Translate.vc / francés → turco / Jude
Jude traducir turco
1,111 traducción paralela
- Jude m'a aidée à la prendre.
Bunun doğru karar olduğunu biliyorum.
J'ai quelque chose à vous demander.
Jude, senden bir isteğim olacak.
Jude?
Jude?
Jude?
Jude...?
"Très cher Jude, je n'aurais pas dû écrire cette lettre. " Surtout ne répondez pas.
" Sevgili Jude, sana asla bu mektubu yazmamam gerekiyordu ve senden ricam, lütfen cevap yazma.
- Jude? - Comment le savez-vous?
- Nereden biliyorsun?
Promettez-moi que vous ne renoncerez jamais.
Asla çabalamaktan vazgeçmeyeceğine dair bana söz ver Jude.
Elle vous persuadera peut-être de rester?
Belki de Jude'u kalması konusunda ikna edebilirsin.
- Tout va bien, Jude?
Her şey yolunda mı Jude?
- Qu'est-ce que j'ai qui ne va pas?
- Benim neyim Jude?
- À quelle heure est le train?
Tren saat kaçta kalkıyor Jude?
Jude!
Jude! Jude!
Pardonne-moi de venir ici.
Buraya geldiğim için üzgünüm Jude. Gelmek istemezdim.
"Cher Jude, je t'écris " puisque je n'ai jamais pu te parler.
" Sevgili Jude, sana bu haberi mektupla veriyorum çünkü yüzyüze konuşma şansımız olmadı.
Tu es Jude Fawley?
Sen Jude Fawley misin?
- Tu veux bien m'aider?
Jude bana yardım eder misin lütfen?
Jude! Je peux vous parler?
Jude, seninle konuşabilir miyiz?
Je suis désolé, mais il va falloir que je vous remplace.
Jude, üzgünüm. İşini bitirmesi için başka birini ayarladım.
Je regrette, Jude.
Üzgünüm Jude.
- Tu as l'air malade, Jude.
Hasta görünüyorsun Jude.
- Quel est celui qui t'a refusé, Jude? - Bibliol.
Seni reddeden fakülte hangisiydi Jude?
Tu étais un homme si fier, Jude.
Sen çok gururlu bir adamdın Jude.
Jude.
Jude.
Tu es un bon garçon, Jude.
Sen çok iyi bir çocuksun Jude.
Tu connais encore le Credo en latin?
Hey, hey! Hala inancını Latince söyleyebiliyor musun Jude?
- Mon ainé, Jude.
Benim büyük olum.
- Ça va pas, bonhomme?
Küçük Jude. - Sorun nedir küçük adam?
Ce n'était pas de ta faute, Jude.
Senin suçun değildi Jude.
J'ai épousé Richard à l'église.
Ben Richard'la Kilise'de evlendim Jude.
Je prierai pour nous, Jude.
Bizim için dua edeceğim Jude.
- Jude.
Sana söz verdim.
Non, Jude.
Olmaz Jude.
Voici Jude Thatcher à sa naissance.
Bu Jude Thatcher'ın doğumu.
Jude était condamné à une mort prématurée et anonyme, quand notre fondation prit en charge son traitement médical.
Jude'un annesi aramızdan ani bir ölümle ayrıldı, daha sonra bütçemiz arttırıldı ve çocuğun velayetini biz aldık.
Voici Jude à deux ans et demi.
Jude 2 yıl 6 aylıkken.
Jude à quatre ans.
Bu da 4 yaşındayken.
Et Jude aujourd'hui.
Bu da bugünkü hali.
Mesdames, messieurs, revoici Jude Thatcher et le Dr Yukio Tanaka.
Bayanlar ve Baylar lütfen Jude Thatcher ve Doktor Yukio Tanaka'ya merhaba deyin.
Jude est un enfant extraordinaire, un être unique dont la vie même est l'aboutissement d'années de recherches en génétique.
Jude türünde tek olan olağanüstü bir çocuk, yaşamının tamamı genetik araştırmalarla geçti.
Jude est aussi un messager porteur de bonnes nouvelles.
Jude bir mesajcı, hepimize iyi haberler getiriyor.
On veut un véhicule et la voie libre pour nous et le garçon nommé Jude.
Kendimizle Jude'u güvenli bir yere götürmek istiyoruz.
Vous êtes notre meilleur ami. Vous deviez être le premier à savoir.
Sen bizim en yakın arkadaşımızsın Jude.
Je sais.
- Jude aklımı toplamama yardımcı oldu.
Jude! Je vous ai apporté votre repas.
Yemeğini getirdim.
Je ne suis pas prête.
Buna hazır değilim Jude.
- Je la lirai plus tard.
Jude, kimden geldiğini biliyorum.
Regarde-toi.
Şu haline bak Jude.
C'est merveilleux.
Oh Jude.
- Je sais ce que je dois faire.
Sorun değil Jude.
- Tu m'aimes?
Jude.
Jude en as de trèfle.
Bir Aziz Jude kartı.