Translate.vc / francés → turco / Jets
Jets traducir turco
540 traducción paralela
Un de nos jets pourrait chauffer un immeuble entier.
Jetlerimizden biri 50 ofisli bir binayı ısıtacak kadar ısı üretebiliyor.
- Ça grouillera de jets dans une minute.
- Gökyüzü neredeyse jetlerle dolacak.
Aucun des jets n'est revenu du combat.
Jetler çatışmaya girdi ama hiç biri dönmedi.
Lorsque la dernière photo de Paris parvint au gouvernement en exil, on eut l'idée d'utiliser des jets comme coursiers.
Paris'in son fotoğrafı, sürgündeki Fransız hükümetinin eline geçince, akıllarına, jetleri haberci olarak kullanma fikri geldi.
Il y a deux jets qui arrivent!
İki uçak geliyor!
Décollage jets.
Jetler kalktı.
Martin, avec tes jets, anéantissez l'artillerie.
Martin, uçaksavarları susturmak için jetlerini kullan.
Décollage jets.
Jetleri çalıştır.
Les jets canadiens filent au-dessus de nos têtes.
Kanada Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin vampir jetlerinin uçuşu.
Voici les jets américains...
Şimdi Amerikan jetleri havalanıyor.
Depuis quand l'armée prête-t-elle des jets à des particuliers?
Ordu ne zamandır jetlerini dağıtıyor?
Nos vaches laitières produisent un lait très pauvre en crème, mon frère croyait que c'était dû aux jets qui passent au-dessus d'elles.
Sürümüz istenilen kalitede süt vermiyordu abim de bunun uçan jetlerden dolayı olduğunu düşünüyordu.
Hé, les Jets.
Hey, Jetler!
Allez, les Jets.
Haydi, Jetler.
Qu'en dites-vous, les Jets?
Ruh haliniz nedir Jetler?
Je veux que les Jets soient les caïds.
Jetler'in bir numara olmasını istiyorum.
- Moi et Tony, on a créé les Jets.
- Jetler'i Tony ve ben başlattık.
- On est les Jets.
- Biz Jetleriz.
Les Jets font du chemin, avec eux, ça gaze bien
Jetler vitesi taktı, silindirler dönüyor
Les Jets s'amènent à fond de train
Jetler cehennemden fırlamış yarasa gibi
Les Jets s'amènent - pauvres mecs, cachez-vous disparaissez sous terre, tirez-vous, planquez-vous
Jetler geliyor - Küçük dünya, kenara kaç En iyisi yeraltına girin, kaçın, saklanın
Voici les Jets, prêts à éjecter les autres bandes du quartier
Jetler geliyor ve herkesi mahvedeceğiz Bütün çeteleri, bütün mahalledeki
Nous les Jets, on est les caïds du quartier.
Bütün mahallede, sevgili mahallemizde
C'est bon. Va jouer avec les Jets.
Git Jetler'le oyun oyna.
Les Jets vont pouvoir s'en donner, ce soir
Bu gece Jetler'in gecesi olacak
Les Jets vont pouvoir dominer, ce soir
Bu gece Jetler'in dediği olacak
Les Jets vont prendre le dessus, ce soir
Jetler zirveye yerleşiyorlar bu gece
Il a vraiment soutenu les Jets.
Evet. Gerçekten Jetler için savaştı.
- Il est avec les Jets.
- O onlardan biri.
Les moteurs de jets aspirent de l'air.
Jet uçaklarının motorları havayı süratle emerler.
L'amiral se récusant, la note d'Hardesty... sur les transports par jets.
Deniz Kuvvetleri'nin, Genelkurmay'daki toplantıdan sonra denize açılması... Hardesty'nin notu, şu jet uçaklarıyla nakil işi...
Nous aurons alors la maîtrise de l'air avec nos jets et d'autres armes plus conséquentes.
O zamana kadar jetlerimiz havada üstünlük sağlamış olur. Hatta daha da önemli silahlarımız olacak.
De nos jours, les "jets" couvrent la même distance en 7 minutes. Mais ça peut prendre plus longtemps.
Bugün aynı mesafe süpersonik jetlerle yedi dakikada geçilebiliyor... ama daha fazla da sürebilir.
Et nos jets les plus rapides essayant de l'attraper. Contrôle?
Ve en hızlı jetlerimiz onu takip ediyorlar.
J'avais envie de m'envoyer à grands jets dans le caniveau.
Özlemini duydum kendimi gayretle çatı oluğuna bırakmanın.
Ces jets sont munis de lance-missiles et de radars spéciaux.
Bunlar hava kuvvetleri jetleri. Roketleri ve düşük seviye radarları var.
Mike Katz signe avec les Jets Ça marchait très bien avec les Jets jusqu'au moment où j'ai été blessé.
Sakatlanana kadar Jets de gayet iyi gidiyordum.
On va dépasser Ruben and the Jets, mec.
Ruben ve Jets'den de büyük olacağız, ahbap.
Les jets seront sur site dans 30 secondes.
Yaklaşık 30 saniyelik zamanınız var. Adamlarını geri çek ve başlarını eğ.
De puissants jets d'énergie... sont alors propulsés à travers le cosmos.
Radyoteleskoplarla görülebilen bu patlamanın enerjisi, tüm kâinatta yankılanır.
Les mondes proches du noyau ou des jets sont calcinés.
Patlamanın merkezine yakın olan dünyalar yanıp kül olurlar.
Sans compter que Katarina est étendue par terre avec, au cou, une plaie béante d'où s'échappent des jets de sang.
Katarina'yı banyo paspasında acı veren bir gırtlakla görmek dışında,
Demi d'ouverture des New York Jets.
Futbolcu.
Les "jets" lacèrent son horizon et les missiles font des bonds de crapauds.
Boydan boya kırbaçlar görüntüsünü jetler. Kurbağa gibi zıplar füzeler.
- Piloter des jets.
Jet pilotu olmak istiyorum.
T'aimes les jets? - À la folie.
- Tam üstüne bastın!
- Jets.
- Jetler!
Seuls 2 types sont admis aux jets.
O bölüme iki kişi seçilecek.
Pour piloter des jets.
Jet pilotu olmak istiyorum.
Ensuite, au Texas quand j'en serai aux jets.
Ve uçtuğumda da Beeville, Texas'a.
Bonne chance pour ton entraînement en vol. Arrange-toi pour avoir les jets, hein?
Pensacola'daki uçuş eğitimin için bol şans ve al o jetleri, tamam mı?