Translate.vc / francés → turco / Iö
Iö traducir turco
183 traducción paralela
" Cette galerie contient la momie et l'équipement funéraire complet... de la princesse Anck-es-en-Amon, de la 18ème dynastie, vers 1730 av. J.C.
Bu galeride Prenses Anckesen-Amon'un mumyası ve gömü malzemelerinin tamamı yer almaktadır ; 18. Krallık, İÖ yaklaşık 1730
Anthro-po-Io-gue.
Antropolog.
Io? Quattro sorelle.
Dört kızkardeşim var.
Pas beaucoup manger mais... Io divideremo avec vous.
Yiyecek az ama sizlerle paylaşırız.
Ma io no lo ve faccio liscio. Va bene!
Ama, buna izin vermeyeceğim!
Io, le plus secret des quatre. Europe. En s'éloignant de Jupiter...
İo, en içteki uydu Europa uydusu ve Jüpiter'den uzaklaştıkça Ganymede uydusu ve en dıştaki büyük Callisto uydusu.
L'informatique a aussi aidé... Voyager dans sa découverte d'un satellite près d'Europe : un monde appelé lo.
Bilgisayarlar Europa'nın yakınındaki İo uydusunun keşfinde büyük rol oynadı.
Voyager 1 s'est approché de lo.
Sonra Voyager 1 İo'ya yol aldı.
L'observation de ce quadrant a mis en évidence... un croissant anormal... en haut à gauche de lo.
İzlerken belirgin bir şey gözüme çarptı sol köşede tuhaf bir şekil io'nun yüzeyinde belirdi.
Des rivières de soufre liquide coulent le long des volcans... et expliquent certainement les couleurs d'lo.
Volkanik dağlardan akan sülfür nehirleri İo'nun belirgin renginin muhtemel nedeni.
Voici lo, la volcanique.
Ve volkanik İo.
Ici, nous voyons Jupiter, avec sa tache rouge... et lo, la volcanique, qui tournoie sous nos yeux.
Mesela burada Jupiter, büyük kızıl lekesiyle görülüyor. Volkanik İo önümüzde dönüyor.
Si vous êtes un flic tellement fort... que faites-vous dans une mine comme lo?
O kadar iyi bir polissen Io gibi bir madende işin ne?
EUROPA ET IO, L'ORDINATEUR HAL-9000 SE DÉRÉGLA.
EUROPA VE İO'YA YAKLAŞINCA HAL-9000 ARIZALANDI.
ENTRE JUPITER ET IO,
KAPTAN BOWMAN JÜPİTER İLE İO ARASINDA...
POINT DE LA GRANGE ENTRE JUPITER ET IO.
JÜPİTER İLE İO ARASINDAKİ LAGRANGE NOKTASI.
ORBITE DE IO.
İO'NUN YÖRÜNGESİ.
Discovery dérive vers Io, en s'éloignant de Jupiter.
Discovery İo'ya doğru çekiliyor. Ya da Jüpiter'den uzaklaşıyor. İkisinden biri.
Il s'écrasera sur Io...?
Ne kadar zaman sonra İo'ya çarpar?
On en aura d'autres plus près de Io.
Muhtemelen İo'ya yaklaştığımızda daha fazla şey öğreneceğiz.
Le temps est venu... de rejoindre le Discovery en orbite autour de Io.
Kendimizi İo'nun yörüngesine oturtmamızın zamanı geldi. Discovery'nin bulunduğu yer burası.
Si tout va bien, nous finirons en orbite autour de Io.
Her şey yolunda giderse, sonunda İo'nun etrafında yavaşça yörüngeye oturacağız.
Nous enverrons une équipe... qui montera sur cette épave flottant au dessus de Io.
İo üzerinde yüzen bu 250 metrelik gemi enkazının içine girmeleri için bir ekip yollayacağız.
Le système directionnel fonctionne et le Discovery... a pu se dégager de son orbite autour de Io.
Mekanik sistem elle çalıştırılabilir yani Discovery'yi İo etrafında giderek zayıflayan yörüngesinden çekip çıkarabiliriz.
Plus je m'éloigne de Io... plus je suis heureux.
Açıkçası İo'dan ne kadar uzaklaşırsam o kadar mutlu olacağım.
E io sono molto caro.
E io sono molto caro!
Ensuite? Ils vont peut-être attaquer ici, à Io.
Her an kendi başlarına saldırabilirler...
Le Corps d'Élite de l'armée d'Ishtar, le 101e bataillon aérien,
Seçkin Ishtar birliklerinden 101. bölük, Aphrodia'nın başkenti Io'ya sürpriz bir saldırı yaptı.
a attaqué par surprise Io, la capitale d'Aphrodia.
Saldırı bir günde sona erdi, şehir teslim oldu.
Encerclons Io, occupée illicitement, et libérons-la.
İşgal altındaki başkentimizi almak için, yardım edin!
Ils vont réfléchir à Belgama au moyen de récupérer Io.
Bergama'da gruplanıp orduyu kurarak, Io'yu geri almayı düşünüyorlarmış. Ya?
Notre régiment de blindés encercle toute la ville.
Zırhlı birliklerimiz, Io'yu kuşatmış durumda.
Le quartier populaire est dans le chaos le plus total. Mais il ne deviendra pas le repaire des révoltés.
Io'nun merkezi bir labirent gibi, fakat direniş üssü haline gelmesine asla izin vermem!
Un couvre-feu a été décrété.
Io'da sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Le gouvernement a abandonné Io.
Io için her şey bitti.
Je ne veux pas quitter mes amis.
Başkentimiz Io'yu seviyorum! Hem arkadaşlarımı arkamda bırakamam...
En direction du désert de Dontoloote. On s'éloigne d'Io.
Başkent Io'dan uzağa.
Ils voulaient me renvoyer à Io.
Tahminimce başkente geri döneceğim.
À Io, l'armée d'Ishtar est en train de pleurer.
Başkentteki Ishtar birliklerine de aynısını yapmalıyız!
Dans l'armée d'Io, certains sont passés du côté de l'ennemi.
Bazı Io savunma askerleri Ishtar üzerine atılmış durumda.
Vous voulez retourner à Io?
Şehre geri dönmek ister misiniz?
Quand on sera à Io, tu veux...?
Io'da senin için yapmamı istediğin bir şey var mı?
Tu sais ce que ça signifie?
Tüm Io'ya mermi yağıyor. Bu ne anlama geliyor?
Je te dis ça parce qu'on approche d'Io.
Çünkü başkente yaklaşıyoruz.
Io?
Io'ya mı?
Ma petite Io, attends-moi!
Biraz daha dayan Io...
Notre arrivée à Io?
Io'ya ulaştığımızda mı?
Notre invincible armée qui a conquis Io en un jour... tu ne l'humilieras pas!
Biz bir günde başkentinizi ele geçirdik! Senin gibi pislik değiliz!
L'ennemi résiste toujours dans quelques endroits mais notre victoire est proche.
Io'da hala bazı direnişçiler var... Fakat yakında hepsini bastırmış oluruz.
Je te comprends. Io n'est pas loin.
Çok rahat anlaşılıyor...
Tu vas à Io, hein?
Io'ya mı gidiyorsun?