Translate.vc / francés → turco / Hashtag
Hashtag traducir turco
213 traducción paralela
# PlusSexyQueLaMariée
Gelindendahaateşli hashtag'in mi?
Et mes hashtags sont toujours positifs. Comme # GirlPower ou # FitInspiration
Ve benim hashtaglerim hep pozitiftir patronkız hashtag'i veya fitsporcu hashtag'i gibi.
Hashtag : ce petit cul est à moi.
Hashtag : kalçası yine muhteşem
J'essaye de les réduire en t'évitant toi, Rick Rath et Hashtag Black.
Senin, Rick Rath'ın ya da Hastag Black'in çevresinde olmayarak bu pişmanlıkları en az seviyede tutmaya çalışıyorum.
Hashtag "# bruler", hashtag "# violence cravate canard", hashtag "# Stinson déchire".
# Geber. * # ÖrdekliKravatıEleştir. # StinsonYakıyor.
Hashtag "# bruler", hashtag "# ta cravate est toujours débile", hashtag "# recharger"!
# Geber. # KravatınHâlâBerbat. # Tazele.
Et après je le retweete, hashtag, "Amerique".
Sonra ben de retweetlerim. # Amerika
Hashtag.
Hashtag.
À quand remonte ton dernier hashtag?
En son ne zaman hashtag kullandın?
Hashtag FauxPleursVeep. C'est quoi ce bordel?
Etiket "SahteYardımcıAğlaması" Bu ne lan?
"Hashtag : Champ-de-mine fait exploser T.K."
Minefield, TK'i halletti diyor.
"froncement de sourcil, hashtag, Abruti."
Çatık kaşlı surat, hashtag, Aptal. "
Hashtag Virginia est géniale.
Hashtag, Virginia harika.
- Par peur aussi.
- Hashtag, heyecan.
"MDR, photo de baleine, hashtag Yolo."
Bir çukurda ölü yatmıyorum. Gülücük, balina resmi. "
Dièse...
- Hashtag.
- Dièse.
- Hashtag.
# Glee déteste les filles.
Hashtag Glee Nefret Kızları.
Emily a fait un tweet curieux sous le hashtag :
Emily tuhaf bir twit atmış # "BuGaripAn" adı altında.
J'ai peut être tourné la page du drame Matty, mais j'avais ouvert la boîte de Pandore du hashtag haineux.
Matty olaylarını kapatmış olabilirdim ama nefret etiketleriyle dolu Pandora'nın kutusunu açmıştım.
hashtag # CheggersPlaysCock.
Etiket, CheggersSikCaliyor.
- On dirait que vous pensez en hashtags. - Oh, ça vous plait?
- Sanki hashtag'lerle düşünüyorsun.
Elle a utilisé le hashtag News Night.
HaberGecesi etiketini kullanıyordu.
Une femme qui travaille pour le Post est énervée contre Will car elle croit avoir été snobée et elle a tweeté sur ça et c'est pour ça que quelqu'un ici regardait le hashtag News Night.
Post'ta çalışan ve Will'in kendisini hor görüp yok saydığını düşündüğü için ona kızan ve bu konu hakkında tweet atan bir kadın var. Bu yüzden bizden birisi HaberGecesi etiketli tweetlere bakıyordu.
Et si quelqu'un le voit, on lui demande de tweeter la localisation avec le hashtag "TrouveCetAvion".
Eğer gören olursa, "BuUçağıBulun" hashtag'i ile uçağın konumunu tweet'lemelerini söyleriz.
C'est quoi un hashtag?
Hashtag nedir?
Hashtag "ÇaPeutMarcher", patron.
Hashtag "bu işe yarayabilir," demek, Patron.
Hashtag café, tu exploses ma timeline.
Kahve isteği hashtag'im *, timeline'ımı * patlattı.
Hashtag "suspects".
Hashtag "şüpheli."
Hashtag, je souhaiterai juste qu'elle tweet plus sur comment fumer de l'herbe
Hashtag, keşke ot içimek için bu kadar çok tivit atmasa.
Hashtag, contagion.
# Bulaşıcı.
Et assurez vous de mettre un hashtag sur cette photo "Cake-frites maison de Max" quand vous la mettrez en ligne
Fotoğrafı internete koyduğunda, Max'in Ev Yapımı Kek Kızartması tagini koymayı unutma.
Salle 3, Julia Roberts I Love You.
Salon üç, Julia Roberts Hashtag Seni Seviyorum.
Hashtag c'est de la merde.
Hashtag bir parça bok.
Hashtag Je t'aime.
Hashtag seni seviyorum.
Soumise à un contrat, ils m'ont proposé un prêt pour la somme légendaire de 70 € par mois et il y a une remise en briques que je vais peut-être détruire à la grenade, ou pas, alors souvenez-vous : hashtag blacket.
Kontratın konusu, ayda 60 dolarlık mortgage önerdiler. Evin yanında tuğlalarla kaplı tuvalet bile var ki muhtemelen o kısmı el bombası ile havaya uçuracağım. Unutmayın, # japers.
C'est quoi le hashtag?
- Hashtag ne oluyor?
Hashtag, ce-que-ferait-Gus.
"Gus ne yapar" ı etiketle.
Tu vas avoir une bien, longue pause, d'accord, Hashtag?
Uzun güzel bir ara vereceksin Hashtag. Bakın.
L'Amérique a voté, Hashtag.
Amerika kararını verdi Hashtag.
Hashtag, tu vas vivre à massacrer un dialogue de quelqu'un d'autre un autre jour.
Hashtag, başkalarının yazdıklarını mahvedersin.
J'essaye de les réduire en t'évitant toi, Rick Rath et Hashtag Black.
Bunları minimumda tutmaya çalışıyorum Senin yada, Rick Rath'in yada Hashtag Black'in etrafında olmayarak
Hashtag "merci".
Teşekkürler.
Il nous faut un hashtag.
Bunu twitter'da etiket konusu olarak yazmalıyız.
La pire des choses qui ait pu arriver, c'est les "hashtag". # Jehaisleshashtag.
Hayır, bunlardan daha kötüsü "hashtag" meselesi. # hashtagdennefretediyorum
hashtag dispute.
Kedi kavgası yazarım.
Hashtag ( # ) salue le roi.
İsim söyle. # krala selâm olsun.
"T", hashtag, moins que, "I"
- T # l- -
Hastag Black, permets-moi de te présenter notre nouvel écrivain, - Hank Moody.
Hashtag Black, seni yeni yazarımızla tanıştırayım Hank Moody.
- Excuse moi, Hashtag,
- Afedersin, Hashtag.
Hashtag, tout ce que tu veux.
Sen ne istiyorsan Hashtag.