Translate.vc / francés → turco / Herod
Herod traducir turco
179 traducción paralela
Il y avait un roi fourbe, le méchant roi Hérode.
Sinsi, hesapçı, inatçı bir kral varmış, adı Herod'muş.
Alors, le cruel Hérode s'est dit... que s'il tuait tous les bébés du pays, il était sûr d'éliminer Jésus.
Kral Herod o kadar zalimmiş ki bütün bebekleri öldürürse küçük İsa'dan da kurtulacağını düşünmüş.
Putains d'Hérode.
Herod'un fahişeleri!
Les putains d'Hérode!
Herod'un fahişeleri!
Hérode a essayé et le Christ a survécu.
Herod bunu denemişti ve İsa kurtuldu.
- Il n'avait pas nos moyens.
- Herod bizim imkanlarımızdan yoksundu.
Tu es de la race de Hérode
Sen Herod'un ırkındansın.
Tu es le problème de Hérode
Sen Herod'un meselesisin.
Il n'a pas impressionné Hérode?
Herod etkilenmedi mi?
Marsus Vibius, mon gouverneur de la Syrie, m'avait écrit une lettre alarmante disant que mon vieil ami, Hérode Agrippa, fortifiait Jérusalem.
Marsus Vibius, benim Suriye Vali'm... #... eski dostum Herod Agrippa'nın Kudüs'te tahkimat yaptığı konusunda... #... çok şaşırtıcı ve tedirgin edici bir mektup yazmıştı.
Avant mon départ, l'oncle d'Hérode, Antipas, m'a écrit.
Buradan ayrılmadan önce, Herod'un amcası Antipas'tan bir mektup almıştım.
Des potins, comme toujours, mais parmi eux, il m'a écrit être persuadé qu'Hérode se prenait pour ce Messie juif dont la venue est depuis longtemps annoncée.
Her zamanki gibi, laf kalabalığı. Ama mektubunda, Herod'un, kendisinin bir gün dünyaya geleceği kehanetinde bulunulan Yahudi Mesih olduğuna inandığını, yazıyordu.
Si le Messie est déjà mort, ça ne peut pas être Hérode.
Mesih çoktan ölmüşse, Herod Agrippa Mesih olamaz.
Hérode est juif.
Ama Herod Yahudi.
Sais-tu ce qu'en pensait Hérode?
Kral Herod onun hakkında ne düşünüyormuş, öğrenebildin mi?
Voilà de quoi nourrir ta fascination pour les religions insolites, mais cela nous renseigne-t-il sur les intentions d'Hérode?
Yabancı dinlere olan büyük merakınızdan ötürü bütün bunlar sizin için çok ilginç, Caesar. İyi ama, Herod'un niyeti konusunda bundan ne çıkarabiliriz?
La mère d'Hérode se rendait à Jérusalem pour accoucher lorsqu'elle fut terrassée par une douleur, dans un village.
Kral Herod'un annesi, küçük bir köyde doğum sancıları çekmiş o sırada yoldaymış, doğum yapmak için Kudüs'e gidiyormuş.
Le roi Hérode est né dans ce village qui s'appelle B-Bethléem.
Kral Herod orada doğmuş. Köyün adı Beytüllahim imiş.
Ça ne fait aucun doute, mon ami Hérode doit se prendre pour ce Messie.
İyi hatırlıyorum, bundan hiç kuşkum yok. Dostum Herod, kendisinin o Mesih olduğuna inanıyor.
Porté par cette v-vague de f-fanatisme, il veut libérer l'Orient du joug de Rome.
Bu büyük dinsel fanatizm dalgası altında Herod, doğuyu Roma egemenliğinden kurtarmaya niyetli.
Hérode s'emparera de l'Empire oriental et nous perdrons l'Egypte.
Elimizi çabuk tutmazsak, Herod Doğu İmparatorluğu'nu eline. geçirecek, biz de Mısır'ı kaybedeceğiz.
Hérode...
Herod.
Hérode Agrippa est mort.
Herod Agrippa öldü.
Ils devaient prêter serment d'allégeance dès leur arrivée.
Kral Herod'a bağlılıklarını resmen sunacaklarmış oraya varınca.
Hérode croyait-il sincèrement qu'il était ce Messie?
Herod gerçekten kendisinin Mesih olduğuna inanmış mı?
Mais de toute évidence, Hérode l'avait oublié.
Evet Caesar, ama belli ki Herod bunu unutmuş.
Hérode a toujours considéré que c'était un mauvais présage.
Baykuş, Herod için her zaman uğursuzluk demekti.
Il poussa un gémissement.
Herod, inlemiş.
Et cinq jours plus tard, Hérode mourait, après avoir enduré de terribles souffrances, le corps recouvert d'une multitude de plaies.
Beş gün içinde, Herod ölmüş. Vücudunu ağrılar bürümüş her tarafı tanınmaz halde yara öbekleriyle çürümüş.
Ton ami mourant, Hérode Agrippa.
# Ölmek üzere olan arkadaşın, Herod Agrippa.
Germanicus, Postumus, Castor... Hérode.
# Germanicus, Postumus, Castor, Herod.
S'il s'agit du roi Hérode, bien sûr!
- Herod'sa tabii tanıyorum.
Qu'est-ce qui te prend, Hérode?
Senin neyin var, Herod?
- Tu vois? Même Hérode trouve que c'est trop tôt.
Gördün mü, Herod bile erken olduğunu düşünüyor.
Il a des royaumes à gouverner et tu lui en as confié d'autres à son arrivée.
Yöneteceği kendi krallığı var. Ayrıca Herod buraya geldiğinde, ona birkaç krallık daha vermiştin.
Il serait bon de trouver un patricien qui remplace le roi Hérode, un homme de confiance.
Kral Herod'un yerini alacak, tam olarak güvenebileceğin... -... soylu birini bulman iyi olurdu.
- Mais non. Au revoir, Hérode.
Hoşçakal, Kral Herod.
Ne suis-je pas le plus heureux de tous les hommes?
Erkeklerin en şanslısı benim, değil mi Herod?
Je vais bientôt voir un nouveau médecin, un Grec, que m'a recommandé Hérode.
Yakında başka bir doktora daha görüneceğim. Herod'un önerdiği bir Yunan.
Que dit-il?
Herod'dan geliyor.
Tu es jaloux parce qu'il travaille depuis des années tandis qu'avec Hérode, ton ami judéen, vous couriez la gueuse jour et nuit!
Kıskançlık! Kıskançlık! Onu kıskanıyorsun, çünkü sen ve şu Yahudi arkadaşın Herod kenti hallaç pamuğu gibi atıp, keyif çatarken o yıllarca çalıştı durdu.
Je suis très inquiet, elle ne m'invite jamais.
Şaka değil Herod. Çok gerginim.
Arrête de jouer les lourdauds, tu es assommant.
Koyacak yerim yok. O kadar açık olma Herod.
Tu es très doué m-mais aussi très pénible.
- Çünkü benim zevklerim hep edebiydi. Herod, yeteneklisin ama sıkıcısın.
Où i-iras-tu, Hérode?
Nereye gideceksin Herod?
Mon grand-père, Hérode le Grand, vient de là-bas.
Edom'a. Büyükbabam Yüce Herod oralıymış.
Marie-toi, Hérode.
- Evlenmelisin, Herod.
Tu peux te moquer, Hérode, mais juges-en par toi-même.
İstersen alay et Herod, ama kendin karar ver.
Dis-moi, Hérode, comment a-t-elle disparu?
Söylesene Herod, ortadan nasıl kayboldu?
Ah!
Sevgili Herod!
Le peuple veut l'épargner.
Herod yollamıştı bana.