Harmonica traducir turco

J'ai joué de l'harmonica pendant 40 ans ça ne m'a pas profité.

40 yıldır mızıka çalarım. Hiç faydasını görmedim.

J'ai cru entendre quelqu'un chanter, un autre danser, et Grand-père Vanderhof a embouché son harmonica!

Emin değilim, galiba biri şarkı söylemeye başladı. Biri de dans ediyordu, Vanderhof dedeyse oturdu mızıka çaldı.

Un nouvel harmonica...

Yeni bir armonika.

Grand-père joue de l'harmonica.

- Büyükbaba mızıka çalar. - Sahi mi?

J'ai collectionné les timbres, je suis allé au zoo, je me suis remis à l'harmonica, et j'ai trouvé le temps de remarquer le retour du printemps!

Canım çekince hayvanat bahçesine gittim, tekrar mızıka çalmaya başladım. Hatta baharın geldiğini fark edecek vaktim bile oldu.

On serait bien si tout le monde passait sa vie à aller au zoo et à jouer de l'harmonica!

Herkes vaktini böyle geçirse bu ülkenin hali ne olurdu?

Aimeriez-vous que je vous offre mon harmonica?

Mızıkamı almak ister misiniz?

Je sors mon harmonica, et j'en joue jusqu'à ce que la tempête s'éloigne.

Mızıkamı çıkarır çalarım. Böylece sorun çözümlenir. - Lütfen bu konuda şaka yapmayın...

Cet harmonica doit valoir plus que dix cents.

Ağızdan çıkan sözün paradan daha kıymetli olduğuna inanırım.

Le prêteur a signalé le vol d'un harmonica.

Dükkan sahibinin kaybolduğunu bildirdiği şeylerden biri de bir armonikaydı.

Un joueur d'harmonica?

Armonika mı çalıyor?

Qui connaît un catcheur qui joue de l'harmonica?

Adamlarının içinde armonika çalmaktan hoşlanan bir güreşçi var mı?

Willie l'Harmonica, Willie Garzah.

Elbette. Armonika Willie.

C'est un gars qui aime jouer de... De l'harmonica.

Bu, bir zımbırtı çalmaktan hoşlanan biri.

- Il joue de l'harmonica.

- Tanımıyorum. - Armonika çalıyor.

Comme d'autres garçons d'un canif ou d'un harmonica.

Aynı diğer çocukların çakı, mızıka ya da beysbol sopasına sahip olmak istemeleri gibi.

Je ne peux pas étudier... si Greg joue de l'harmonica!

Ben çalarken Greg mızıka çalmasa olmaz mı? - Greg?

Ne joue plus de l'harmonica.

Robert piyano çalarken mızıka çalma.

Ce soir, je vous donnerai des leçons de piano et d'harmonica.

Bu akşam müzik derslerine başlayalım. Piyanoda Bob... -... mızıkada Greg.

Vous ne jouez pas de l'harmonica derrière le rideau?

Perdenin arkasından gelen cam mızıkasının melodisi?

C'est l'harmonica de Robert.

Bu Robert'ın armonikası.

Pas même mon harmonica.

Bu eski armonikayı da sevmiyorum artık.

... d'apporter mon harmonica.

- Neyi? Armonikamı getirmemi.

Tu t'intéresses à la mode, Harmonica?

Modaya meraklı mısın Armonika?

C'est une histoire dingue ça, Harmonica.

Manyak bir hikaye bu Armonika.

Joue, Harmonica.

Çal Armonika.

Au fait, ça vous dit quelque chose, un homme qui joue de l'harmonica?

Aklıma gelmişken, ortalıkta dolanıp armonika çalan bir adam gördün mü?

Harmonica.

Armonika.

Désolé, Harmonica.

Üzgünüm Armonika.

Mon Dieu, un harmonica tout neuf!

Yeni bir mızıka!

l'harmonica.

Mızıka çalmayı öğreniyorum.

Joue de l'harmonica.

Evet. Mızıkayı çal.

Mesdames et messieurs, vous avez devant vous le Moran S15 Harmonica.

Bayanlar ve baylar, size göstereceğimiz alet bir Moran S-15 küçük mızıka.

Composez le numéro du sujet visé, et avant le dernier chiffre, soufflez dans le combiné avec l'harmonica, et composez le dernier chiffre.

Sadece hedefteki kişinin telefon numarasını tuşlayın son numaradan önce bekleyin mızıka tonunu telefona doğru üfleyin ve sonra da son numarayı tuşlayın.

Je pourrais sauter en parachute en jouant de l'harmonica?

Ya paraşütle atlayıp, mızıka çalsam?

Mais je t'en prie, arrête de jouer de l'harmonica.

Mızıka çalmaktan başka bir şey yapma.

Je ne joue pas de l'harmonica, mais c'est un incroyable... harmonica.

Mızıka çalmam, ama harika bir şeydir.

Le jazz moderne, le rock, l'harmonica de verre.

Modern caz, bir de Folk rock ve kaşık ve bardak severim.

J'ai toujours mon harmonica sur moi.

Mızıkamı hep yanımda taşırım

Il apprend à jouer de l'harmonica.

Kendi kendine mızıka çalmayı öğreniyor.

Un... harmonica.

- Bir mızıka.

Je vous ai entendu jouer de l'harmonica. Je voulais vous dire bonjour.

Müziğini duydum, merhaba demeye geldim.

Vous jouez de l'harmonica.

Armonika çalıyorsun.

là d'où je viens, si tu n'as pas d'harmonica tu n'as pas de gonzesse.

Bizim oralarda armonika çalmayana kadınlar bakmaz.

Hé, pourquoi un jeune blanc-bec s'intéresse tant à un joueur d'harmonica?

Senin gibi beyaz bir çocuk neden eski bir armonikacıyla ilgilensin?

Willie, dis à Frances à quel âge tu as commencé l'harmonica.

Willie, mızıkaya kaç yaşında başladığını söyle.

Vous avez apporté votre harmonica?

- Yanınızda getirdiniz, değil mi? - Şey, ben...

- Pour l'harmonica?

Armonika için mi?

Il a repris son harmonica.

Armonikasını alır, ve kimseyi dinlemez. Dinlemez.

C'est le plus petit harmonica que j'aie vu.

Biliyorsun, her sahne için bir görüş vardır.

L'harmonica.

Mızıka.