Translate.vc / francés → turco / Haru
Haru traducir turco
210 traducción paralela
Haru...
Haru...
Dépêche-toi un peu, Haru. Chéri!
Hareket et, Haru.
Haru.
Haru.
Cela devrait couvrir les gains de Haru pour cette nuit.
Bu Haru'nun koruma için bir gecede kazandığı.
- C'est toi, Haru?
- Bu haru mu?
C'est toi, Haru?
Bu Haru mu?
Haru, où j'ai bien pu la mettre?
Haru, nereye koymuştum?
Haru est là?
Haru evde misin?
Haru, tu vas bien?
Haru iyi misin?
Haru est malade.
Haru rahatsızlandı!
Haru, ce n'est pas le bon moment... mais tu sais où sont les papiers, et le sceau?
Haru, hiç zamanı değil biliyorum ama evrakların nerede olduğunu biliyor musun?
Haru Matsuda.
Haru Matsuda.
Avec ces reliques de Haru, j'ai la meilleure part.
Haru'dan arta kalanlardan en iyisi bana kaldı.
Tu penses toujours à Haru.
Aklın hala vefat eden karında.
Haru, je vais allumer une bougie.
Haru, mum yakacağım.
Puis-je vous poser une question, Mlle Haru?
Size bir şey sorabilir miyim, Bayan Haru?
Mlle Haru, si vous pouviez juste reculer un instant...
Bayan Haru, bir dakikalığına herkes geri çekilebilirse.
Miyako, Haruko, Shizuka, Sonomaru, Sadako, Haru, Okaru, Ikuyo, Ishii Toki, Yoshii Nobuko,
Miyako, Haruko Shizuka, Sonomaru, Sadako, Haru, Okaru Ikuyo, Ishii Toki, Yoshii Nobuko Yoshii Masako Tanaka Kazuyo Tanaka Kayo Kurako Kayo hepsi de benim takma adım.
Comme ci, comme ça. Ne pensez-vous pas qu'Haru a beaucoup économisé?
Merak etme, söz veriyorum.
Vous joindrez-vous à moi, professeur?
Eminim Bayan Haru'nun epey bir miktar zulası vardır.
La police le recherche.
Haru ne yapıyorsun? Tamir ediyorum. Yarıştan mı geliyorsun?
Je vais partir.
Haru!
D'accord. On va peut-être gagner.
Ben yokken sen ve Haru sıvışırsınız diye korktum.
Haru!
Haru!
Haru! Rentrons à la maison.
Haydi!
Allons, Haru.
Kalk Haru, gidelim.
Haru, au revoir.
- Hoşçakal Haru. Görüşürüz.
Haru, va chercher de l'eau.
Haru, git biraz su getir.
Haru, tu n'es encore qu'un enfant...
Haru, sen daha küçük bir çocuksun.
Haruko, je veux rentrer à la maison.
Haru, eve gidelim!
Oh! Ma tendre et douce chérie.
Haru...
Je suis Haru, la femme de M. Takazawa.
Ben Takazawa'nın karısıyım.
Mme Takazawa, je vois que nous avons négligé l'aspect humain dans ce projet.
Haru! Söylediklerinizi anlıyorum.. .. ama lütfen geri döner misin?
Oh, ma chérie!
Haru.
Mon trésor!
Haru!
- Chérie, quand est-ce qu'on mange?
Haru, ben acıktım.
Je t'entends, ma chérie.
Haru...
Ne me laisse pas tout seul.
Haru...
Mon trésor...
Haru...
Les raids sur les avant-postes harus me donnent encore des cauchemars. Mais à l'époque au moins, je savais ce que je faisais.
Haru ileri karakoluna yapılan baskınla ilgili hala kabuslar görüyorum, fakat en azından o zaman ne yapmak üzere olduğumdan emindim.
Que penses-tu de Haru?
Haru hakkında ne düşünüyorsun?
Désolé, Haru.
Üzgünüm Haru.
Je m'appelle Haru.
Ben de Haru.
Ne vous en faites pas pour Haru.
Haru'yu merak etmeyin.
Je te crois, Haru.
Sana inanıyorum Haru.
Tu ne sais pas distinguer le vrai du faux.
Haru, sen doğruyu yanlıştan ayıramazsın.
Vas-y, Haru.
Git Haru.
M. Ideike, ne quittez pas Haru.
Aptal olabilirim ama bu fazla oluyor. Sözünü tutmadın.
Vous m'avez bien appris.
Haru Asano'ya taahütlü mektup var.
C'est de la laine, idiote.
Bay İdeike, lütfen Haru'yu terk etmeyin.
Ma chérie, je suis là.
Haru!