Translate.vc / francés → turco / Hud
Hud traducir turco
179 traducción paralela
Tu n'as pas vu mon oncle?
Hud amcamı gördün mü?
On a eu Hud comme client!
Dün gece Hud buradaydı, hepsi bu.
- Je cherche Hud.
- Hud'ı arıyorum.
Hud?
Hud?
Hud!
Hud!
Ça doit être Hud.
Bu Hud olmalı.
- Bonjour, Hud.
- Günaydın, Hud.
Qu'est-ce que tu en penses, Hud?
Ne düşünüyorsun, Hud?
- Ça va, merci.
- Gerek yok, Hud, sağol.
- Hud ne dîne pas? - Il se pomponne.
- Hud akşam yemeği istemedi mi?
Tu n'as pas la photo de Hud sur toi?
Hud'ın resmini taşımıyorsun, değil mi?
Je viens avec toi, Hud.
Ben seninle gelirim, Hud.
Qu'est-ce que tu proposes, Hud?
Bir teklifin mi var, Hud?
Tu n'as aucun principe, Hud.
Prensipleri olmayan bir adamsın, Hud.
- Salut, Hud?
- Selam, Hud.
- C'est la femme de Peters avec Hud?
- Truman Peters'ın karısı mı yanındaki?
Bonne nuit, Hud.
İyi geceler, Hud.
- Merci, Hud.
Teşekkürler, Hud.
C'est la première fois que Hud m'offre de sortir avec lui.
İlk defa Hud onunla bir yere gelmemi istiyor.
Même Hud peut se sentir seul, parfois.
Hud bile bazı zamanlar kendini yalnız hisseder.
Hud Bannon est notre vainqueur!
Görünüşe bakılırsa kazanan, Hud Bannon.
Hud, tu es aussi sale que ton cochon!
Hud, o domuz neredeyse senin kadar pis gözüküyor.
Je vais rester un peu avec Hud.
Biraz daha Hud'la takılabilirim.
- Toi, Hud. Comme toujours.
- Hud, hiç değişmeyeceksin.
- Pourquoi t'en prends-tu à Hud?
- Niye Hud'a yükleniyorsun?
- Tu estimes Hud?
- Hud'ı bir şey zannediyorsun.
Justement.
İşte bu, Hud.
Pourquoi t'en prendre à Hud, grand-père?
Neden Hud'la uğraşıyorsun, Büyük baba?
- Salut, Hud.
- Selam, Hud.
- C'est un billet de dix dollars.
- Burada 1 0 dolar var, Hud. - Sahte değil.
- Hud?
- Hud?
Comment un homme comme toi peut-il être mon fils?
Hud, senin gibi bir adam, nasıl benim oğlum oldu?
- Toi, Hud.
- Sana bakıyorum, Hud.
- Je veux qu'il reste, Hud.
- Gönderme onu, Hud.
Hud attend que je m'en aille.
Hud, öleceğim günü iple çekiyor.
Comment l'as-tu aidé, Hud?
Nasıl yardım ettin, Hud?
Adieu, Hud.
Hoşça kal, Hud.
Hud.
- Hud!
Hud.
Hud.
T'as jamais vu ce film.
Sen Hud'ı hiç seyretmedin ki.
Hud n'avait pas de famille.
Bildiğiniz gibi Hud vasiyet bırakmadı ve ailesi de yok.
Quel délai, pour les titres de Hud?
Hud'ın portföyünün piyasayı ne kadar yakın?
On exploite la mort de Hud.
Hud'un ölü olması üzerinde duracağız.
Vive Hud!
Çok yaşa Hud!
Nous avons quelques problèmes de sécurité, chez Hud.
Burada, Hudsucker'da bazı güvenlik sorunlarımız var gözüküyor.
-.
- "Hud."
- Oh, Hud, Giant, bonjour.
- Ah, Hud, Giant, selam.
- Ce n'est pas Hud Hastings?
- Şu Hud Hastings mi?
- Giant Reed et Hud Hastings!
Giant Reed ve Hud Hastings!
- Hud.
- Hud.
Allez, Hud!
- Haydi, Claude!