Translate.vc / francés → turco / Kimba
Kimba traducir turco
82 traducción paralela
Kimba, laisse-nous.
Kimba, bizi rahat bırak.
Je ne préfère pas, Kimba.
Hayır Kimba. Bunu yapmanı istemiyorum.
Non, Kimba, ce n'est pas vrai.
- Hayır Kimba, bu doğru değil.
Kimba poursuivi par lion!
Kurtarın beni, kurtarın beni! Kimba aslandan kaçıyor.
Kimba faible comme autres garçons, lui mourir dans la jungle.
Kimba diğer çocuklar gibi zayıf, o ormanda ölecekti.
Kimba rester un peu.
Kimba, kısa bir süre kalacak.
Kimba, reste ici le temps de reprendre des forces.
Kimba, eve gitmek için kendini yeterince güçlü hissedinceye kadar bizimle kalmanı istiyoruz.
Kimba remercie gentille dame aux cheveux d'or.
Kimba, altın saçlı nazik kadına teşekkür ediyor.
Tu te débrouilles très bien.
Ha şöyle Kimba. Çok güzel üstesinden geliyorsun.
Tarzan et Boy n'aiment pas Kimba.
Tarzan ve Oğlan Kimba'dan hoşlanmıyor.
Kimba doit rester.
Öyleyse Kimba kalmalı. Saçmalama.
Kimba, tu es là?
Kimba! Kimba, orada mısın?
Tu étais sorti?
- Kimba, senin evde olduğunu düşünmüştüm.
Kimba voulait te donner quelque chose.
- Kimba seni arıyordu. Sana bir şey vermek istedi.
Merci, Kimba.
Teşekkür ederim Kimba.
Il y en a derrière le puits.
Kuyunun arkasında biraz olduğunu fark etmiştim. - Kimba -
Kimba en chercher.
- Kimba, Jane için getirecek.
Kimba peut en trouver bien plus.
Eminim Kimba biraz daha bulabilir.
Kimba est revenu?
Kimba hâlâ dönmedi mi?
Kimba, attends!
Kimba. Bekle.
Ne joue pas avec ce couteau.
Kimba, o bıçakla oynamak zorunda mısın?
Kimba cherchait quelque chose. Plus là.
Kimba başka bir şey arıyordu, fakat artık orada değil.
Où est mon frère?
Kardeşim nerede? Konuş! Kimba nerede?
J'ai envoyé Kimba surveiller Tarzan.
Senin isteğine karşı gelerek, Kimba'yı Tarzan'ı izlemeye gönderdim.
Où qu'il soit, nous aurons des ennuis.
Kimba nerede olursa olsun, orada sorun oluyor. Biz Tarzan'ı yok etsek bile, belki de onun dostları -
Mongo, envoie des guerriers chez Tarzan.
Mongo, orman adamının evine savaşçıları gönder. Kimba'yı bulun.
Ramène Kimba et les amis de Tarzan.
Onu ve Tarzan'ın arkadaşlarını buraya getirin.
Le Président, Olu Kimba, fait souvent la une.
- Başkan, Olu Kimba, sık sık baş sayfada.
Avant d'investir au Zangaro... nous devons en savoir davantage sur la stabilité... du régime de Kimba.
Zangaro'da yatırım yapmadan önce... Kimba'nın rejiminin istikrarı hakkında, çok daha fazla bilgiye ihtiyacımız var.
Vous croyez vraiment qu'on peut avoir des relations diplomatiques... avec un fou comme Kimba?
Kimba gibi bir manyakla kimin diplomatik ilişkisi... var sanıyorsun?
Longue vie au Président Kimba.
Başkan Kimba çok yaşa.
Le Président Kimba partage votre intérêt pour notre faune... et notre flore, surtout nos oiseaux indigènes.
Başkan Kimba, bizim vahşi doğamıza, özellikle yerel kuşlarımıza olan ilginizi paylaşıyor.
De part ses multiples responsabilités... le président Kimba n'a pas le temps... de faire des recherches sur les appellations scientifiques... de certaines de nos espèces rares.
Sorumluluklarının yoğunluğundan dolayı... Başkan Kimba'nın bazı nadir türlerimizin... ilmi isimlerini araştıracak... vakti yok.
Ça m'étonne que ce Kimba vous ait laissé rentrer.
Kimba'nın sizin ülkeye girmenize izin vermesine şaşırdım.
Le général Kimba, un certain colonel Bobi... et un médecin, un modéré, le docteur Okoye.
General Kimba... bir Albay Bobi... ve Dr. Okoye isimli ılımlı bir fizikçi.
Kimba s'est fait élire.
Kimba seçildi.
Une semaine après avoir accédé au pouvoir... il a obligé Bobi à s'exiler et il a jeté le docteur Okoye en prison.
Kimba başa geçtikten bir hafta sonra... Bobi'yi sürgüne ve Dr. Okoye'yide hapse gönderdi.
On ne s'oppose pas à Kimba.
Kimba'ya muhalefet edemezsin.
Voici la résidence officielle du Président Kimba.
Burası Başkan Kimba'nın resmi ikametgahı.
Kimba est chrétien?
Kimba Hıristiyan mı?
Que fais-tu, Kimba?
- Burada ne yapıyorsun Kimba?
Kimba oublier.
Kimba unuttu.
Kimba a promis d'aider Jane.
Kimba Jane'e yardım etmeye söz verdi.
Tenir promesse!
Kimba sözünü tutacak.
Appeler Kimba?
Kimba'yı biri mi çağırdı?
Où étais-tu, Kimba?
Neredeydin Kimba?
Pas avant de savoir où est Kimba.
Kimba'nın nerede olduğunu söyleyinceye kadar değil.
De quoi s'agit-il?
Kimba'ya ne oldu?
Kimba vouloir cœur, avoir cœur.
Kimba kalp istedi. Kimba kalp aldı.
Kimba mort aussi.
Kimba da öldü.
Au Président Kimba.
Başkan Kimba'ya