English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Implant

Implant traducir turco

750 traducción paralela
A la suite d'un implant de la cornée... l'empreinte de son oeil droit est maintenant exactement pareille... à celle du Président des Etats-Unis.
Kullanılan korneal implantın sonucu olarak, Sağ göz izi, Amerika Birleşik Devletleri Başkanının tam bir kopyası.
Il n'y a pas d'autre possibilité.
Çok ilginç bir implant.
- Un implant parthénogénétique?
- Bir dişi kök hücre protezi mi?
Ce qui fut fait, seulement... l'implant était défectueux.
Protez kusurlu olmasaydı, bu iş orada bitmişti.
Pourquoi n'avait-on pas vérifié cet implant?
Kim kusurlu bir protez kullanır ki?
Mon premier implant métallique était déjà rouillé... avant que mes cellules ne commencent à l'assimiler.
Yerleştirdiğim metal çubuk paslandı ve pas hücrelerimle birlikte eridi gitti.
On m'a relevé les paumette, on m'a mis un implant dans le menton et des implants mammaires.
Elmacık kemiklerimi de. Çene ve meme takviyesi yaptırdım.
Au delà, c'est plus cher. L'implant est plus profond.
Daha uzun seyehat daha pahalı, çünkü daha derin ameliyat gerekiyor.
Vous n'êtes pas foutue de faire un double implant?
- Bir implantatı doğru dürüst yerleştiremiyor musunuz?
- Pourquoi? L'implant n'est pas fait!
O implante yapılmadı ki!
Notre mariage est un implant mémoriel.
Evliliğimiz bir hafıza implatasyonudur.
Vous pétez votre implant avant qu'on vous active.
Kendi hafıza blokenizi erkenden tahrip ediyorsunuz,
Mon implant déclenchera l'alarme.
Benim içimdeki manyetik verici alarmlarını aktive edecektir.
Si je n'avais pas cet implant, je vous conduirais jusqu'à vos hommes.
Eğer içimdeki verici alarmı aktive etmeseydi ben sana ve senin arkadaşlarına kılavuzluk yapabilirdim.
Ishara voudrait que son implant lui soit ôté.
Ishara vericinin sökülmesini kabul etti efendim.
Le Dr Crusher a réussi à extraire l'implant d'Ishara, elle va donc pouvoir nous servir de guide.
Dr. Crusher Ishara'daki manyetik vericiyi başarıyla çıkardı. Böylece genç bayan kurtarma operasyonunda kılavuzumuz olabilecek.
Il a un implant en métal dans la tete.
Kafasına çelik plaka koymuşlar.
Un implant permettait aux mouvements de son œil de choisir et d'activer chacune de ces illusions.
Göz hareketleriyle seçilen ve başlatılan... ilüzyonlar için bir implant.
L'utilisation de son implant neural déjà préexistant rend notre travail impossible à détecter.
Daha önceden yapılmış olan sinir implantlarının kullanımı... yaptığımızın anlaşılmasını imkansız kılıyor.
Un implant métallique gris...
Gri metalik bir implant.
Avec le témoignage, sous hypnose, d'un gamin disant recevoir des ordres d'une force extraterrestre par le biais d'un implant dans son nez.
Hipnotiz altında verdiği ifadesinde, burnundaki bir implant aracılığıyla uzaylılardan emirler aldığını söyleyen bir çocukla mı?
On dirait un implant.
İmplant gibi görünüyor.
Voyant que vous n'étiez plus sur le vaisseau, nous avons sondé la surface pour trouver votre implant.
önce gemide olmadığını farkettik, Yüzeyde sinir implantlarını taradık.
- Une sorte d'implant?
- Bir çeşit implant mı?
Cet implant est relié à tout son système nerveux central.
Bu her ne ise, beyin merkezinin ön kısmına yerleşmiş. Ayrıca kendini tüm merkezi sinir sistemine bağlayan uzantıları var.
J'y ai pensé, mais d'après la cicatrice, l'implant est là depuis des années.
Bu aklıma geldi, ancak dokudaki yara izi miktarına bakılırsa bu implant yıllardır orada.
L'Ordre aurait-il placé l'implant dans le crâne de Garak?
İmplantı Garak'ın kafasına Order'ın yerleştirdiğini mi düşünüyorsun? Benim daha iyi bir sorum var.
Si cet implant est un instrument punitif, alors pourquoi Garak cherche-t-il à en obtenir un autre?
Eğer implant bir cezalandırma aracıysa o zaman Garak neden bir tane daha bulmaya çalışıyor?
Ce n'est pas votre fierté qui m'inquiète, mais cet implant.
Benim endişe ettiğim senin gururun değil, kafanın içindeki implant.
Mon implant m'a été donné par Enabran Tain, le chef de l'Ordre obsidien.
İmplant bana bizzat, Obsidian Order'ın başı olan Enabran tarafından verildi.
Si je devais être torturé, l'implant devait stimuler les centres nerveux du plaisir et déclencher une production d'endorphines naturelles.
Bana işkence yapılırsa büyük miktarda doğal endorfin üretimini tetiklemek için implant, beynimin zevk merkezlerini uyarır.
Le seul but de cet implant était de m'immuniser contre la douleur.
İmplantın tek amacı ağrıya karşı bağışıklık yapmaktı.
Vous avez activé l'implant.
İmplantı çalıştırdın.
J'ai créé un système me permettant d'activer l'implant quand je voulais.
İmplantı kontrol edecek bir cihaz yaptım.
- Et l'implant est usé.
- Ve şimdi bozulmaya başladı.
Mon organisme est devenu dépendant du niveau élevé d'endorphines généré par l'implant.
Vücudum implantın ürettiği yüksek miktarda endorfine bağımlı hale geldi.
Nous devons désactiver cet implant, et quels que soient les symptômes de manque et les effets secondaires, je promets de vous aider.
O implantı kapatmamız lazım ve geçireceğin geri çekilme semptomları veya yaşadıklarının yan etkileri ne olursa olsun,... söz veriyorum, bunları atlatman için yardım edeceğim.
Surveillance de l'implant crânien du patient.
Peki. Hasta kafasındaki implantın durumunu izlemeye devam et.
Il dort depuis que j'ai désactivé son implant.
İmplantını kapattığımdan beri uyuyor.
Vous subissez les effets de la désactivation de l'implant.
Bak, implantın devre dışı edilmesinin bazı yan etkileri yaşıyorsun.
J'ai désactivé l'implant.
İmplantı kapattım.
En réactivant l'implant, nous le maintiendrons en vie deux semaines.
Eğer implantı tekrar çalıştırırsak bir veya iki hafta daha yaşatabiliriz.
C'est vous qui lui avez ordonné d'installer cet implant, non?
Üstelik, kafasına o implantı koydurmayı emreden sizsiniz, değil mi?
Il l'a retrouvée grâce à l'implant?
Sence Scully'nin yerini gerçekten mikroçiple mi buldu?
Elle a eu la preuve en main : Cet implant métallique!
Çünkü Scully'de, inkar edemeyecekleri kanıtlar vardı, örneğin o metalik mikroçip.
Le retrait d'implant est désormais facturé 1,5 million.
Şimdi implantı 1,5 milyona çıkarıyorlar.
Attention : détection d'implant.
Uyarı implant bulundu.
Un implant biologisé.
İmplant ıslak kablolama.
Il te faut un implant de personnalité.
Sana gereken'kişilik nakli'.
"L'IMPLANT"
İMPLANT
Imprimée?
- İmplant mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]