Translate.vc / francés → turco / Illegal
Illegal traducir turco
3,769 traducción paralela
Ils veulent que tu fasses quelque chose d'illégal.
Sana illegal bir şeyler yaptıracaklar.
Dirigeais-tu un abattoir illégal dans mon centre communautaire?
Yoksa benim Halk Merkezi'mde illegal kesimhane mi işletiyorsun?
C'est un peu illégal pour toi d'être ici n'est-ce pas?
Burada olman da illegal, değil mi?
Est ce que ça ajoute du piquant à cette conversation illicite?
Neden ki? Konuşmaya illegal bir şey mi katıyor?
C'est dur à croire, mais on peut en finir avec certaines choses sans avoir recours à des activités illégales.
İnanmayacaksın ama illegal şeyler yapmadan da işleri halletmenin yolu var.
669 ) } Mais ce que tu fais est illégal. Tu le sais ça?
Yaptığın yasadışı haberin var mı?
J'ai appelé cette cour. parce que je cherche à prouver que le mariage du Roi Edward de York à la Reine Elizabeth était illégal.
Bu meclisi topladım..... çünkü York'lu Kral Edward ve Kraliçe Elizabeth'in arasındaki evliliğin kanunsuz olduğunu kanıtlamak istiyorum.
Je sais que c'est hautement illégal, mais tu ne quitteras pas cette cabine sans avoir appuyé sur "Oui".
Biliyorum bu son derece yasadışı, ama Evet'i işaretlemeden bu kabinden çıkamayacaksın.
Est-ce que c'est possible que notre Ryan est impliqué dans quelque chose de scandaleux et illégal? Ryan?
Bizim Ryan'ın rezil bir işe bulaşması mümkün mü? Ryan mı?
Oh, s'amuser autant devrait être illégal.
Bu kadar eğlenmek kanuna aykırı olmalı.
C'est pas illégal. C'était pas son régulier.
- Bu çocuk sevgilisi değil.
C'est illégal, non?
- İlâç yasak, değil mi?
C'est super, et pas illégal
Bu harika, ayrıca yasa dışı değil.
Si toi tu le fais c'est une recherche illégale, si moi je le fais, c'est juste illégal.
Bunu sen yaparsan yasa dışı olur. Ama eğer ben yaparsam sadece yasal olmaz.
Et si tu fais quelque chose d'illégal ou de stupide, je te tue.
Ama yasadışı veya aptalca bir şey yaparsan, seni öldürürüm.
Illégale.
- İllegal.
Ils devraient donc envoyer un illégal de la Direction S.
Bu da, S Müdürlüğü kaçaklarından birini gönderecekleri anlamına geliyor.
- C'est... illégal, monsieur.
Yasalara aykırı efendim.
On est dans l'océan depuis deux heures essayant de pêcher un poisson illégal
Yasak bir balığı çalmak için iki saattir okyanusta bekliyoruz.
C'est parce que c'est illégal Frank.
Yasa disi oldugu için öyle Frank.
- Vous savez que c'est illégal?
- Bunun yasa dışı olduğunu biliyorsun, değil mi?
Et tu me le dirais si tu es impliqué dans quelque chose d'illégal?
Yasal olmayan işlere bulaşsan bana söyler misin?
C'est illégal ici.
Bu civarlarda yasal değil.
- Comment ça je ne peux pas? - C'est... illégal, monsieur.
Yasalara aykırı efendim.
C'est un illégal établissement!
Burası yasa dışı bir işletme!
Et je pense que c'est illégal d'avoir une femme dans une valise.
Bence valizdeki kadın da yasalara aykırı bir durum
Non, non, ce serait illégal.
- Tabii, bu yasadışı bir şey olurdu.
De plus, ce n'est pas illégal.
Hayır! Üstelik hiçbir kanun çiğnemedik.
L'opium n'est pas illégal.
Çavuş, afyon henüz kaçak mal sayılmıyor.
Mais ce que tu faisais à Griffith Park, était illégal, alors si le sujet est abordé... tu peux invoquer le 5eme.
Griffith Park'ta yaptığın şey yasa dışıydı. Konu oraya gelirse 5. madde savunması * yapabilirsin.
C'est illégal pour un fabriquant d'arme de produire une arme en plastique.
Silah şirketlerinin plastik silah üretmesi yasak.
Manger des grenouilles n'est pas illégal.
Kurbağa yemek yasa dışı değil ki.
Parce que si c'était le cas, tu saurais que ce que tu fais est illégal.
Çünkü bilsen yaptığının yasa dışı olduğunu da bilirdin.
Le Monopoly n'est pas illégal.
- Monopoli suç değildir.
Parce que c'est illégal.
Çünkü bu yasa dışı.
Monsieur, c'est illégal.
Efendim, bu yasal değil.
- c'est illégal.
-... bu yasadışı.
C'est pas illégal.
Yasak değil.
Il était couvert de sang dans une voiture volée, dans le pays en toute illégalité.
Her tarafı kan içindeydi, çalıntı bir araba kullanıyordu. İllegal göçmendi.
Et "emprunt" illégal de voiture?
Araba kaçırma?
Cela aurait été illégal.
Bu yasalara aykırı olurdu.
Depuis quand est-ce que c'est devenu illégal d'attraper des criminels et d'accomplir de bonnes choses.
Ne zamandan beri kötü adamları yakalayıp iyi şeyler yapmak yasadışı oldu?
L'équipe médicale se rend sur place. Le fermier dit que l'attaque venait d'un extra-terrestre, et pas d'un fait illégal.
Rancher, saldırının bir uzaylı tarafından yapıldığını iddia ediyor.
C'est illégal.
Bu kanun değildir.
Oui, et qu'importe ce qu'elle a hacké était soit illégal ou dangereux. qu'elle devait être sûre qu'ils ne pourraient pas revenir à elle.
Kesinlikle ve nereye sızıyorsa, ya yasadışıydı ya da tehlikeli olduğu için ardında iz bırakmak istemedi.
Il ne fait rien d'illégal.
Üniversitenin onaylamadığı hiçbir şey yapmıyor.
- C'est rien d'illégal.
Yasalsız bir şey yok.
Ceci est illégal.
- Yasa dışı bir şey yapıyoruz.
Il est illégal d'envoyer certains objets par la poste.
Anlayacağın üzere posta üzerinden gönderilmesi yasak olan bazı ürünler var.
Je préfèrerais ne pas parler d'elle. Parce que tu ne veux pas parler à Kirsten du bordel illégal que tu fréquentes?
- Neden, Kristen'a sık sık gittiğin yasadışı kerhaneyi anlatmak istemediğin için mi?
Depuis quand la Navy a rendu le Pastrami illégal?
Donanma pastırmayı ne zaman yasakladı?