Translate.vc / francés → turco / Hartman
Hartman traducir turco
191 traducción paralela
- Adam Hartman.
Adam Hartman.
Amos... Adam Hartman est venu se mettre à côté de moi.
Amos, Adam Hartman yanıma geldi.
Les minuscules salières en verre taillé chez Mrs Smith, à Harton.
Küçük kristal tuz mahzenleri, Hartman'daki bayan kokusunu aldı.
Il est toujours devant, en claireur.
Hartman nerede? - Hala yukarıda efendim.
Ecoutez...
Bak, Hartman...
D'accord HaMan, descendez l-bas.
Tamam, Hartman, aşağıya inin.
Mon gars, vous faites a pour Moi, et je promets que votre unit sera cite.
Hartman, oğlum, bunu benim için yaparsan, günlük emirlerde adınızdan bahsettiririm.
HaMan, je dois vous parler. ll y a eu un changement dans les ordres.
Hartman, seninle konuşmam lazım.
On perd du temps.
Zaman harcıyoruz Hartman.
HaMan, c'est un ordre.
Hartman, bu bir emirdir.
Baissez-vous, espce de pauvre dingue!
Hartman, eğil seni manyak piç!
Le shérif Hartman vient d'embaucher 200 de ses petits amis pour défendre la ville contre l'Armée rouge qui quitte Moscou dans quelques minutes.
Şerif Hartman, birkaç dakika içinde Moskova'dan yola çıkacak Kızıl Ordu'ya karşı, şehri savunmaları için 200 akrabasını işe aldı.
Est-ce qu'on ne vous a pas toujours appelé "l'Honnête" Pete Hartman?
Biz senden her zaman "Dürüst" Pete Hartman olarak bahsetmedik mi? Öyle tabi.
Le shérif Hartman jure de soigner les Rouges avec une corde.
Şerif Hartman komünistleri darağacıyla adam edeceğini taahhüt eder.
Le shérif s'attend à ce que Williams soit vite retrouvé.
Şerif Hartman, Williams'ın her an yakalanabileceğini düşünüyor.
Le shérif Peter B.Hartman?
Şerif Peter B. Hartman mı?
" Le shérif Hartman :
" Sheriff Hartman :
Ils font confiance à leur maire comme je fais confiance au shérif Hartman.
Onlar, tamamen aynı kaderi paylaştığımız Şerif Hartman'a da Belediye Başkanlarına da güvenirler.
- Shérif Hartman?
Şerif Hartman?
"Pendant que le shérif Hartman envoyait ses troupes armées " tirer sur d'innocents passants, semant la panique,
"Şerif Hartman'ın para ödediği yüzlerce adam Chicago'ya yayılarak masum izleyicileri vurup terör estiriyorlar."
Hartman, si vous avez des questions adressez-vous à moi.
Hartman, soracak sorun varsa direkt bana sor.
Hartman, vous déshonorez votre profession.
Hartman, Şerif'liğin yüzkarasısın.
Hartman, vous êtes fini.
Hartman, sen bittin.
Ressaisissez-vous Hartman.
Hepimiz arkandayız, Hartman.
On devrait vous enfermer Hartman, vous êtes malade, malade, malade.
Senin akıl hastanesine kapatılman lazım, Hartman çünkü hastasın, hasta, hasta.
Croyez-moi, Hartman, une divine providence plane au-dessus de l'Examiner.
Sana söylüyorum, Hartman, Tanrı'nın ilahi adaleti Examiner'in üzerinde.
Mlle Hartman.
Miss Hartman.
Mme Hartman.
Mrs. Hartman.
À la fois du Mary Hartman et de l'Ingmar Bergman. Je...
Kısmen Mary Hartman kısmen Ingmar Bergman.
Hartmann a quelque chose de très intéressant a dire... au sujet d'un de ses patients.
- Pek değil. Hartman'ın bir hastası için söyleyeceği çok ilginç şeyleri vardı.
- Où est ce salaud de Hartman?
- Hartman piçi nerede?
Ne dites pas que vous nous aviez prévenus Hartman.
Bizi uyardığın hakkında tek bir kelime bile duymak istemiyorum, Hartman.
Hartman.
Hartman.
- Hartman?
- Hartman?
Et aussi sur l'équipe de Hartman.
Hartman'ın adamları da.
Ici Hartman. Je me dirige vers l'escalator sud.
Hartman, güney yürüyen merdivenine ilerliyor.
Je veux l'enregistrement du dernier briefing de Hartman sur Shakka, un magnéto aussi petit que possible, 3 mètres de fil de fer et un interrupteur.
Bana Hartman'ın Shakka hakkındaki son dersinin kaset kayıtlarını verin bulabildiğiniz en küçük kayıt cihazı üç metre kablo ve küçük bir çalıştırma düğmesi yapabildiğiniz kadar hızlı, tamam mı?
- On peut y aller, maintenant?
David Hartman benimle söyleşi yapar, Barbara Walters'la.
Je suis le Sergent Hartman, Armement, votre chef-instructeur.
Ben Uzman Çavuş Hartman, eğitiminizden sorumluyum.
Léonard... si Hartman se pointe et nous pique... on sera jusqu'au cou dans un monde merdique.
Leonard, Hartman gelip bizi bu şekilde yakalarsa... ağzımıza sıçar.
Je suis l'assistant du juge Hartman.
Ben, bölge savcı yardımcısı Hartman.
Hartman dit que tu ne seras plus interviewé.
Hartman artık medyayla herhangi bir röportaj olmayacağını söylüyor.
Nous sommes absolument ravis que vous ayez décidé de nous rejoindre, Dr Hartman.
Aramıza katılmaya karar verdiğiniz için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam, Doktor Hartman.
Tous les enfants sont-ils amoureux de vous?
Anlat Doktor Hartman bütün çocuklar sana aşık oluyor mu?
Vous lâchez le Gouverneur Hartman?
Vali Hartman'ı devireceğiniz doğru mu?
HaMan.
Hartman. "
Elle avait de supers nichons pour une fille de 15 ans. Ça, c'est la soeur de Lenny Hartman...
Bu da Lenny Hartman'ın kardeşi.
"L'HONNÊTE" PETE HARTMAN atterrit dans la prison du comté de Cook pour méfait, faute d'exécution et inaction fautive au travail.
"DÜRÜST" PETE HARTMAN, görevini kötüye kullanma, yolsuzluk ve görevini yapmamak suçlarıyla Cook Country Hapishanesine gönderildi.
Un docteur allemand nommé Hartman... a récemment divisé la mélancolie... en plusieurs catégories.
Hartman adlı bir Alman doktor melankoliyi değişi türlere ayırmıştır.
Nous nous voyions régulièrement, au Hartman Hotel.
Bilirsin... haftada birkaç kez onunla görüşmeye başladım...
- Chambre 331.
Hartman Otel'de, 331 numaralı odada.