Joshua traducir turco

Je dois rencontrer "Joshua".

Yani... Joshua'yla.

Lâche-toi, Joshua.

Çıldır, köpek-çocuk.

Joshua a un nouveau visage.

- Joshua... - Ne oldu, Josh?

Joshua veut rencontrer Rita pour parler de sa créativité en herbe.

Joshua Rita'yla buluşmak istiyor. Gelişimimi tartışmak.

Bonjour, Joshua.

Merhaba, Joshua.

Il y a un article sur Joshua dans La gazette de l'artiste.

Artist's Weekly'de Joshua'nın röportajı var.

"'Numéro un'exprime un expressionnisme angoissé et une ambiguïté spectaculaire. "

" Ekspresyonizmin bunalımına bir numaralı sesi veren Joshua hala onun görsel muğlaklığını ifşa ediyor.

On en a besoin.

- Rita, Joshua 2 numara bize lazım.

Ces deux toiles réunies n'égaleront jamais la puissance et la majesté de "Numéro deux".

Bu iki tuvali yanyana koysan, yine de Joshua 2'nin gücüne ve yüceliğine erişemezler.

Ils démoliront ta porte pour un "Joshua".

Onlar sonra kapını yumruklayacaklar bir - bir Joshua için.

Je dois récupérer "Numéro deux".

Joshua 2'yi geri almalıyız.

- Joshua?

- Joshua?

Max et Joshua doivent parler des toiles, maintenant.

Max ve Joshua resimler hakkında konuşması gerek. Şimdi.

Je sais. Joshua?

Biliyorum.

Ma toile. "Numéro deux."

Benim tablom. Joshua numara 2.

Si vous me laissez vous regarder, je vous rends la toile

Joshua! Seni görmeme izin ver, ve tablonu geri alabilirsin, ve - ben polisleri hallederim.

Votre apparence n'a aucune importance.

Joshua! Nasıl göründüğün bence sorun değil.

Fuir! Joshua, ça n'a pas d'importance.

Joshua, bunun önemi yok.

Vous êtes trop bon pour nous.

Sen bizim için fazla iyisin, Joshua.

II s'appelle Joshua.

Onun adı Joshua.

Il a trouvé l'adresse de la dernière effraction.

Joshua nın en son girdiği evin adresini bulmayı başarmış.

Si c'est vrai, pourquoi abandonner Joshua et le signaler aux flics?

Peki madem öyle, neden Joshua yı kovup onu polislere ihbar etsin ki?

II y avait pas de statue. J'en avais jamais entendu parler avant Joshua.

Avluda bir heykeli varmış gibi görünmüyordu.

Ensuite, Renfro a dit un truc comme quoi j'étais celle qu'il cherchait.

Joshua sonra da Renfro söyleyinceye kadar bu adamın ismini hiç duymadım. Bendeki bir şey yüzünden aradıkları tek kişi benim.

Joshua est dans la nature et il a besoin de mon aide.

- Evet, Joshua dışarıda ve benim yardımıma ihtiyacı var.

Joshua recherche bien Sandeman, mais ses informations sont périmées.

Joshua Sandeman'ı arıyordu değil mi? Sadece onun bulduğu bilgilerin tarihi geçmiş.

Joshua a un vieil annuaire et ne réalise pas qu'il n'est plus valable.

Joshua eski bir rehber bulmuş olmalı ve hala bunun işe yaramadığının farkına varmamış.

Je sais pas quel est ton problème, mais j'ai une piste sur Joshua, et j'y vais maintenant.

Bak senin sorunun ne bilmiyorum ama Joshua nın izini buldum ve hemen oraya gitmem lazım.

Joshua et Père.

- Joshua ve baba.

Max, Joshua et Père.

Max, Joshua, ve Baba.

Joshua!

Joshua!

Tu es Joshua, c'est ça?

- Sen Joshua'sın, değil mi? - Joshua.

Joshua en est sûr.

Joshua bundan emin ;

Canidé avec ADN humain ne devait pas arriver, et puis Joshua.

İnsan DNA sına sahip köpek... böyle olması istenmedi. Ama sonra Joshua. Max ve Logan.

Joshua.

Joshua?

- Voir Joshua.

- Joshua'ya uğramam lazım.

- Il ne ferait de mal à personne.

Tabii ki hayır. Joshua kimseyi incitmez.

Je suis allée voir Joshua hier soir.

Ben - Dün gece Joshua'ya uğradım ve o orada değildi.

J'ai montré la photo de Joshua parue dans la presse.

Ona bir kaç hafta önce çıkmış bir dergideki Joshua'nın resmini gösterdim.

- Joshua n'en a pas.

Joshua da barkod yok ki.

- Joshua a été blessé avec Isaac.

Bu yüzden Joshua yaralandı - Isaac'i durdurmaya çalışırken.

Joshua est blessé? Qui est Isaac? Moins vite.

Yavaşla biraz.

Joshua est blessé?

Joshua yaralandı mı? Ve Isaac de kim?

Quand j'ai vu Joshua l'autre jour, il avait un bandage.

Ve geçen gün Joshua'nın evine gittiğimde, bir tarafı tamamen bandajlıydı.

- Il a voulu empêcher Isaac de tuer.

Joshua, Isaac'i durdurmaya çalışırken yaralandı.

Pourquoi il tue des gens?

Neden böyle yapıyor, Joshua? Neden insanları öldürüyor?

- Tu m'entends? - Il tue des gens.

- İnsanları öldürüyor, Joshua!

Joshua.

Joshua.

- C'est pas Joshua.

- Joshua değil.

Joshua l'a appelé "Père".

Joshua ona baba diyor.

- Joshua ne ferait de mal à personne.

- Joshua kimseye zarar vermez.