Incredible traducir turco

Ce doit être incroyable.

It must be incredible.

Les Incredible Crash Dummies.

Incredible Crash Dummies.

Beaucoup le comparent au journaliste de The Incredible Hulk.

Birçok kişi onu "Yeşil Dev Hulk" taki o muhabirle aynı kefeye koyuyor.

Découpe ton pantalon... remonte-le... sors de là, et dis-lui que tu es l'incroyable Hulk.

Pekâlâ, pantolona kesikler aç, tamam mı? Sonra giy, dışarı çık ve ona "Incredible Hulk" olduğunu söyle.

- There is an incredible...

Fransızca, Fransızca.

Je suis sûre que j'ai été tellement minable que ça t'a facilité la tâche.

Well, I'm sure my incredible patheticness softened the blow for you.

C'est l'Incroyable Hulk.

Incredible Hulk!

J'étais en train de penser à l'incroyable Hulk.

Incredible Hulk'ı düşünüyordum.

Un incroyable Hulk affamé.

Bir incredible hulk kavun topçusu.

J'ai Le Hulk, Le Monstre Vert, Le Bling.

Incredible Hulk var, yeşil canavarım var biraz, kokain var.

God, it has been incredible.

Oh Tanrım, inanılmazdı.

Incredible.

Gerçekten harikaydı.

It should bring out a disc incredible only to be considered decent.

Albümüne koyması gerekmezdi, ki albümü çok iyi ama iyinin yarısı olsa yeterdi.

There'? Nothing incredible or new, if for that.

Harika olan hiçbir şey yok ya da bu yeni hiçbir şey değil, bu kesin.

On se fait bouffer par Hulk!

Incredible Hulk bizi perişan ediyor.

On apprend que Hulk a un jumeau démoniaque.

Incredible Hulk'un şeytani ikiz kardeşini ortaya sürdüler.

J'ai vu ça dans That's Incredible.

Evet, çocukken görmüştüm. İnanılmaz bir şey.

Et bien, c'est impossible mais.. ... j'aurai juré avoir vu l'incroyable Hulk.

Bu imkansızdı ama size Incredible Hulk'ı gördüğüme yemin edebilirim.

L'incroyable Hulk.

Incredible Hulk mı?

Y a t-il... une raison pour que Lou Ferrigno, l'incroyable Hulk, ait une dent contre votre mari?

Lou Ferrigno yani Incredible Hulk'ın kocanıza zarar vermesi için bir neden var mıydı?

L'Incroyable Hulk!

The Incredible Hulk?

John Davidson, présentateur de That's Incredible.

Chris, bunu yapmana izin vermeyeceğiz.

John Davidson, Présentateur de C'est Incroyable!

Ben John Davidson, That's Incredible'ın sunucusu.

- Pour. - Super!

Michael J. Fox, Mr. Fox, the Incredible Mr. Fox. diye seslenebilirsiniz.

L'Incroyable voyage. "

- Boşluk- Bound : The Incredible Journey. "

L'Incroyable voyage.

The Incredible Journey.

En plus j'ai tellement de stéroïdes dans mon corps en ce moment, je risque de me changer en Hulk si vous m'énervez

Hayır cevabını kabul etmem. Ayrıca vücudumda o kadar çok steroid geziniyor ki eğer beni sinirlendirirseniz, Incredible Hulk'a dönüşebilirim.

"Jellybeans" s'est entraîné pendant un mois pour le "Health Kibble Incredible Dog Challenge"

Jellybeans tüm ay boyunca Sağlıklı Mama İnanılmaz Köpek Yarışması için çalıştı.

C'est comme demander à l'incroyable Hulk d'ouvrir un pot de cornichons.

Incredible Hulk'tan bir kavanoz açmasını istemek gibi bir şey bu.

Vous connaissez l'incroyable Hulk?

The Incredible Hulk var ya.

À mon réveil, j'avais le présentateur de That's Incredible!

Bedenimin her yeri hatalı mürekkeple kaplı. - Neredeyse her şeyi düzeltebilirsin. - Bunu nasıl düzelteceksin?

{ \ pos ( 192,210 ) } De retour avec Jeremy Piven pour L'Incroyable Hulk.

The Incredible Hulk gibi görünen Jeremy Piven devam ediyor.

Tu peux pas parler comme ça à Brody Walker, incroyable Hulk.

Brody Walker'la öyle konuşamazsın aslanım. Incredible Hulk.

The Incredible Mr. Limpet.

The Incredible Mr. Limpet.

Tu veux voir Incredible India?

İnanılmaz Hindistan'ı görmek ister misin?

L'incroyable Hulk # 102?

The Incredible Hulk 102.sayı mı?

Je vous présente le numéro 102 de L'incroyable Hulk.

Huzurlarınızda The Incredible Hulk 102. sayı

Elle est froide et humaine

Scott Matthewyi # she's so cold and human # # it's something humans do # # she stays so golden solo # # she's so number nine # # she's incredible math # # # insanların yaptığı bir şey #

Est-elle vraiment humaine?

# just incredible math # # and is she really human?

'I met this truly remarkable girl'in this really incredible town'and she skillfully managed to talk her way into my room Très bien, vous deux.

Siz ikiniz, harikaydınız.

Il est comme l'Incroyable Hulk.

Incredible Hulk gibi.

♪ the way I play the decibels put the pedal to metal y all ♪ le style est délébile, mon flow indélébile irrévocablement incrédible, je te le dit avant-hier est le jour où j'ai rencontré Rishi quand je l'ai trouvé son nom est Reazy Peazy

# Pedala basar gibi müziğin ritmiyle oynarım. # # Tarzım yenilenebilir, sözlerim ise geri alınamaz biçimde... # #... kalıcı ve muhteşemdir. Size söylüyorum. #

- On dirait John Davidson. - Je l'ai fait à Hong Kong.

Ama sanırım çeviride bir şeyler kayboldu çünkü uyandığımda göğsümde That's Incredible'ın sunucusunu buldum.