Translate.vc / francés → turco / Karli
Karli traducir turco
49 traducción paralela
Karli! Toi, ici?
Karli bu ne sürpriz!
Karli m'a dit que tu nageais tous les matins comme une dératée.
Karl deli bir kadın gibi kendini parçalayarak her gün yüzdüğünü söyledi.
- Karli! Que fais-tu là?
Karli, ne yapıyorsun?
Alors, qu'est-ce qu'on fait?
Pekâlâ Karli, şimdi ne yapacağız?
Regarde, Bibi. Un cadeau de tonton Karli.
Bak Bibi amcan Karli ne almış!
Il t'aime beaucoup, tonton Karli.
Sanırım Karli amcam seni gerçekten seviyor.
Merci, Karli.
Teşekkürler Karli.
Elle porte un cadavre poilu du dernier cri... arraché aux forêts de la blanche Russie...
Soguk ve karli Rusya'nin çelik tuzaklarindan gelen son teknoloji killi lesini gösteriyor.
Karl. Laisse ces jeunes gens.
Karli, adamları rahat bırak.
Tout va très bien... À bientôt, Karli.
Herşey yolunda, yakında görüşürüz.
"Karli ceci, Karli cela! " Mon Dieu, regarde un peu Karli!
Karl'a bakın ne şeker, Karl aşağı, Karl yukarı.
"Karo, Klausi, laissez jouer Karli!"
Unuttun mu yoksa? Karlım benim! Klaus ne dedim sana...
Et Karli, il boit toujours?
Ya Karl, o içiyor mu?
Karli n'a jamais bu énormément.
Karl asla fazla içmez.
Karli buvait beaucoup.
Hayır içerdi hem de çok.
Karli a-t-il une copine à Tokyo?
Karl'ın Tokyo'da hiç kızarkadaşı var mı?
Karli?
Karli?
Karli et toi.
Karli ve sen.
J'ai rêvé de Karli.
Rüyamda Karli'nin...
Quand j'avais appris ce qu'avait subi Karli, je n'avais pas songé à ce qu'Erna m'avait dit.
Karli'nin gördüğü işkenceyi öğrendikten sonra aklıma Erna'nın bana anlattıkları gelmemişti.
Mais apprenant que Karli risquait de perdre la vue, je convoquai Erna à l'école afin qu'elle racontât son rêve aux policiers.
Karli'nin görme yetisini kaybedebileceğini öğrendiğimdeyse Erna'nın okula gelip rüyasını yetkililere anlatmasını sağlamıştım.
Vous parler de Karli.
Karli'nin durumunu merak ettik.
Je dois y aller, Karli.
Şimdi gitmem gerekiyor Karli.
Ça va aller, Karli, n'aie pas peur.
İyi olacaksın. Korkacak bir şey yok.
Voir comment va Karli.
Karli'nin nasıl olduğunu görmek istemiştik.
On s'est demandé où en était Karli.
Biz de Karli'ye ne olduğunu merak ettik.
Karli, tu m'entends?
Karli, beni duyuyor musun?
Si elle avait non pas rêvé, mais su qu'on allait torturer Karli, de qui le savait-elle?
Ya Erna bunu rüyasında görmedi ama bir şekilde ona işkence yapılacağını önceden biliyorduysa? Ona kim anlatmış olabilirdi ki?
L'intérêt des enfants pour Karli me semblait étrange vu qu'en général, à cause de son handicap, ils ne s'intéressaient pas à lui, ou alors avec dédain.
Çocukların Karli'ye olan bu ilgileri bana oldukça garip gelmişti. Normalde, onun bu engelli hali yüzünden onunla temas kurmazlar ve hor görerek davranırlardı.
Quand vous cherchiez Karli, que lui vouliez-vous?
Karli'yi ararken ondan ne istiyordunuz?
Vous êtes-vous demandé qui a pu maltraiter Karli?
Karli'ye bunu yapanların kim olduğunu hiç merak ettiniz mi?
Et Karli vous suivait toujours.
Karli de her zaman size eşlik ederdi.
- Sigi et Karli.
- Sigi ve Karli.
D'où Erna savait-elle que Karli serait puni?
Erna, Karli'nin cezalandırılacağını önceden gördü. Peki neden?
- Où étiez-vous quand Karli...
- Karli'nin başına onlar gelirken nerede...
La fille du régisseur m'avait prédit que Karli allait être battu.
Kâhyanın kızı Karli'nin dövülebileceğini tahmin etmişti.
C'était étrange, mais alors que nous explorions les lieux et appelions Karli, je savais déjà que ces recherches étaient vaines.
Durum oldukça garipti ama evi arayıp Karli'ye seslenirken bile bu arayışımızın boşuna olduğunu biliyordum.
Quiconque connaissait la sage-femme et l'amour qu'elle avait pour son fils savait que, Karli étant blessé, elle ne l'aurait jamais laissé seul.
Ebenin çocuğuna ne kadar düşkün olduğunu bilen herhangi biri bile yaralı Karli'sini asla arkada bırakmayacağını bilirdi.
On prétendit que le médecin était le père de Karli.
Bazıları, doktorun Karli'nin babası olduğunu iddia etti.
Verre en l'air, Karli.
Kadehler havaya, Karli.
C'est embarrassant!
"PRENS ABBOUD'UN ÖLÜMÜNDEN KİM KARLI ÇIKIYOR?" - Utanç verici.
Je sais pas qui s'en sort mieux dans ce deal.
Anlasmadan kim daha karli cikti anlamadim.
Si on fait ça, ce sera à notre façon.
Bunu yaparsak, biz karli oluruz.
Karli ou Jan ou peut importe ton prénom.
Selam Karli veya Jan, adın her neyse.
Carly m'a aidé à m'asseoir et on a accroché.
Karli oturmama yardım etti. Sonra çok iyi anlaştık.
Je dois être honnête avec toi sur quelque chose.
Karli, sana karşı dürüst olmam gereken bir konu var.
Le Royaume est encore grandi par ta présence!
Krallik bir kez daha buradaki mevcudiyetinden karli cikti.
Eh Karli ou Jan ou quel que soit ton nom. J'ai une question.
Sana bir sorum var.
Je lui ai dit que tu étais super et que c'était de ma faute. J'ai appelé Karli.
Karli'yi aradım.