Kaito traducir turco

Né à Osaka, au Japon, fils de Kaito et Ishi.

Osaka, Japonya'da doğdu. Kaito ve Ishi'nin oğlu.

KAITO NAKAMURA ADDO MANHATTAN

KAITO NAKAMURA VE ANDO MANHATTAN

Non, Kaito. J'ai tenté de sauver le monde.

- Hayır, Kaito, dünyayı kurtarmaya çalıştım.

- Il faut mettre fin au projet, Kaito.

Programı durdurmalısın, Kaito.

Adam n'était pas seul, Kaito.

Adam birinden yardım almış, Kaito.

Après la mort de Kaito et des autres, je me doutais qu'on viendrait me chercher.

Kaito ve diğerleri öldürüldükten sonra, er ya da geç birilerinin peşime düşeceğini biliyordum.

C'est vous qui avez tué Kaito!

Kaito'yu sen öldürdün, öyle değil mi?

Alors, on a Kaito Nakamura.

Pekâlâ, maktul Kaito Nakamura.

Vous pensez que j'ai tué Kaito pour l'argent?

Kaito'yu para için öldürdüğümü mü düşünüyorsunuz?

On sait comment cela commence avec la mort de Kaito.

Kaito Nakamura'nın ölümüyle başladığını biliyoruz.

J'ai tué Kaito Nakamura.

Kaito Nakamura'yı ben öldürdüm.

Tu n'as pas tué Kaito Nakamura.

Kaito Nakamura'yı sen öldürmedin.

Kaito Nakamura.

Kaito Nakamura.

Kaito Nakamura, assassiné.

Kaito Nakamura, öldürüldü.

À Kaito. À votre mère.

Kaito'yla, hatta annenle de.

Et que sais-tu à propos du meurtre de Kaito Nakamura?

- Kim? - Kaito Nakamura cinayeti ile ilgili neler biliyorsun?

Ma mère est en prison pour le meurtre de Kaito.

Annem, Kaito cinayeti yüzünden hapiste.

Tes parents, Kaito... Linderman, moi...

Ailen, Kaito, Linderman, ben...

Isaac Mendez... a peint une série de huit peintures qui commence par la mort de Kaito Nakamura et finit par la mienne.

Isaac Mendez, Kaito Nakamura'nın ölümüyle başlayıp benimki ile biten sekiz adet resim çizmişti.

Mon père a tué Kaito Nakamura.

Ayrıca Kaito Nakamura'yı da o öldürdü.

Kaito!

Kaito!

Pour obtenir des informations sur le dossier Kaito Nakamura.

Kaito Nakamura dosyasıyla ilgili bilgi almaya çalışıyorum.

Ce dossier est clos.

Kaito Nakamura dosyası kapandı.

Celle de la mort de Kaito Nakamura.

Kaito Nakamura'nın ölümünü içeren?

Qui a tué Kaito Nakamura?

Kaito Nakamura'yı öldüren kimdi?

Kaito Nakamura m'a appris à différencier le bien du mal.

Kaito Nakamura bana doğruyu yanlıştan ayırmayı öğretti

Né à Osaka, au Japon, fils de Kaito et d'Ishi.

Osaka, Japonya'da doğdu. Kaito ve Ishi'nin oğlu.

Tu dois penser au futur.

Geleceği düşünmelisin, Kaito.

Hiro! Kaito Nakamura était comme un père pour moi.

Hiro, Kaito Nakamura benim için bir baba gibiydi.

Où est la partie de formule de Kaito?

Formülün Kaito'da olan yarısı nerede?

Où est l'autre moitié de la formule?

Formülün Kaito'da olan yarısı nerede?

- Kaito.

- Kaito.

Mon ancien associé, Kaito Nakamura.

Eski iş ortağım, Kaito Nakamura.

Kaito Nakamura était le seul à connaître l'identité de l'hôte, et Kaito, comme nous le savons, est mort.

Bu kişinin kimliğini bir tek Kaito Nakamura biliyordu ve hepimizin bildiği gibi Kaito öldü.

Kaito...

Kaito.

L'honorable juge Kaito Nakamura. - Père?

Muhterem Hâkim Kaito Nakamura davayı yönetecek.

Tu n'as qu'à m'appeler... Kaito.

Bana Kaito deyin.

Kaito : Je suis partie au travail.

Kaito ; ben işe gidiyorum.

Une grosse portion pour Kaito.

Kaito'nunki büyük boy olsun.

Kaito...

Kaito...

Mais quoi quÕil en soit,

Her neyse, Kaito...

Kaito, toiÉ et moiÉ sommes p  re et fils.

Sen ve ben her zaman baba ve oğul olacağız.

Kaito : prends soin de ta m  re, et prot  ge la.

Kaito ; annene göz kulak ol ve onu koru.

Kaito, tiens la ici.

Kaito, alttan tutsana.

Ce Kaito...

Kaito...

"Kaito, frappe la croupeÊ"

"Kaito, kıça vur gitsin!"

Et bien, Kaito est un enfant de Tokyo.

- Kaito tam bir Tokyolu.

Kaito : tu es rest Ž dehors trop longtemps.

Kaito ; sanırım eve geç geleceksin.

Kaito... faisons lÕamour.

Kaito... Hadi sevişelim.

Tu sais, Kaito, les vaguesÉ engloutissent toutes sortes de choses. CÕest une r Ž alit Ž terrifiante.

Kaito, dalgalar her türlü şeyi yutar.

Kaito Nakamura.

Kaito Nakamura'yla beraber.