başvuracak olurlarsa...
On ne peut pas juste le refaire dans les bois?
Gene ormanda yapamaz mıyız?
Alors?
Ne oldu gene?
On pourrait relancer notre amitié grâce à ce voyage. Carrie, elles sont à nouveau amies. C'est tellement nous.
Bak Carrie, gene arkadaş oldular.
Alors, Kim Jong machin agite à nouveau sa bite nucléaire.
Kim Jong bilmem ne nükleer aletini sallayıp duruyor gene.
Nous nous retrouverons ici demain soir à 21 heures.
Yarın gece 9'da gene burada buluşacağız.
Gene Kelly, Fred Astaire, John Travolta.
Gene Kelly, Fred Astaire, John Travolta.
J'espère te revoir bientôt.
Evet, gene eskisi gibi çok iyi oldun. Umarım.
Ouais, son père a encore mélangé vodka et Speed, alors...
Evet, babası gene votkayla eroini karıştırıyormuş, onun için...
Sheila chie encore des pilules?
Sheila gene haplara mı sardı?
Joanie était encore en retard pour reprendre son gamin.
Joanie çocuğunu almaya gene geç geldi.
Elle est tombée du wagon, elle était déjà cuite de bonne heure.
Gene içkiye vermiş kendini, öğleden sonraları kayıp.
Là, il le fait encore une fois.
İşte. Gene yaptı.
Cette fois, il n'y a plus que nous deux.
Gene baş başa kaldık arkadaşım.
Entre le travail, et être comme un père pour Gene et Louise, euh... bref, j'suis épuisé.
İş ve Gene ile Louise'e üvey babalık yapmak arasında ve... her neyse, Sadece bitkinim.
* * *
Gene sayıyorsun.
Steph, t'as l'air fatiguée.
Steph gene yorulmuşun.
Elle les a oubliés chez nous.
Gene bizde unutmuş.
Je le répète à l'ONU depuis un an et je vais continuer.
- Bir senedir BM ile konuşuyorum. Gene konuşurum.
J'ai dit que j'étais désolée et je peux le dire encore.
Kusura bakma dedim, gene de derim.
Évidemment, je voudrais pas que ça se reproduise encore!
Böyle bir şeyin gene olmasına izin vermeyeceğim elbette.
Je ne sais pas, essayez.
- Gene de bir deneyin. - Ben sanatçıyım.
Encore?
Gene mülakat kitabı mı?
Elle est meilleure qu'auparavant
İpini koparttı gene.
Oui, un nouveau type.
- Yeni birini bulmuş gene.
Klara, les gens croient aux choses sans preuves.
- Gene de inanabilirsin...
- Alors, c'est pas Elis, cette fois? - Elis? - C'était il y a cent ans.
- Gene elis değil mi - o yüz yıl önceydi be
Gene et Tel, vous êtes géniaux.
Gen ve Tel harikasınız.
Les femmes dorment là-haut, et Gene essaie de nous endormir...
Kadınlar üst katta uyuyor Gene de bizi burada uyutuyor. Tanrım.
- Il raconte bien.
- Gene'in hikâyelerini seviyorum.
- Bien sûr.
- Gene'in hikâyelerini seviyorsun demek.
Gene et Tel.
Gene ve Tel.
Gene, mon frère.
Gene, kardeşim. Biraderim.
- Viens, Gene.
- Hadi gidelim. Gidelim Gene.
Comment oses-tu?
Bu ne küstahlık Gene.
Petite, je croyais que quand on mourait, on flottait dans le ciel, tu vois, près de la lune, qu'on était soi-même, mais complètement seul, sans personne qu'on connaît et que...
Küçükken ölünce gökyüzünde yalpalanıyor ayın yanında dolaşıyoruz diye düşünüyordum. Gene kendin oluyordun, aynı düşüncelerin oluyordu ama yalnızdın ve orada olduğunu bilen kimse de yoktu.
Comme les règles d'une putain : t'es encore en retard, pétasse.
Orospu adeti gibi, gene geç geldin amcık karı.
Non, Gene.
Hayır, Gene.
Gene Dentler et ses hommes sont venus il y a quelques jours.
Gene Dentler ve bir kaç yardımcısı geçen gün gelip benimle konuştular.
- Elle était toujours ma femme.
- Gene de hala benim karımdı.
Et pourtant...
Gene de...
- Même.
- Gene de...
Pourtant, d'autres auraient craqué.
Gene de, başkası bunu yapamayabilirdi.
C'est rendu gênant.
Gene yaptın.
Gene. J'allais la laisser sortir. Mais j'avais peur qu'elles entendre son meuglement.
- Onu da çıkartacaktım ama mölemesini duyarlar diye korktum.
Et si Charlotte l'avait pas, ce gène débile?
Peki ya Charlotte bu aptal gene sahip değilse?