Translate.vc / francés → turco / Ih
Ih traducir turco
125 traducción paralela
Ha ou, ha bou, ha bou
Ihı ıhı ıhı.
Si vous ne dormez pas, attention.
Uyumamışsan, çok kızarım. - Ih-hıh.
- ll a mal quelque part?
- Acıyor mu? - I-Ih.
Non, on prend sa photo.
l ih. Fotografini çekelim.
Riches, mais ils étaient... nains.
Ih... çok varlıklı... ama, ıh... cüceler.
Je suis vraiment ravi de vous voir, mais... auriez-vous avoir l'amabilité de contacter ma femme?
Sizi gördüğüme çok sevindim. Ih, fakat... karıma telefon etme nezaketini gösterir misiniz?
Mon épouse et moi-même serions ravis de vous avoir à dîner. T'occupe pas du dîner, Benny.
Ih... eşim ve ben... akşam yemeği için sizi davet etmek isteriz.
Quand je veux mettre un tigre dans le moteur de Steve, je l'emmène dans ce petit motel, près de l'aéroport.
Bende aynı şeyi yapardım. Ih, beni affedin fakat Neanderthal çümbüşünden önce gerçekten katkısı olur... Belki adamın tampon çıkartmasındaki "San Quentin'nin kalbiyim" yazısından söz edersem.
Ainsi, bien sûr, moins i h bar D psi DT égale... moins D au carré psi sur DX au carré plus V de X.
Her zamanki yolla, eksi IH, D psi DT eşittir eksi D'nin karesi psi DX'in karesi artı X'in V'si.
Ca me donne des frissons.
Ih, Tüylerimi diken diken yaptı.
C'est pas si simple.
Ih. şey, bu bu kadar basit degil, Billy, tamam mı?
On nous a dit que Seth était très... amical à la soirée?
Seth'ih partide çok cana yakın olduğunu duyduk.
- M. et Mme Flaherty, je présume.
Ih, Bay ve Bayan Flaherty.
Voyons voir, ce sera jamais.
Ih, bi düşünelim, hiçbir zaman.
Euh... Quelque chose à propos d'une représentation qui commençait...
Ih... gösteri başlamasıyla ilgili bir şey...
- Connor est en danger, et je...
- I-Ih, Connor tehlikede ve ben....
Les cigarettiers contrôlent mon esprit! Non!
Ih, sanki tütün şirketleri aklımı kontrol ediyor.
Je vous assure, ce n'est rien, j'ai moi-même pékufié des maisons quand j'étais petit.
Lo-ih ih çok büyük sorun değil, yani, küçükken bende kendi evimizi tuvalet kağıdı ile kapladım.
Pour les... Vous avez peur d'avoir des ennuis par la suite?
Diğerleri için mi... ih, bu yüzdenmi... daha sonra belki başın belaya girebilir?
Son frère jumeau était décédé.
Ih, o... ikiz erkek kardeşini kaybetmişti.
Nous formions un couple vieux jeu.
Ih... biz biraz eski kafalı çifttik.
Oui, des traces de EDTA.
Ih, evet, EDTA kalıntıları.
Je ne sais pas.
Ih, bilmiyorum.
Non, je voulais juste savoir sous quelle rue je me trouve.
Ih, bir derdim yok beyefendi. Ben sadece hangi sokağın altında olduğumuzu öğrenmek istiyordum.
Ça peut durer. Il faudrait de nouveaux éléments.
Ih, onları tekrar buraya getirmek için daha fazla şeye ihtiyacımız var.
Écoutez, maître, vous devriez mieux informer votre client sur la signification de pleine coopération.
Bakın, danışman bey, müşterini tam işbirliği konusunda eğitsen iyi olacak. Ih-ıh, hayır.
Il y avait un Mac-10 près du corps.
Ih, cesedin yanında makineli bir silah vardı.
Toutes mes félicitations, au fait.
Ih, aklıma gelmişken, tebrikler.
Bon, écoutez, je... je suis juste venu vous dire que que ce n'est pas ouvert.
Aa, bakın ben buraya size... Ih, dans zamanı.
La perte de sang due à cette lacération est importante mais pas fatale.
Ih, buralardaki kan kaybı dikkat çekici ama ölümcül değil.
Ok... Je m'appelle Nick Stokes.
Ih, evet, adım Nick Stokes.
Ils ne sont pas à la maison.
Hayır. Ih, evde değilller.
J'amenais mon linge à la voiture et le chariot s'est bloqué.
Evet. Ih, ben çamaşırları arabama alıyordum, taşıma sepetinin tekerlekleri kilitlendi.
Oui, tu as raison, Mitch. Mes recherches indiquent un six.
Evet, haklısın, Mitch.Ih, Ih, kanatimce 6 diyebilirim.
Rembobine la cassette, s'il te plaît.
Ih, kasedi geri al, lütfen.
- Qui tu préfères?
Kimi beğeniyorsun? Ih, Charlotte'u.
Elle a dû aller se laver les dents, se déshabiller...
Yani, Bilmiyorun... belki gitti, Ih, dişlerini fırçaladı geceliğini giydi. gerçekten bilimiyorum.
Ça bosse dur.
Ih, yoğun.
Les hommes ne savent pas nous apprécier.
Ih, erkekler hiçbizim kıymetimizi bilmezler.
- Warrick?
- Ih, Warrick?
C'était plutôt des encouragements.
Ih, daha çok cesaret verdim.
Tu passes devant quel juge?
Evet. Ih-hıh. Yargıcın kim?
J'ai trouvé un papier.
Ih, bu kağıdı buldum.
Elle me coupait les cheveux.
Ih, benim saçlarımı keserdi.
Pas de questions pour l'instant.
Ih, şu an sorumuz yok.
- Tu crois que je n'ai pas essayé?
Ih-oh.
Un sacré couple de sous-merdes.
Harika bir İH çifti.
- Qu'est-ce que tu dis?
- Ne dedin? - İH.
- Que se passe-t-il?
Ih, Bay Stokes kriminal laboratuardan.
La Caprice a fait un tonneau.
Ih Caprice alabora edildi.
Dudley...
Ih...