English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Koï

Koï traducir turco

125 traducción paralela
Un bassin de koï.
Tarif böyleydi.
Un koï mangeur d'hommes.
Olmaz.
Ils m'achèteront de la crème à 30 $ en regardant ma fontaine et ma carpe koï.
İçinde koi balıklarının gezdiği bir fıskiyeye bakarken 30 dolarlık el kremlerinden alırlar.
- Je peux t'avoir la carpe koï.
- Koi işini ben hallederim. - Sahi mi? Büyük sazanlardan.
On pourrait faire passer ça avec le poisson koï.
Koinin olduğu yerin önüne koyabiliriz. Tabii o işi yapacaksak.
On s'occupe de la koï.
- Koi meselesi halloldu.
Ké-koi?
- "K-Ne" mi?
- Ciké Koi? - Oui.
- "C.K. Ne" mi?
Qui est Ciké Koi?
"C.K. Ne" kim?
C'est le gérant, M. Koi?
"Bay Ne" müdür mü?
Je demande ma chambre et il dit que le gérant est un certain M. Koi.
Odamı sordum, o da bana... "Müdür Bay Ne, 40 yaşında" dedi.
Oh, vous êtes Koi.
"Ne" sin sen.
Je vous parle, Koi.
- Sana söylüyorum "Ne!"
Fawlty Towers. Koi.
Ne!
Koi?
- Neyi?
Morrison, Koi et vous, vous restez en rapport avec le contrôle, voyez Birkoff.
Morrison, sen ve Koi Birkoff'u görün.
Morrison, vous serez dans l'équipe deux avec Koi.
Morrison, sen ve Koi takım 2 olacaksınız.
On a voulu me parler, coy koi
Utangaç sazanlar söyledi
- Des Koi japonais.
- Farkındayım. "Inashiki koi" cinsi.
On a monté le son, on l'a baissé, on l'a manipulé pour créer... des milliers de sons imitant des bruits de coups au visage, au corps... des coups de poing, de pied...
Kıstık, açtık, üzerinde oynamaIar yaptık ve ortaya... ... resmen binIerce yüz ve gövde darbe sesi çıkardık... ... ve koI sesIeri ve bacak sesIeri.
Un bassin à carpes koi.
Bir havuz.
Ce procès pour le bras non embaumé, je n'y étais pour rien.
Bakın, o mumyaIanmamış koI hakkında açıIan dava benim suçum değiIdi.
Une carpe changée en piranha l'aura dévoré.
Belki bir Koi, piranaya dönüşüp onu yemiştir.
Ils ont retrouvé son fauteuil au bord de l'étang.
Yarım saat önce sandalyesi Koi havuzu yanında bulunmuş.
- Un étang japonais.
Koi havuzu!
- Un étang japonais?
Koi havuzu mu?
Un étang japonais.
Bir koi havuzu!
Pourquoi pas un koï à la place de la douve aux requins? Non.
Köpekbalıklı hendek yerine koi balığına ne dersin?
Oui.
İnsan yiyen koi.
bienvenue. C koi ton nom?
Adın ne?
- Oui, on pourrait aller chez moi.
- Evet, Koi'ye gideriz.
- Koi-koi?
Ne ne?
Koi-koi.
Ne ne?
C'est un koi, en fait.
Aslında o bir koi balığı.
Songkran, Fête de l'Eau
Bay Koi!
Venez, s'il vous plaît.
- Merhaba bay Koi.
L'étang est non seulement chaud et abondant en microbes, ce qui accélère la décomposition, mais y vivent la carpe et le koi noirs, qui se sont nourris du corps.
Gölet bozuşmanın hızlanmasına sebep olan, sıcak ve mikroplarla dolu olmasının yanı sıra, aynalı sazan ve koi balığına da ev sahipliği yapmakta, ki bunlar bedeni yiyerek beslenmişler.
Parle pas comme ça ici!
- Koi'de kim böyle konusur?
Tu savais que le koi était l'un des seuls poissons qui peut distinguer les couleurs?
Koi balıklarının renkli görebilen tek balık cinsi olduklarını biliyor muydun?
Et tout là-bas, on surfera sur les carpes géantes.
Ve taaaaa burada, dev koi balığının sırtında sörf yapacağız.
- C'té koi ça?
- O da ne?
Faut que je me traîne au Koi pour la 400e fois.
Kazık-san restorana 400. kez gitmek zorundayım.
- Je vois du rouge. Était-il rouge comme un poisson rouge.
Koi balığı gibi yüzü kızarmış mıydı?
La noyade est la cause de la mort, mais ce n'est pas un accident.
KOİ testi suda boğulma olduğunu gösteriyor, ama kazara değildi.
On a un bassin à koï.
Bahçeyi japon tarzına çevirdik.
tu fé koi?
HolaGurrl : Sen de mi yatmadın?
KOI?
HolaGurrl : NE?
Tu mé koi pr la vente?
İriKızıl : Açık artırmaya ne giyiyorsun?
KOI?
İriKızıl : NE?
Après 30 ans passés avec une vue dégagée sur notre bassin à carpes? Non.
Geçen 30 yılı düşünürsek koi havuzumuza engelsizce bakmanın tadını çıkardım, hayır.
Mais ces carpes et moi, on a tissé des liens.
Ama bu koi'lerle ben çok şey paylaştık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]