Holt traducir turco

Holt n'a pas le profil.

Holt'ta katil tipi yok.

Douglas Lee Holt.

Douglas Lee Holt.

J'ai des projets pour mes filles, M. Holt... et vous n'en faites pas partie.

Bay Holt kızım için planlarım var ve planlarım seni içermiyor.

Derrière vous, Monsieur Holt.

Arkanda, Bay Holt.

Eh, Holt, tu as de la visite.

Erkek öğrenci : Hey, Holt, ziyaretçin var.

La plus jeune s'appelle Helen... comme ma mère. Un des fils Holt épousa une des filles Abbott.

Holt erkeklerinden biri Abbott kızlarından biriyle evlendi.

Quel lien aviez-vous avec la victime?

Kurbanla ilişkiniz neydi, bayan Holt?

Mlle Holt, considérons la soirée du 14 décembre dernier.

Bayan Holt, geçen sene 14 aralık akşamı, bize neler olduğunu anlatabilirmisiniz?

Qu'est-il arrivé quand l'accusée... est entrée?

Bayan Holt, sonra ne oldu... sanık içeri girdikten sonra?

Votre mari vous avait trompée... avant sa liaison avec Marianne Holt?

Aslında, kocanız Marienne Holt'tan önce sizi başka birisiyle, aldattığı için suçluluk duyuyordu değil mi?

vous vous êtes disputés à propos de Mlle Holt.

İkinizin, halk içinde bayan Holt yüzünden kavganız oldu.

Ca parle surtout de la directrice du foyer, Genevieve Holt.

Genelde evin yöneticisi Genevieve Holt'dan bahsediliyor.

Vous avez ruiné des vies, Mme Holt.

Hayatlarını mahvettiniz, Bayan Holt.

Que Mme Holt a complètement réprimée pendant son règne de terreur.

O ikisi Bayan Holt'un uyguladığı baskı sırasında hapsolmuş olmalı.

- Comment s'appelle-t-il? - Larry Holt.

Holt, Larry Holt- - Kuponu vardı.

- Holt savait qui nous étions.

Holt dedektif olduğumuzu anladı. - Eğer başka resimler varsa- -

- Quel rapport entre ce gamin et Holt?

Resimdeki çocuğun Holt'la ilgisi ne? Adam piyano öğretmeni çocuk öğrencisi.

- Holt lui apprend le piano. Elles ont une connotation sexuelle.

Bunlar cinsel amaçlı çekilmiş.

Je sais qu'il y a d'autres photos.

Holt'un evinde daha fazla resim olduğunu biliyorum. Herhalde sansür sezgine dayanarak arama emri istiyorsun?

N'importe quel juge annulera l'arrestation.

Böyle düşünen her yargıç, davanın sanığa tebliğinde Holt'un tutuklanmasını iptal eder. Başkomiser Cragen?

- Il y a quelque chose dans son appart.

- Holt'un evinde bir şey var. Kapıya üniformalı polis koyarım.

Alors, Jonathan, c'est un bon prof, M. Holt?

Jonathan, Bay Holt iyi bir öğretmen mi? İyi işte.

M. Holt a pris des photos de toi pendant que tu jouais?

Jonathan, Bay Holt senin piyano çalarken resmini çekti mi?

Photos, négatifs, diapos, appareils photos, livres, magazines, photocopies, chez Lawrence Holt,

Fotoğraflar, negatifler, slaytlar, kameralar fotoğraf malzemeleri, kitaplar, dergiler fotokopiler ve baskılar. hepsi Lawrence Holt'un 100. ve 12.

Impressionnant, M. Holt.

Çok etkileyici Bay Holt.

C'est quoi, le hit-parade de Holt?

Holt'un en iyileri mi? Kaç çocuk var?

Holt a bien été accusé de possession et de promotion?

Holt'u bulundurma ve teşvik etme suçlarını ispatladık.

Votre fils prend des leçons de piano avec M. Holt?

Oğlunuz Bay Holt'tan piyano dersi alıyor mu?

- Au prof.

Evet, Larry Holt.

Holt louait beaucoup de vidéos pour enfants?

Holt çok çocuk filmi kiralar mıydı?

Vous ne connaissez pas Larry Holt.

Larry Holt'u tanımıyorsunuz.

Holt est aussi un de ses profs?

Holt onun da mı öğretmeni?

Holt change la vie des gens.

Holt insanın hayatını değiştiriyor.

Si je suis accepté, je le devrai à M. Holt.

Ama girersem, bu Bay Holt sayesinde olacak.

- C'est un très bon prof.

- Bay Holt harika bir öğretmen. - Neden?

M. Holt m'a donné des leçons gratuites.

Bay Holt bana çok iyi davrandı. Bana bedava ders verdi.

M. Holt t'a fait du mal.

Evan, Bay Holt canını yakmadı mı?

Suffit-il de le juger pour possession de pornographie infantile?

Holt'u çocuk pornosu bulundurma ve teşvik etmekten mahkum etsek yetmez mi?

Holt s'est installé dans le quartier et s'y est intégré.

Holt mahalleye taşınıyor ve bir şekilde aralarına karışıyor.

- Holt a un beau piano.

- Holt'un güzel bir piyanosu var. Evet.

- Holt est mon prof. Et il m'aime beaucoup.

Holt benim öğretmenim ve bana çok değer veriyor.

Sans ton aide, Holt retournera à ses leçons.

Bize yardım etmezsen Holt ders vermeye devam edecek.

Il disait que je n'étais pas prêt.

Holt her zaman, gitmeye hazır olmadığımı söylerdi. Rey Guzimano değilim.

- Holt n'avait pas d'ordinateur.

- Holt'un bilgisayarı yokmuş. - Birinin yardım ettiğine dair kanıt yok.

Holt est accusé séparément pour violences envers Evan.

Dava hızlandırıldı. Holt'a, Evan'ı taciz ettiği için ayrıca dava açtık.

Vous le saviez et vous saviez qu'il couchait avec Mlle Holt?

Ve sadece bunu bilmiyordunuz,

Je croyais que c'était fini.

Siz ayrıca bayan Holt'la yattığınıda biliyordunuz, değil mi? Ben bittiğini sanıyordum.

- On ne sait pas.

Bütün burası Holt'a mı ait?

- Toute la maison est à Holt?

Güzel yer.

- On demande l'interpellation.

Holt'un avukatı ayarlamaya çalışıyor.

M. Holt n'a pas...?

Bay Holt sana- -