English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Holo

Holo traducir turco

133 traducción paralela
Une vulgaire holobande vielle de cinq millions d'années.
Beş milyon yıllık bir holo kaset izliyoruz.
J'ai fait des holo-simulations et le taux de réussite est de 37 %.
Onlarca sanal simülasyon yaptım. Başarı şansı % 37'ye kadar çıktı.
Je peux vous trouver une holosuite avec un superbe programme.
Sana muhteşem bir holo suit programı ayarlayabilirim.
Il sera transféré par les holo-émetteurs installés dans certains secteurs clés.
Tam olarak değil. Sanal yayımlayıcılar tam olarak Köprü, Makine Dairesi gibi, kilit yerlere yerleştirildiler. O bölgelere, kendisini transfer edebileceğiz.
Vous vous appelez Lewis Zimmerman. Vous êtes un holo-ingénieur.
Adınız, Dr. Lewis Zimmerman.
Dites-moi que les holo-émetteurs sont réinitialisés.
Lütfen bana, sanal yayımlayıcılara erişebildiğini söyle.
Les holo-émetteurs ne l'arrêteront pas.
Sanal-yayımlayıcılara gerekli enerjiyi sağlayacak durumda değiliz.
- Le holofiltre est hors fonction.
Efendim, holo filtreler çalışmıyor.
Mais combien de temps pouvons-nous rester ici sans les holofiltres?
Ama holo filtresisiz, keşfedilmeden burada kalmamızı nasıl düşünebilirsiniz?
C'était des holo-guerriers, heureusement.
Neyse ki senin için, Onlar sadece holo-savaşçıydılar.
Il mentionne brièvement des avaries et des réparations.
Çoğaltıcılar yok, holo-güverte yok. Biliyor musun, Akademide Yıldızfilosu
Si vos amis tentent quoi que ce soit, vous finirez en holopoussière.
Eğer arkadaşların sorun çıkartırsa holo-toz olursun.
J'ai été équipé d'un holo-émetteur autonome mobile.
Kendime yeten bir donanımım var, kendini besleyen hareket eden sanal-yayımlayıcı.
Fixez la fréquence de la bande delta de l'holo-émetteur à 8,6 tétrahertz.
Şimdi... sanal yayımlayıcılara ait sekiz nokta altı tetraherz delta bant frekansına ayarla. Tam olarak ne yapıyoruz?
Nous ne pouvons exister que dans un milieu équipé d'holo-émetteurs.
İlk olarak, bizler sadece sanal-yayımlayıcıların olduğu bu Revir gibi yerler haricinde bulunamayız.
Un jour, dans le Maquis, B'Elanna a relié un holo-émetteur au déflecteur pour projeter l'image d'un vaisseau dans l'espace.
Maquis'deyken, B'Elanna, saptırıcıya bir sanal yayımlayıcı eklemişti ve bu sayede uzayda başka bir gemi varmış gibi yaptık.
Leur système nerveux a été touché par une arme neuroélectrique.
Az önce holo güvertede deli bir kadınla oldukça rahatsız edici bir karşılaşma yaşadım. Beni, düşündüğümden daha fazla kızdırmış olmalı.
Votre système de projection n'est pas affecté. Mais j'ignore pourquoi vos circuits se dégradent.
Acil Tıbbi Hologram programını Holo güverte 2'te aktar.
Qui a rempli sa base de données de toutes ces informations inutiles?
Bende de aynı matris, aynı holo-ekipman var. Onunla aynı nöral veri yolları var.
Il va falloir travailler avec le moteur en marche.
Sen gidebiliyorsun. Ben neden gidemiyorum? Çünkü holo projektörlerin koridorlarda çalışmıyor.
Je ne partirai pas avant d'avoir une solution. Ce...
O yüzden hafıza devrelerini, holo projektörlerini, veri tabanını, matrisini düşünmeye başla.
Si j'avais un holo-imageur, je pourrais immortaliser ce merveilleux moment de camaraderie.
Bir holo-kameram olsaydı keşke de bu sıcak, muhteşem dostluk atmosferini kaydetseydim.
Une heure gratuite dans l'une de nos holosuites.
Sanat eseri holo süitlerimizden birinde bir saatlik ücretsiz ikram.
Dans certains cas, un holodocteur vaut mieux qu'un humanoïde.
Bir holo-doktorun insansı olandan daha uygun olabileceği çok sayıda durum vardır.
Le holodocteur doit pouvoir dialoguer naturellement pendant des mois.
Bu Holo-Doktor için hastalarıyla haftalarca hatta aylarca iletişimde kalırken gerekli olacaktır.
De Vinci interprète ce monde au moyen de son programme holodeck.
Da Vinci karakteri bu dünyayı kendi holo güverte programının kapasite limitlerine göre yorumluyor.
Localisez le holo-émetteur.
Holo-yayımlayıcıyı tara.
Hologramme.
Holo... gram.
Transférez toutes vos recherches dans votre holomatrice.
Bütün çalışmayı holo-matrisinize aktarmanızı istiyorum. Elbette.
Stockez tout dans votre holomatrice. A la première contrariété, je m'efface.
Holo matriksine depola. Endişilenmeyin. ilk işarette kendim sileceğim.
Ou vous me priverez de holodeck?
Ne yapacaksın, holo-güvertedeki ayrıcalıklarımı mı alacaksın?
Appel entrant ‚ cοllège de Hοustοn.
Houston Ortaokulu'ndan holo-arama.
On se passera de l'holo-vaisseau.
Holografik gemiyle de uğraşmamıza gerek yok.
On a été téléportés sur l'holo-vaisseau quand on réglait les boucliers.
Kalkanlarımızı ayarlarken holografik gemiye nakledildik.
Dévoilez l'holo-vaisseau. Enclenchez un rayon-tracteur.
Holografik gemi görünür hale getir ve çekici hüzmeyi çalıştır.
C'est ce qui s'appelle faire des ronds dans l'holo.
Başka bir gün, başka bir hologram.
"Des ronds dans l'holo." Ça fait un jeu de mots avec "des ronds dans l'eau."
Bilirsin, "başka bir gün, başka bir dolar" Başka bir gün, başka bir hologram
J'ai voulu essayer le holo sex-shop en secteur brun 11 et leur installation est défectueuse.
Pekâlâ. Brown 11deki holobrothel'ı deniyordum ve oradaki cihaz tehlikeli derecede bozuktu.
Au holo sex-shop.
Holobrothel.
Il n'y a pas de holo sex-shop sur Babylon 5.
Babylon 5'te holographic brothel yok.
- Ça ne couvre pas les holo sex-shops.
- O, holographic brothel'ı kapsamıyor.
Je suis James Riley, avocat de Jacob Mayhew, gérant de la société Holo Sex-Shop en secteur brun 11.
Benim adım James Riley The New Way Holosystems Şirketinin sahibi Jacob Mayhew'nun avukatıyım.
Il gère un holo sex-shop pas três loin d'ici.
Evet, kaçak bir holobrothel işletiyor.
Un holo sex-shop?
Holobrothel mı?
C'est le holo sex-shop?
- Holobrothel burası mı?
Les holo-émetteurs sont stables ici.
Bu koridorda ki, sanal yayımlayıcılar düzenli durumda. Kısım 19'da çalışmaya başlayalım.
Coupez les holo-émetteurs en attendant de rétablir la situation.
Tekrar kontrolü ele alana kadar, sanal-yayımlayıcıları kapat.
Nos holodecks sont en réparation.
T'Kumbra holo-güverteleri şu anda onarımda.
Je me fiche qu'il t'ait passé un holo-enregistrement de lui en train de supplier le commandement central.
Ana Kumanda'ya işgallerini bitirmesi için elleri ve dizleri üzerine çöküp yalvardığı bir kayıt gösterse bile umurumda değil.
Docteur, c'est une tâche délicate.
Bir kaç dakikaya kadar seni holo güverteye göndereceğim. Burada bekle.
On a trouvé l'holo-vaisseau.
Holografik gemiyi bulduk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]