Translate.vc / francés → turco / José
José traducir turco
1,709 traducción paralela
en ce glorieux anniversaire de la naissance de notre héros national José Marti on veux faire hommage à celui qui est un exemple et un guide pour tous les enfants cubains et parce qu'on aime beaucoup Marti nous hurleron : "Longue vie à Marti!"
Jose Marti'nin şanlı doğumgününü kutluyoruz. Tüm Küba çocuklarına örnek ve rehber olan insana saygı gösterelim. Hepimiz Marti'yi sevdiğimize göre, Hep birlikte bağıralım,
José, vous avez déjà été compensé pour les dégâts sur la maison.
Jose, evdeki zararların zaten karşılandı.
Je vous assure, José... qu'elle me tient toujours à cœur.
Seni temin ederim, Jose. - Hala önemsiyorum.
Avec Sara Holt, je représenterai le demandeur, José Pitino... dont la femme, Elena, est morte dans l'incendie qui a pris naissance... dans leur garage, où leur camionnette, construite et vendue par l'accusé... s'est soudain retrouvée en flammes.
Sara Holt'la birlikte davacı Jose Pitino'yu temsil ediyorum. Karısı Elena, davalı tarafından üretilen ve satılan pikabın garajlarında birden alev alması sonucu çıkan yangında öldü.
Vous entendrez le témoignage de José Pitino.
Bunun cevabını Jose Pitino'dan duyacaksınız.
José n'a jamais pu tenir dans ses bras... celle qui était sa femme depuis 37 ans... La tenir dans ses bras et...
Jose'nin de hiç 37 yıllık karısını kollarının arasında tutma onu kollarının arasında tutamadı ve- -
José et Elena Pitino avaient ces journées en perspective.
Elena ve Pitino'nın önünde o günlerden vardı.
José, je veux juste que vous sachiez... que je n'aurais pas laissé ce million quatre nous échapper.
Jose, 1.4'ü kaybetmeyi asla göze almayacağımı bilmeni istiyorum.
José Fausto.
Jose Fausto.
Juste après avoir été appréhendé, José Fausto, Ie dernier suspect en vie, a été abattu.
Aranan 4. şüpheli Jose Fausto göz altına alındıktan kısa bir süre sonra meçhul kişilerce vuruldu...
Celle de gauche vient d'un test de tir de l'arme de José Fausto.
Soldaki ise Jose Fausto'ın silahından yapılan atıştan alınan mermi.
Apparemment, José Fausto lui a tiré dessus pour lui prendre son vélo.
Öyle görünüyor ki Jose Fausto bisikleti almak... için oğlunuzu vurdu.
Elle travaille à San José ce weekend.
Bu haftasonu San Jose'de çalışıyor.
Sa mère à pris un avion depuis San José.
Uh, burada hiç ebeveyni var mı?
José Escobar, né en 1991 à Oaxaca.
Jose Escobar. 1981'de Oaxaca'da doğmuş.
José n'aurait pas fait ça.
Benim Jose'm Bay James'e zarar vermez.
- José. Ca va mieux.
Daha iyiye gidiyor.
C'est tout près de chez José.
Jose'ye çok yakın.
Mme Lucy, ce serait bien, et vous allez adorer José.
Çok iyi olur. Jose'yi çok seveceksiniz.
Ni vous, ni James, n'avez appelé José pour qu'il vienne?
Yani James de sen de Jose'yi arayıp buluşmak istemediniz.
Et si ces salauds peuvent tuer l'un des leurs comme José...
Bu alçaklar, kendi içlerinden birini, yani Jose'yi öldürmüşse...
José, c'est terminé.
- Artık Jose yok.
- Lâche-moi.
- Bırak, Jose.
Salut, Jose María.
Naber, Jose Maria?
Laisse-moi là, Jose. J'y retournerai plus.
Arabadan iniyorum!
Je sais tout sur Jose Pedraza.
Jose Pedraza'yı biliyorum.
Si on le répète, il pourrait avoir l'air d'être répété.
Prova yaparsak, ifadenin prova yapılarak verildiği anlaşılabilir, Jose.
Des empreintes relevées sur la Caprice nous ont conduits à J. Fausto, Le type qui a été abattu. Me parlez plus de lui.
Ve Caprice'deki diğer bir iz de motelde vurulan Jose Fausto'nun çıktı.
C'est la preuve qu'en voulant échapper à la police... Fausto a tiré sur votre fils dans le dos.
Bu Jose Fausto'nun polisten kaçmaya çalışırken oğlunuz Geraldo'yu vurduğunu ispatlıyor.
On a retrouvé le vélo de votre fils dans sa chambre.
Oğlunuzun bisikletini Jose Fausto'nun kaldığı motel odasında bulduk.
Jose, Rico...
Jose, Rico, Pepe...
Vous connaissez un certain Jose Salazar?
Jose Salazar adlı birini tanıyor musun?
- Jose Salazar.
Jose Salazar.
Hé, Jose, on a encore quelques questions pour vous.
Hey, Jose, sana bir kaç sorum daha var.
Arrêter Jose Salazar pour le meurtre de Trevor Riley et voir si je trouve un lien avec Lisa Bayle.
Jose Salazar'ı Trevor Riley cinayetinden tutuklayacağım, ve Lisa Bayle ile bağlantısı var mı bakacağım.
Vous connaissez un certain Jose Salazar?
Jose Salazar diye birini tanıyor musun?
Comment est-il? Chanceux.
Um, annesi San Jose'den uçakla geliyor.
Il doit être avec Jim, Jack et Jose.
ve yanında da Jim, Jack, ve Jose varmış
Juanita et Marijose sont mes bonnes.
Juanita ve Mary-Jose benim ev arkadaşım.
Il doit s'agir de Jose Escobar.
Bana kalırsa bu Jose Escobar.
Il était gentil.
Benim Jose'm çok tatlı bir çocuktur.
- Juan, c'est ça?
Juan'dı değil mi? Jose.
Pour que Jose les fasse visiter.
Jose'nin onları gezdirmesi için.
Je leur ai donné son numéro.
Onlara Jose'nin numarasını verdim.
Vous savez s'ils l'ont appelé, si Jose leur a parlé, s'il les a vus?
Onu aradılar mı? Jose onlarla konuştu mu? - Görüştü mü?
Où est José?
- Jose nerede?
- Jose Vargas.
- Jose Vargas.
Personne doit savoir que j'ai vendu à Jose.
Jose'ye sattığımı asla çaktırmamalıyız tamam mı?
- Tu l'as aidé à massacrer Jose.
Nasıl yoluna girecek? Gidip Jose'yi kesen sen değil misin?
Tu crois que Jose va en rester là?
Jose onu kesmenizi yanına bırakır mı?
Juste une fois, je voudrais que l'on me demande, "Hé, Jose, ça te derangerais de décaler tes horaires aujourd'hui?"
Bir kere olsun, bana şöyle sorulsun : "Hey, Jose, bugün çifte vardiya çalışmak ister misin?"